Afyon Barosu sorunlara çözüm önerilerinde bulundu

28 Nisan 2020 - 18:41

 
Afyon Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada ;”Sayın Cumhurbaşkanımızın, canlı yayındaki “Adliyelerdeki dava, icra, şikâyet, itiraz bildirim süreleriyle ilgili ertelemenin 30 Nisan’da dolan tarihini 15 Haziran’a kadar uzatıyoruz” açıklamasını öğrendik.” Denildi.
Baro açıklamasında,Korona virüsü salgınıyla ilgili alınan tedbirleri canı yürekten desteklediklerini ve Hiçbir şeyin insan sağılığından ve hayatından önemli olmadığını ve Bu meyanda, alınan tedbirlere birebir uyarak uyulmasını da teşvik edeceklerini ifade ettiler.
Baro’dan  yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
Sosyal mesafenin ve tecridin korunması kapsamında, adliyelerdeki yığılma ve kalabalıklaşmanın önün geçmek üzere başvuru, itiraz ve şikayetlere ilişkin sürelerin uzatılması olumludur, gereklidir. Ayrıca, icra takiplerinin durma süresinin uzatılması; keşif ve duruşmaların da ertelenmesi gündeme gelir ise,
İCRA TAKİPLERİNE İLİŞKİN
1. İcra takibi ve işlemlerinde icra dairelerine gelmeden, UYAP üzerinden yapılabilecek her türlü işlem serbest olmalı veya başka bir deyişle fiili haciz ve satış işlemleri dışındaki işlemler yapılabilmelidir. Böylece alacaklı aleyhine haksız mal kaçırma eylemlerine mani olunacak ve ileride açılacak on binlerce tasarrufun iptali davasının önü alınarak yargı muhtemel bir iş yığılmasından kurtarılacaktır
2. Bu kapsamda, UYAP üzerinde avukatların yapabileceği işlem ve sorgulamalara dair kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Örneğin kaydi hacizlerin avukatlarca yapılabilmesi mümkün hale gelebilir
DURUŞMA ve MAHKEME İŞLEMLERİNE İLİŞKİN
3. Mahkemelerin duruşmalarının, SEGBİS üzerinden, avukatların ve tarafların online katılımı ile yapabilmeleri sağlanmalıdır. Bugüne kadar, UYAP’ın muhteşem imkanlarından yararlanılmamış olması üzücüdür. Elbette bu uygulama olağanüstü dönemlere has olmalı, kalıcı olmamalıdır.
4. Alternatif olarak marketlerdeki sosyal mesafe kurallarının ve tedbirlerinin, duruşma salonları için de uygulanması imkânı üzerinde durulmalıdır. Mahkemelerde duruşma saatlerini dosyaların durumuna göre 10-15 dk ara ile verebilir ve duruşma salonlarında taraf harici en fazla 2 vekil bulunması sağlanabilir.
Örneğin duruşmalar, Konya BAM ceza dairelerindeki sistemle yapılabilir Burada giriş kapısına duruşma listelerim verilmekte ve sadece listede ismi yazılı avukatlar ile adı yazılı kişiler adliyeye girebilmektedir. Buna benzeyen bir uygulama ile duruşması olan mahkemeler duruşma listesini ve dinlenecek tanık isimlerini giriş kapısına verirler duruşmadan on dakika önce bu kişilerin girişi yapılır duruşmadan sonra salonda beklemeden çıkartılırlar…
5. UYAP üzerinden mahkeme personelinin yapabildiği birtakım işlemlerin avukatlar aracılığıyla yapılabilmesinin önü açılmalıdır.
6. Geçtiğimiz süreçte en büyük sıkıntı kalemlerde yaşanmaktadır. Kalem personeli bu süreci hiçbir işlem yapmadan ve kimse ile muhatap olmadan geçireceklermiş gibi algılamakta ve hiçbir işlem yapmamaktadırlar öncelikle kalem personeli izole edilmiş şekilde çalışmalıdır
7. Nöbetçi Hakim uygulaması yerine, her hakim bulunduğu yerden online olarak yargılama işlemlerine katılabilmeli ve bir süredir pek çok sektörde uygulanan evden çalışma veya homo-office yöntemi bir süre yargıda da gündeme gelmelidir. Zira bu süre zarfında görülmüştür ki nöbetçi hakimler, kendi mahkeme ve dosyalarının dışında karar vermekte tereddüt etmekte veya deneyimi olmadığı alanlarda isabetsiz karar verebilmektedir.
8. Uzun zamandır gündemde olduğu tüm dava ve diğer işlerinin ancak avukatla yapılması mümkün olabilmeli, bu iş için hukuki himaye sigortası biran önce devreye alınmalıdır.
9. Temyiz ve istinafta incelemede olan dosyaların incelemesinin bu süre içinde bitirilmesi şeklinde tavsiye kararı alınmalı, Yargıtay’ımız da bu süreçte gerekli fedakarlığı göstermelidir.
ADLİ TATİLE İLİŞKİN
10.Sürelerle ve duruşmalarla ilgili erteleme ve icra takiplerinin durdurulması ile yargımız adeta durmuştur. Halbuki, her türlü tedbir ve kısıtlamaya rağmen hayat devam etmekte ve ihtilaflar bitmemektedir. Şubatın sonundan başlayarak günümüze kadar devam eden ve bir müddet daha devam edeceği anlaşılan yargıdaki ertelemelerin ardından bir de Adli Tatil’in başlayacak olması kaygı vericidir.
11.Bu endişenin ortadan kaldırılması ve adli tatilin ayrıca bir durmaya yol açmaması için, bu seneye mahsus olmak üzere, adli tatilde tüm hâkim ve savcıların izinleri kaldırılmalı, tayinler durdurulmalıdır. Sosyal medyada bir kısım hâkim ve savcılarımızın adli tatilin olması istedikleri ve yıllık izinlerini kullanmak talebinde olduklarını belirtmelerini isabetsiz buluyoruz. Başta sağlık çalışanları olmak üzere bazı meslek gruplarının fedakârca çalışmalarıyla temayüz ettiği bu dönemde, yargı mensuplarının fedakarlığa yanaşmaması kabul edilemez.
12.Duruşmaların daha şimdiden Eylül ayının sonuna atılmasının sebebi hakimlerimizdeki Adli Tatil beklentisi olabilir. İvedi biçimde adli tatile ilişkin tedbirle açıklanmazsa, zaten adli tatil boş ve durağan geçecektir.
13.Adli Tatilin iptali, kaldırılması gibi bir düzenlemeye gerek yoktur. Zira bu durumda Korona salgını nedeni ile uzayan sürelerle karmaşıklaşan usulî işlemlerin iyiden içinden çıkılmaz hale gelmesi söz konusu olacaktır.
14.Alternatif olarak: 15 Haziran’dan sonra adli tatil ve çıkarılacak kararname ile tayinlerden dolayı işlemlerin tekrar aksamaması için bu yıla özgü olarak adli tatil 1 Mayıs ila 15 Haziran tarihleri arasına alınabilir ve adli tatildeki işlemler şimdiki sistemle yürütülebilir. İkinci olarak hâkim ve savcı tayin kararnamesi bu aşamada çıkarılarak yer değişmelerin bu boşlukta yapılması sağlanmış olur.
EKONOMİK TEDBİRLERE İLİŞKİN
15.En azından bu seneye mahsus olmak üzere stajyer avukatlara belirli bir ücret devlet tarafından ödenmelidir.
16.5 yıla kadar kıdemi bulunan bağımsız çalışan avukatlara, en az 6 ay süreyle asgari geçim ücreti, kira ve varsa personel giderleri ödenmelidir.
17.Salgın nedeniyle iş sözleşmesi sona eren, işsizlik ödeneği kriterlerini taşımayan işçi avukatlara ve stajının ikinci 6 aylık dönemindeki stajyer avukatlara en az 6 ay süreyle asgari geçim ücreti ödemesi yapılmalıdır.
18.Zor durumda bulunan tüm avukatlara 1 yıl geri ödemesiz ve faizsiz kredi verilmelidir. Bu süreçte bankaların 3 ayı geri ödemesiz ,düşük faizli kredi verecekleri açıklanmış ise de , bankaların güçlük çıkarttıkları ve kredi vermemek için direndikleri görülmektedir.
19.Bu direncin aşmanın yolu TBB nezdinde, Esnaf Kefalet Kooperatifi benzeri bir birim oluşturarak (Avukat Kefalet Kooperatifi) Halkbankası adına düşük faizli, bir müddet ödemesiz, uzun vadeli kredi verme imkanı sağlanabilir Teminat bizzat kurumun kendisi ve müteselsil kefiller olduğu için ayrıca ipotek vs de istenmeyen bu sistemin daha esnek olduğu, bankaların kredi vermeyeceği kişilere de destek sağlayabileceği düşünülerek bu sistem bir an önce kurulmalıdır. Bu uygulamada kooperatif, ortağı olan avukata sadece bankaya karşı kefalet vermektedir. Avukatlara kullandırılan kredilerin faizleri ile ticari kredi  faizleri arasındaki fark devlet tarafından karşılanacaktır.
 Ortaklık şartları
*Fiilen avukat olmak,
*Baro siciline kayıtlı bulunmak,
*İş veya ikamet yeri kooperatifin/baronun çalışma bölgesi içinde bulunmak,
*Aynı zamanda başka bir Kredi ve Kefalet  Kooperatifi ortağı olmamak.
20.Avukatların ve avukat ortaklıklarının banka, SGK, vergi borçlarının tahsilinin en az 1 yıl süreyle durdurulmasına yönelik yasal ve idari tedbirlerin alınması için ilgili Bakanlıklar ve TBMM nezdinde girişimlerde bulunulmalıdır.