ARİF YAĞCI; HABER SAFARİ
MEVLANA TÜRBESİNDEKİ SIRLAR Konya'daki Mevlana Türbesi, çok ilginç sırlarla dolu. Örümceklerden devekuşu yumurtalarıyla korunan ve sıvasında yumurta akı kullanılan müzedeki Mushaflar mum isiyle yazılmış. Konya-Her yıl ...
MEVLANA TÜRBESİNDEKİ SIRLAR
Konya’daki Mevlana Türbesi, çok ilginç sırlarla dolu. Örümceklerden devekuşu yumurtalarıyla korunan ve sıvasında yumurta akı kullanılan müzedeki Mushaflar mum isiyle yazılmış.
Konya-Her yıl yerli ve yabancı yüzbinlerce turistin ziyaret ettiği Mevlana Müzesi’ndeki mimari, ecdadın ilimde ne kadar ileri gittiğini gösteriyor.
Yüzbinlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Mevlana Müzesi’nin aslında tan manasıyla bilindiğini ve tanıtıldığını sanmıyoruz.
Nemi toplayan düzenek
Mevlana Müzesi’ndeki sırların Müze’yi tanıtan yeni kitaplarda fazla yer almadığını gözlemlerken, Gelen ziyaretçilerde Türbe içerisinde bulunan birbirinden muhteşem eserleri tanıtacak yeterli düzeydeki personelin bulunmaması da ayrı bir üzüntü kaynağı. Kısa zaman içerisinde tespit edebildiğimiz bazı sırlar
BİNANIN HARCINDA YUMURTA AKI KULLANILMIŞ
Binanın yapımı sırasında harcına yumurta akı karıştırılmış. Yumurta akı duvarları çivi bile çakılmayacak kadar sağlam yaparken, karınca ve buna benzer haşaratın girmesini ise önlüyor.
MUM İSİNDEN MÜREKKEP
Türbe içinde yapılan özel bir düzenek ve hava akımı mum islerini ve insanların ağzından çıkan su buharını bir yerde topluyor. Toplanan mum isleri çömleklere konarak deve sırtlarına yüklenir. Develer Hac kervanına katılarak onca mesafede küpler içerisinde iyice çalkalanan mum islerinden oluşan mürekkeple Kur’an-ı Kerim’ler yazılmış.
O Kur’an-ı Kerim’lerden Bazıları şu anda müzede ve hiç zarar görmemiş. Çünkü, mum isine güve bırakıldığında öldüğü bile biliniyor.
PİCCASSO DAN ÖNCE
Ayrıca, soyut resimleriyle ünlü Paplo Piccasso’dan yıllar önce yapılmış soyut figürlerin kullanıldığı seccadeler de sergileniyor.
GÜNEŞ SİSTEMİ
Bir başka çarpıcı ayrıntı da Türbe’de sergilenen güneş sistemini ve gezegenleri gösteren küre. Galileo’nin asıldığı tarihlerde bu küre ile dergahta bulunan talebelere astronomi dersleri verilmiş.
SABIR TAŞI VE SANATIN ZİRVESİ
Özellikle okuduğumuz kitaplardan dolayı dikkatimizi çeken ve tavanda asılı sabır taşları mermerden oyularak büyük bir sabırla oyularak yapılmış. (Hani nasıl anlatalım iki metrelik mermer bir sütun düşünün , bu sütunu öyle bir işleyeceksiniz ki aynı ölçülerde zincir parçaları meydana getirecek, onsekiz santimlik zincir halkasından beş tane yapacak ortasına dünya yuvarlağından bir halka konacak sonrası devamında zincir halkaları küçülerek yedi tane daha yapacak, sonra topuz vari imamede işinizi tamam edeceksiniz. Haa bu işler yaparken en baş zincirden imameye kadar asla bir kopukluk ekleme olmayacak. Bu işi yapan ustanın sabrını varın siz tasavvur edin)
Taşlarda ek yeri yok. Bir kişinin çocuk yaşta başladığı sabır taşını, ancak torunun bitirmeye ömrünün yettiği rivayet ediliyor. Bu taşları yıllar önce öğrenciler görüp sabırda motive olsun diye medreselerin girişine asarlarmış. Şu anda bu taşı yapanda yok yapacakta…
NİSAN YAĞMURUNDAN ŞİFA NİYETİNE
Türbenin girişinde az ilerisinde solda büyükçe bir sanatlı bir kazan irisi var. Bu kazana nisan yağmurları biriktirilir, bazı hastalara şifa niyetine içirilirmiş. Çok kimse bilir ki nisan yağmurunda hayat ve şifa vardır.
ÖRÜMCEKTEN ESER YOK
ÇÜNKİ DEVEKUŞU YUMURTASI VAR
Devekuşu Yumurtasının Esrarı
Her yıl yurt içi ve yurt dışından gelen yüzbinlerce ziyaretçinin akınına uğrayan Mevlana Türbesi’ni örümceklerden tavanın muhtelif yerlerine asılmış devekuşu yumurtaları koruyor.
Mevlana Türbesi’nin her bir köşe ve kıyısı büyük hikmetlerle ve sırlarla dolu.
AFYON OLARAK MEVLEVİLİĞİN MERKEZİNİ KONYA’YA KAPTIRDIK
Afyonkarahisar olarak Mevleviliğin merkezini kaybettik.
Sahip olamazsan elinden kaparlar misali bir zamanlar Sahip-ül-karahisar olan ilimiz Mevleviliğin tek merkezi olarak Osmanlı payitaht-ı tarafından tanınmış, üç kıtaya yayılan Mevleviliğin ana merkezi olarak yüzyıllarca devam etmiş. Daha sonra Tekke ve Türbeler yasası gereği her yerde olduğu gibi ilimiz merkezide kapanmıştı.
Bir ara araştırmacı yazar rahmetli Saim Çelebi tarafından şifalı aşure ile Sultan Divani ve Mevlevilik gün yüzüne çıkarılsa da aşure denilen çeşitten kurtulup ta Sultan Divani’nin ve Mevleviliğin esasına giremedik. Bu nedenledir ki Konya Hazreti Mevlana’dan dolayı Mevleviliğin merkezi burasıdır demiş, Konya sahiplenmiş. Ne yazık ki Konya’da bizdeki gibi düdük dümbeleğin ötesine geçememiştir. Konyalı işin ekonomisine bakmış Yılda yüzbinlerce insanı Mevlana’nın çevresinde toplayarak hem manevi feyzinden tat aldırmış hem de ekonomik yönden büyük potansiyel yakalamıştır.
Burada Konyalı yöneticilerine idarecilerine gıpta ile teşekkürlerimizi ve tebriklerimizi iletirken Afyonkarahisar’ında ihmal edilişine, pek çok değerin göz göre göre elden gidişine, seyirci kalanlara selamlarımızı gönderiyorum