Bakan Akar'dan Afyonkarahisar'da önemli açıklamalar
Programları dâhilinde ilimize gelen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları ve Vali Mustafa Tutulmaz, şehit aileleri ve gazilerle yemekte bir araya geldiler.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Vali Mustafa Tutulmaz ve diğer protokol üyeleri şehit aileleri ve gazilerinin masalarını gezerek bir süre sohbet etti.
Bakan Akar şehit yakınları ve gazilere hitaben de bir konuşma yaptı.Bakan Akar konuşmasında önemli konulara değindi.
TSK Üzerine Düşen Ne Görev Varsa En İyisini Yapmak İçin Gece-Gündüz Demeden Azim ve Kararlılıkla Çalışmaya Devam Edecektir
Ülkemizin kritik ve hassas dönemlerden geçtiğini ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “Hepinizin bildiği üzere kritik ve hassas dönemlerden geçiyoruz. Bu anlamda hepimizin güçlü ve uyanık olması lazım. Bölgemizde ve çevremizde hepinizin bildiği gibi bir istikrarsızlık ve bazı belirsizlikler var, çatışmalar var ve artmakta olan terör tehdidi var. Dolayısıyla çevremizin güvenli olması bakımından elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz ve burada bize ne düşerse, biz ne yapıyorsak onun en iyisini yapmak için gece-gündüz demeden azimle ve gayretle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri bu zor dönemde adanmışlık ruhu içerisinde karada, denizde, havada kendisine ne düşen görev varsa bütün görevlerini aralıksız dün olduğu gibi bugün de büyük bir azimle, büyük bir kararlılıkla gözünü budaktan esirgemeden, ölürsem şehit-kalırsam gazi anlayışı içerisinde dağda bayırda, gece-gündüz, yurt içinde yurt dışında sürdürmeye devam ediyor.” dedi.
Terörle Mücadelede TSK Girilemez Denilen Yerlere Girdi, Ulaşılamaz Denilen Yerlere Ulaştı
Terörle mücadeleden ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden bahsederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “Bildiğiniz gibi 24 Temmuz 2015 tarihinde Terörle Mücadeleyi yeniden başlattık. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetleri polisiyle, jandarmasıyla, mülki makamlarıyla, yargısıyla, bir bütün halinde halkıyla bu mücadeleyi başlattı ve çok şükür Allah’a girilemez denilen yerlere girdi, ulaşılamaz denilen yerlere ulaştı ve bu dağlarda Türk Silahlı Kuvvetleriyle, Güvenlik Kuvvetleriyle baş edemeyeceğini anlayan hain teröristler bazı il ve ilçelerimizde çukurlar ve hendekler kazdılar, duvarlar yaptılar. Her türlü hileyi, desiseyi, fitneyi, fesadı kullandılar. Oradaki masum halkımızı, Kürt kardeşlerimizi canlı kalkan olarak kullanmaya kalktılar. Fakat sonunda Mehmetçik çok şükür Allah’a bunların hepsini kazdıkları çukurlara gömdüler. Bunun ardından maalesef ülkemizde hain bir darbe girişimi ile karşılaştık. 15 Temmuz hain darbe girişimi yine silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik kuvvetlerimiz ve milletimizin basireti ile önlendi, akamete uğratıldı.” dedi.
TSK Bağrından Çıktığı Milletinden Aldığı Güçle Fırat Kalkanı Harekatını Başarıyla İcra Etti
15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden daha 40 gün geçmeden TSK’nın Fırat Kalkanı Harekatına başladığını ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden daha 40 gün geçmeden Fırat Kalkanı Harekatı başladı. Bu ordu şunu yapamaz, bunu yapamaz dediler. Fakat buna rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri bağrından çıktığı milletin milli ve manevi değerlerinden aldığı güçle siz asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle daha 40 gün geçmeden Fırat Kalkanı Harekatını başlattı ve bunu da çok şükür büyük bir başarıyla icra ettiler. Şunu gördük ki hainler içimizden temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetleri her geçen gün eskisinden daha güçlü olmakta daha etkin daha caydırıcı daha saygın bir şekilde ülkesi ve milleti için bütün verilen görevleri en iyi şekilde yapmaya devam etmektedir. Fırat Kalkanı Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri hain 3 bin deaşlı’yı göğüs göğüse mücadele etmek suretiyle etkisiz hale getirdi. Bunun ardından Afrin’de Zeytin Dalı Harekatıyla bölgeyi özgür bir hale getirdi. Oradaki insanların rahata huzura kavuşmasını sağladı. Bunu yaparken de hiçbir masuma zarar vermemek için elinden gelen her türlü gayreti gösterdi. Çevreye, dini, tarihi yapılara zarar vermedi. Bunun ardından hiçbir şekilde bizim tarihimize, atalarımıza aykırı hiçbir hareket yapmadan atalarımıza yaraşır bir şekilde kendisine verilen görevleri tamamladı.” dedi.
Yurt İçinde ve Yurt Dışında Bizim Tek Hedefimiz Sadece ve Sadece Teröristlerdir
Masum sivillerle, hangi etnik kökenden, mezhepten ve dinden olursa olsun hiçbir kimseyle dün tarihimizde olmadığı gibi bugün de hiçbir problemimizin olmadığını altını çizerek ifade eden Bakan Akar; “Bizim masum sivillerle hangi etnik kökenden olursa olsun hangi mezhepten olursa olsun hangi dinden olursa olsun hiçbir kimseyle dün tarihimizde olmadığı gibi bugün de günümüzde hiçbir problemimiz yoktur. Bizim problemimiz bizim hedefimiz sadece ve sadece teröristlerdir. Türk Silahlı Kuvvetleri, güvenlik güçleri, polisiyle, jandarmasıyla sadece ve sadece teröristlerle mücadele ediyor. Bizim Kürt kardeşlerimize yönelik hiçbir şekilde bir saldırımız asla söz konusu değildir. Bizim hedefimizde Kürt kardeşlerimiz olamaz. Yurt içinde ve yurt dışında bizim tek hedefimiz bir daha altını çiziyorum sadece ve sadece teröristlerdir. Kimdir bunlar: pkk’dır, ypg’dir, deaş’dır, fetö’dür, el kaide’dir. Bizim tek hedefimiz teröristlerdir. Bu başarılarda en büyük pay hepimizin bildiği ve kabul ettiği gibi şehitlerimize aittir. En büyük pay gazilerimize aittir. Dolayısıyla bugünlere gelmemizdeki bu büyük katkılarından ve fedakarlıklarından dolayı bir kez daha şehitlerimize, aramızdan ayrılan gazilerimize şükranlarımı sunuyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşayan gazilerimize de sağlık ve esenlikler diliyor, kendilerine de şükranlarımı şahsım ve sizler adına sunuyorum.” dedi.
Allah’ın İzniyle Başaramayacağımız Vazife Yoktur
Mehmetçiğin yurt içinde ve yurt dışında görev yaparken askeri yönünün yanında insani açıdan da bütün insanlığa örnek olduğunu ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “ Bütün bu görevleri yaparken yurt içinde ve yurt dışında Mehmetçik gerçekten yedi iklim, 3 kıtada hak, adalet, barış, huzur için at koşturan atalarına yaraşır bir şekilde sadece askerlikle değil aynı zamanda milli ve manevi değerlerine bağlı, insani değerlere bağlı insanlığı koruması ve kollamasıyla da gerçekten bütün insanlığa bütün burada bu mücadeleyi veren diğer ülkelere örnek hareketler yapmışlardır. Bundan dolayı da Mehmetçiği bir kez daha kutluyor, hepsini alınlarından öpüyorum. Mehmetçik o kadar güçlü ki bu harekatlar sırasında bazıları yaralandılar ve bunlar hastaneye gittiler. Hastanede çeşitli tedaviler gördüler. Tedavilerinin sonunda tıbbi olarak zorunlu olarak bazı arkadaşlarımıza doktorlar, sağlık kuruluşları istirahat verdiler. Bu arkadaşlarımız içinde 67 gazimiz tüm rahatsızlıklarına rağmen büyük bir ısrarla ve inatla arkadaşlarımız operasyon yaparken, mücadele ederken biz burada yatamayız, istirahat edemeyiz dediler ve operasyona katıldılar. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırtı yere gelmez. Bir tarafta sizlerin sevgisi, duası diğer tarafta da Mehmetçiğin azim ve kararlılığı bizim için çok büyük bir güçtür. Dolayısıyla inşallah Allah’ın da yardımıyla başaramayacağımız vazife yoktur.