'Başkanlık rejimine geçmemiz gerekiyor'
Ak Partili Yurdunuseven: Güçlü lider dediğimizde aklımıza Recep Tayyip Erdoğan geliyor ama yani bir zaman gelecek, Recep Tayyip Erdoğan dışında güçlü lider olacak. Neden güçlü diyoruz? Halkın yüzde 50'sinden destek almış bir lider olması gerekir. Güçlü bir Türkiye için, güçlü bir gelecek için bizim mutlaka başkanlık rejimine geçmemiz gerekiyor
Adalet ve Kalkınma Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nın haftalık basın toplantıları dün de devam etti. AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven’in başkanlığında gerçekleşen programa İl Başkan Yardımcıları Hüseyin Tutumlu ve Mustafa Ötken’de hazır bulundu. Geçen hafta Afyonkarahisar’da yapılan faaliyetler hakkında kısa bir bilgi veren Yurdunuseven AK Parti hükümetinde dördüncü başbakanı ve genel başkanlarını seçeceklerini ifade etti:
AK PARTİ’DE HİÇBİR ZAMAN KOLTUK SEVDASI, KOLTUK DÜŞÜNCESİ OLMAMIŞTIR
“Sayın Abdullah Gül ile başlayan AK Parti Başbakanlığı’nda şuan da Cumhurbaşkanımız olan sayın Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra sayın başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve inşallah 22 Mayıs’ta da seçeceğimiz dördüncü genel başkanımız ve başbakanımızı seçeceğiz. Bir rekora imza attığımızı zannediyorum. Çünkü Turgut Özal’dan sonra aynı hükümetin aynı partinin dördüncü başbakanı 14-15. yılımızda AK Parti iktidarıyla devam edecek. Halkımızın nezdinde ve ekonomik göstergelerde de gördünüz, buradan fitne bekleyenler, ekonomik darbe bekleyenler maalesef tabir-i caizse avucunu yaladı. Halkımız AK Parti iktidarını hükümete getirdi. Bu AK Parti iktidarında Sayın Ahmet Davutoğlu başbakanlık yaptı. Bu bir bayrak yarışıdır. Bu bayrak yarışında da 22 Mayıs’ta Olağanüstü kongremizde gösterilecek adayla beraber inşallah bu faaliyetlerimize ve halkımıza yaptığımız hizmetlerimize devam edeceğiz. Bundan hiç kimse bir art niyet, bir fitne beklemesin. AK Parti kurumsal bir partidir, vefalı bir partidir. AK Parti’de hiçbir zaman koltuk sevdası, koltuk düşüncesi olmamıştır. Kime görev verilmişse o görevi layıkıyla yerine getirmiş, bir sonraki arkadaşımıza, inşallah O daha güzel görevler yapmak üzere bu bayrağı devretmiştir. Bunun dışında farklı bir yorum kimse beklemesin. “
TERÖR KONUSUNDA BAHÇELİYE TEŞEKKÜR
Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin AB’ye girme vizesi için terörle mücadele kanununda mücadele kanununda değişiklik istediğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı cevap olarak ‘Siz yolunuza, biz yolumuza’ sözlerini hatırlatan Yurdunuseven Bahçeli’ye teşekkür etti ve CHP’yi eleştirdi: “Muhalefet kanadına baktığımız zaman bir parti maalesef CHP hiçbir şekilde terörle mücadelede farklı konuşmaya farklı söylemlerde bulunmaya devam ediyor. Tabir-i caizse Doğu’da başka konuşuyor, Batı’da başka konuşuyor. Bunun en son örneği geçen hafta Afyonkarahisar’da yaşandı. İsmail Kumartaşlı’nın bir beyanatı üzerine Genel Başkan Yardımcıları gelip özür dilendi ama özür diledikleri şey, kendi partilerinin milletvekillerinin tuttuğu bir rapor. Bu raporda açık ve net olarak. Devletin halka karşı işkence ettiği raporla maalesef terörü destekleyici nitelikte beyanları olan bir rapor gündeme geldi. Bu raporu tutan yine CHP milletvekilleridir. Terörist cenazesine katılan bir CHP milletvekilidir. Ama MHP’ye çok teşekkür ediyoruz. Dün ki sayın Devlet Bahçeli’nin açıklaması ile bu konuda Türkiye Cumhuriyeti devletine terörle ilgili destek olacağını beyan etti. Muhalefetin bir kanadı teröre destek olurken, bir kanadı da terörle mücadeleye destek oluyor.”
316 TANE MİLLETVEKİLİMİZ HEM CUMHURBAŞKANI DÜZEYİNDE, HEM BAŞBAKAN DÜZEYİNDE
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti İl Başkanı Yurdunuseven, ‘düşük profilli bir Başbakan ile çalışma’ açıklamalarına “Şunu açık ve net olarak söyleyelim. AK Parti Milletvekillerinin tamamı şuanda başbakanlık yapabilecek düzeydedir. Hepsi de profili yüksek insanlar. Bunlardan bir tanesi göreve gelecek ve devam edecek. Bu bir bayrak yarışı ve içerimizde 316 tane vekilimiz var” dedi. Yurdunuseven konuşmasında AK Parti’nin 316 milletvekilinin hepsinin de başbakan olabileceğinin altını çizdi: “Sayın Başbakanımız Davutoğlu kongre ile ilk sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına geçtiğinde kendisini başbakan olarak, Genel Başkan olarak ilan ettiğinde o muhalefet maalesef ‘Bir kukla geliyor. işte kendine oynayacağı bir Başbakan seçiyor’ şeklinde beyanatlarda bulunmuştu. Ne oldu da o günden bugüne geldi de farklı bir söyleme geldiler. Bunu anlayamıyoruz ama bizim 317 milletvekilimiz varda, bir tanesi şuanda TBMM Başkanı olduğu için O’nu saymıyorum. 316 tane milletvekilimizin tamamı hem Cumhurbaşkanı düzeyinde, hem Başbakan düzeyinde hem bakanlık düzeyinde yapabilecek kapasiteli milletvekillerimizdir. O nedenle muhalefeti anlayamıyoruz. Seçilince farklı söylüyorlar. Demokratik bir şekilde sayın başbakanımız söylenmiştir. Görev verilmiştir ve şimdi görev başka arkadaşa verilecektir. 20 Mayıs’ta açıklanacağı söyleniyor.”
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN BAŞKANLIK REJİMİNE GEÇMEMİZ GEREKİYOR
Türkiye’de filli başkanlık sisteminin yaşandığı konulara da açıklık getiren AK Partili Yurdunuseven, konuşmasında “Fiili değil, şuanda bir sistemin maalesef rejim sorunu değil, bir sistem sorunu söz konusu. Bu nedenle biz başkanlık rejimini şu yapılanlarla olması gerektiğine bir kez daha kanaat getirdik. Niye? Sayın Cumhurbaşkanı bir partiden parti kurucusu. Halk tarafından partiden aday gösterilerek yüzde 50’yi geçerek Cumhurbaşkanı seçilmiş, dua ediyoruz ki, Başbakan da AK Partili. Bunlar farklı partilerden olsaydı, halk ve ekonomi nezdindeki kaos nasıl olurdu? Daha büyük bir kaos meydana gelirdi. Onun için böyle bir sistem içerisinde ikili başlı değil, tek başkanlık sistemi olan bir sistemin olması gerektiği burada ispatlanmış oldu. Ortaya konulacak sistemi halkımıza anlatacağız. Halkımızın kabul etmediği hiçbir sistemi bizim dayatma gibi zorla, kabul ettirme gibi düşüncemiz olamaz. Güçlü lider dediğimizde aklımıza Recep Tayyip Erdoğan geliyor ama yani bir zaman gelecek, Recep Tayyip Erdoğan dışında güçlü lider olacak. Neden güçlü diyoruz? Halkın yüzde 50’sinden destek almış bir lider olması gerekir. Güçlü bir Türkiye için, güçlü bir gelecek için bizim mutlaka başkanlık rejimine geçmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR
Yurdunuseven, muhalefetin dikta ve diktatörlük konusundaki söylemlerine de şöyle cevap verdi: “Bu söylemleri kabul etmiyorum. Diktayı muhalefet söylüyor. Kendi partilerine baksınlar. Dikta nasıl? Bugün teşkilatlar kapatılıyor. Bugün kasetlerle birileri geliyor, birileri gidiyor. Ama elhamdülillah hiçbir şekilde bizim AK Partimizde böyle bir şey iddia eden kimse olamaz. Onun için biz ne diktadan söz edebiliriz, ne diktatörlükten söz edebiliriz. Üniter devlet konusunda Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür. Anayasa da sabittir. Hiç kimse bir çakıl taşına dahi göz dikemez. Hiçbir şekilde izin vermeyiz.”●Ferhat Yüksel