BBP Genel Başkanı Mustafa Destici : Önceliğimiz Barzani değil Türkmeneli, Hindistan değil Pakistan olmalı
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, öncelik Barzani’nin değil Türkmenelinin, Hindistan’ın değil Pakistan’ın olması gerektiğini söyledi.
BBP Genel Başkanı Mustafa_Destici TVNET Televizyonunda Erem Sentürk ün sunmuş olduğu 'Nerede Kalmıştık' programınına katılarak ülke ve dünya gündemini değerlendirdi.
ÖNCELİK KENDİ VATANDAŞLARIMIZ VE GARDAŞLARIMIZ OLMALI
Yurt dışına gönderilen yardımlarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanımız Mustafa Destici “Öncelikle tabi ki kendi vatandaşlarımızı öncelememiz gerekiyor ve önceleniyor. İkincisi bu yardımlarla ilgili bizim hem inancımız hem kültürümüz zorda kalmışa yardım etmeyi gerektiriyor ve Türk-İslam tarihimiz de bu örneklerle dolu. Öncelik nereden başlanmalı diye bakacak olursak tabi ki sırasıyla kendi vatandaşlarımız, sonra Yüce Allah'ın da buyurduğu gibi en yakınlarımız olan Türk ve İslam coğrafyasından başlanmalı.
Barzani ve Talabani tayfasından önce, Türkmenelindeki, Kerkük'teki, Telafer'deki kardeşimizi öncelenmeli, ya da Hindistan ve Pakistan’ı kıyasladığımızda tabi ki Pakistan'ı öncelememiz gerekir.” Dedi.
ERMENİSTAN ÖZÜR DİLEMELİ
“Azerbaycan ile Ermenistan’ı zaten kıyaslamıyorum.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Ermenistan hala bize karşı haince ve düşmanca tavır içerisinde. Ermenistan'ı 1919'lu yıllarda kim kışkırtmışsa, eline kim silah vermişse, bugün de onlar versin tıbbi malzemeyi. Bunu yapamıyorlarsa Ermenistan Türkiye'den özür dilemeli ve asılsız iddialardan vazgeçmeli.” İfadelerine yer verdi.
ABD'YE YARDIM YOLLANMAMALI
Genel Başkanımız Mustafa Destici, “ABD konusuna gelince, Türkiye kendi tarihine yakışan bir adım atarken, ABD'nin tutunduğu tavra bakarak hareket etmedi. Zira Türkiye geçmişte yardım gönderdiği birçok ülkeyle ciddi sorunlar yaşadı. Ama en son PKK'ya PYD ve YPG'ye bizden yardım gittikten sonra yardım ettiğini gördük bundan sonra kesinlikle Amerika Birleşik Devletlerine de Türkiye’nin böyle bir yardım göndermemesi lazım. Çünkü algı ve hatta gerçekte şudur; Amerika bizden alıyor öbür taraftan PKK'ya PYD'ye götürüyor. Bundan sonra Amerika Birleşik Devletleri uyarılmalı ve buna devam ederlerse Türkiye kesinlikle Amerika Birleşik Devletlerine böyle bir malzeme göndermemeli.” Diye konuştu.
ASILSIZ İDDİALAR
Türkiye’deki hasta ve ölü sayılarının saklandığı iddialarına da cevap veren Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Ben bir kere bu iddiaların pek çoğunun doğru olmadığını ve iyi niyetli de olmadığını düşünüyorum. Türkiye zor durumda kalsın da bundan hükümet, Cumhurbaşkanı, iktidar olumsuz yönde etkilensin düşüncesi var. Ana muhalefet partisinin İl Başkanı’nın işte son günlerde ifade ettiği gibi “hükümet öyle ya da böyle gitsin” noktasına getirilmeye çalışılıyor. Ben kesinlikle ne vaka sayılarının ne ölü sayılarının gizlenmediğini çok açık net ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıldığına inanıyorum. Bu konuda tabii ki bilgilerimiz de var. Öbür taraftan maske konusu başta olmak üzere tıbbi malzeme, diğer hijyen malzemeleri noktasında diğer ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye’nin bunda çok hazırlıklı ve çok önde olduğunu görüyoruz.” Diye konuştu.
MASKE SATIŞI 1 TL OLSUN
Maske konusunda oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için çözüm teklifinde bulunan Genel Başkanımız Mustafa Destici " Devlet bir yandan eczanelerde bedava maske dağıtsın, bir yandan da 1 lira gibi çok cüzi bir rakamla bunun satışını da serbest bıraksın ki herkes maske sahibi olabilsin, bu şikâyetlerin önüne geçilsin." dedi.
'BU ZİHNİYETİ 28 ŞUBAT'TA DA GÖRDÜK
CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun ''Hükümet öyle ya da böyle gidecek'' şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine de konuşan Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Biz bu zihniyeti 28 Şubat sürecinde orduyu göreve çağırırken de gördük. Cumhuriyet mitingleri adı altında darbe çığırtkanlığı yaptıklarını gördük. Sanki Türkiye'nin tek sahibi kendileriymiş gibi anlayışla kendilerinden başkasının iktidarını hazmedemeyen bir zihniyetin tekrardan hortlaması olarak görüyorum. Artık bu günler geride kaldı. Türkiye’de artık kimsenin bir darbe hevesine girmemesi gerekir. 15 Temmuz hain Fetö Darbesi bir milattır. Milletin oradaki net tavrı, duruşu darbeye geçit vermemesi bir milattır.
Bundan sonra Türkiye’de kimse Allah (cc) nın izniyle, milletimizin duruşuyla, devleti yönetenlerin basireti, demokrasi ve milli iradeden yana olanlar sayesinde kimse bu ülkede darbe yapamaz. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanına, seçilmiş bir hükümete bu tür yaftalamaları da doğru bulmuyorum. Millet tarafından bu açıklamaların bir itibarı da yoktur. Beğenmeye bilirsiniz, eleştirebilirsiniz. Demokraside bunlar vardır. Muhalefetin görevi budur. Ama bunun bir seviye ile yapılması gerekir.
Bizim dokunulmazlıklarımız, kutsallarımız var. İnancımız, kültürümüz, Müslümanlığımız, Türklüğümüzdür, Devletimizdir, Bayrağımızdır, İstiklal Marşımızdır. Bu değerlerimize yönelik saldırı ve ithamlarda bulunursanız milleti bölmüş, ayrıştırmış ve kamplaştırmış olursunuz. Bunun ülkeye faydası olmaz. Türkiye Cumhuriyetinin Anayasası çok açıktır. Biz de bir tane yönetim vardır, o da merkezi Ankara'daki Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetidir. Bunun dışında hayal kuranlar hukuk önünde hesabını verirler.”
BU TÜR SAPKINLIKLARA KARŞI ORTAK BİR DURUŞ SERGİLEMELİYİZ
“Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanımızın Cuma hutbesinde zina başta olmak üzere sapkınlıklarla ilgili çok açık ifadeleri oldu.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Bu ifadeler kendisine ait değil Kuranı Kerimden ayetler okudu. Ayeti kerimelerde geçen hükümleri Millete aktardı. Cuma namazında Cuma hutbesinde yaptı. Bakın buna bile tahammülsüzlük gösterildi ve Diyanet İşleri Başkanımız kendi asli görevini yaptığı için birtakım çevreler tarafından maalesef büyük bir linç girişimine tabi tutuldu. Hâlbuki Türkiye’de hepimizin bu tür sapkınlıklara karşı çok ortak bir duruş sergilememiz lazım.”
NİYETLERİ ÜZÜM YEMEK DEĞİL
1 Mayıs da yaşanan olayları değerlendiren Genel Başaknımız Mustafa Destici, “1 Mayıs devletimiz, hükümet tarafından Egemenlik ve Dayanışma günü olarak kabul edilmiş, resmi tatil yapılmış ve her türlü kolaylık sağlanmış. Türk-İş, Hak-İş, diğer sendikalar çiçeklerini Taksim'deki anıta bırakıyorlar. DİSK’in başını çektiği içinde CHP'nin HDP'nin PKK'nın Tip’in DHKPC'nin yani ne kadar bölücü unsur varsa teröristler varsa illa maraza çıkaracak. Ben polislerle çatışacağım bunu gündeme taşıyacağım yani illa 1 Mayısı adeta ve huzursuzluğa sevk edecek ve bunda da başarılı oldular. Sen de Türk-İş'in Hak-İş’in yaptığı gibi güzelce çelengini koy. Hayır, yapmayacaklar çünkü niyetleri üzüm yemek değil ve bu davranışlarına bu alışkanlıklarına devam etmek istiyorlar. İstiyorlar ki buna karşı konulsun ve buradan da siyasi rant elde edilsin. Ana Muhalefet partisi hala bunların arkasında duruyor.”