Her Namaz Bir Kulluk Yoklamasıdır
Her Namaz Bir Kulluk Yoklamasıdır Dünya hayatı bir pazardır. Bu pazarda, bir bakıma insanın dünya ve âhireti alınıp satılmaktadır. Bu pazarda kazananlar, 'Nefislerini Allah'ın satın aldığı ...
Her Namaz Bir Kulluk Yoklamasıdır
Dünya hayatı bir pazardır. Bu pazarda, bir bakıma insanın dünya ve âhireti alınıp satılmaktadır. Bu pazarda kazananlar, “Nefislerini Allah’ın satın aldığı mü’minler” (Tevbe ,111) Cennet karşılığında sahip olduklarını satanlardır. Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara diyenler, “Bir kuldan kıyamet gününde, hesâbı ilk sorulacak ameli; namazdır. Eğer namazı düzgün çıkarsa artık o kimse felâha ulaşmıştır, kazanmıştır. Namazı, namaz olmamış olanlar ise kaybetmişlerdir” (Riyâzü’s Sâlihîn, c.2, s.383.) hadisince İlahi huzura namazla dönerlerse, “Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarıysa abdesttir” (Taberani,el-Mu’cemü’l -Evsat, 5/186, hadis no: 4361) reçetesini uygularlarsa asli vatanın pasaportunu almış olurlar.
İMTİHAN YURDU KULLUK PAZARIDIR
Her yeni gün herkes için yeni bir pazardır. Bu pazarda kimileri meşrû sınırlar içinde kalmaya çalışırken, kimileri de sınırlara dikkat etmez, ne pahasına olursa olsun arzularına ulaşmak isterler. Bir kısmı kendileri için kârlı bir gün geçirirken, bir kısmı da hiç de iç açıcı olmayan bir gelecek hazırlamış olurlar.
SATAN OLMAK MI SATILAN OLMAK MI?
Bu pazarda en hayırlı ve kazançlı amel, namazdır. Efendimiz (sav) “İstikamet üzere olun. Bunu tam başaramayacaksınız. O halde en hayırlı ameliniz namazdır” (İbni Mâce, Tahare: 4) buyurmuştur. Bunun için her gün beş vakit kulluk yoklamasına çağrılan insanlar “Parça parça kesilsen de yakılsan da Allah ‘a ortak koşma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim ki farz olan namazı bilerek terk ederse Allah ‘ın koruması ondan uzaklaşmıştır” (Müsned:5/238) ikazına uyarak namazlarından asla taviz vermezler. Her namaz kulluk yoklamasında varoluşun belgesidir. “Her kim şu beş vakit namazı eksiksiz kılarsa namazı, kıyamet gününde ona bir aydınlık, hakkında delil ve kurtuluş olur” (Darimi: 2/301) hadisince Cennete giriş vizesini almış olur. Ancak gaflet ve dalalete dalarak dünya rahatını, ahret rahatına tercih edenler “Her kim de bu beş vakit namazı gereği gibi kılmazsa kıyamet gününde Karun’la, Haman’la, Firavun’la ve Ubeyy ibn-i Halefle birliktedir” hadisince kendilerini Cehenneme yakıt haline getirmiş, her ameli ile de yakıt taşımış olurlar.
Hayat kitabını “Sana vahyedilen Kur’an’ı oku. Ve namazı kıl. Gerçekten namaz; kötü işlerden ve uygunsuz davranışlardan alıkoyar” (Ankebût, 45) emrince okuyarak, namazla kulluk kanaviçesini dokuyanlar için “Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir.” (Müslim, Tahâret 14)
Her namaz vaktinde davete icabet ederek “Mümin namaza durduğunda, bütün günahları getirilir. Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, hadis no: 794). Fakat davete kulak tıkayarak namazı terk edenler, şirke ve küfre düşerler. “Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır” (Müslim, Îmân 134) ve “Bizimle onlar arasındaki ayırıcı temel unsur namazdır. Namazı terkeden kimse küfre düşer” (Tirmizî, Îmân 9) ikazı dikkat çekicidir.
TOPRAĞI KULLUK BOYASI İLE BOYAMAK
Özü toprak olan en şerefli varlık insanoğlu, “Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın” (Buhârî, Vudû‘ 3) abdestle tanınır hale gelirken, namazla kulluk boyası ile boyanarak fırınlanır.
Günde beş defa ezana kulak vererek kulluk eğitimine icabet ederek Allah’a karşı vazifelerini yapan, yalnız O’nun huzuruna yönelen mü’minler, her namaza duruşlarında Allah’la başbaşa olmanın manevi zevkine erer, şehvet ve şöhretin esiri olmaktan sıyrılır. Tüm mahlukatın halifesi sıfatını üstlenerek bir vücut haline gelme fırsatını elde eder. Onlar adına da şükür ve tesbihte bulunma imkanına kavuşur.