'İktidarın sözcülüğünü yapmayan işten atılıyor'

15 Şubat 2016 - 17:49

MHP İl Başkanı Demirel: Son dönemlerde iktidarın sözcülüğünü yapmadıkları gerekçesi ile bazı din görevlilerinin görevlerine son verilirken, camilerde iktidarı öven hutbelerin okutturulması, açıkça siyaset yapanların baş tacı yapılması, haklarında işlem yapmak bir tarafa kendilerine övgüler dizilmesi, cami görevlilerinin iktidarın yanlışlarını örtme de pansumancı gibi kullanılması kapanmaz yaralar açmaktadır

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Raşit Demirel, AK Parti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı ile ‘paralel’ hareket ettiğini savunarak, Diyanet İşlerinin bu işlerden vazgeçip asli görevlerini yerine getirmesinin daha faydalı olacağını söyledi. Demirel, “Son dönemlerde iktidarın sözcülüğünü yapmadıkları gerekçesi ile bazı din görevlilerinin görevlerine son verilirken, camilerde iktidarı öven hutbelerin okutturulması, açıkça siyaset yapanların baş tacı yapılması, haklarında işlem yapmak bir tarafa kendilerine övgüler dizilmesi, cami görevlilerinin iktidarın yanlışlarını örtme de pansumancı gibi kullanılması kapanmaz yaralar açmaktadır” dedi.

 

AYETLER İKTİDARI MASUM GÖSTERME ADINA KULLANILIYOR

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, Mardin'deki ‘Güneydoğu’da görev yapan Din Görevlileri İstişare Toplantısı’nda Bizim için asıl büyük tehlike; yıkıcı, bölücü ideolojilerin Allah korusun camilerimize girmesi, mihraplarımıza bulaşması, minberlerimize taşınmasıdır dediğini hatırlatan Demirel, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Diyanetin son yıllarda camilerde okuttuğu cuma hutbelerinin iktidarın icraatlarını halka kabul ettirmek amacına yönelik olması, Kur'ân ayetlerinin iktidarı masum gösterme adına kullanılması kalplerde şehirlerde açılan hendeklerden daha büyük kanallar açmaktadır. Caminin kuşatıcı manevi atmosferinde huzur bulmak isteyenlerin siyasetin kirlenmiş iklimiyle karşılaşması, hutbelerin iktidarın meydan okumalarına ve kendini aklama seanslarına dönüştürülmesi, iktidar, ‘terörle savaşıyorsa’, iktidara muhalefet varsa, hemen birlik, beraberlik, teröre lânet hutbeleri okutulması, teröristlerle masaya oturulunca da  ‘barış, kardeşlik’ hutbeleri okutulması, toplumda açılan yaraların yine cemaatin cebindeki paralarla kapatılmaya çalışılması, içinde bulunduğumuz durumun vahametini özetlemeye yetmektedir.

 

DİYANET DÖNER SERMAYEDEN 23 MİLYON LİRAYI ‘SEHVEN’ KULLANDI

Diyanet’in her Cuma şehit yakınları, gaziler ve Bayırbucak Türkmenleri için yardım topladığını da belirten Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın siyaset sahnesindeki açtığı yaraları, cami cemaatinin sadakaları ile kapatmak, şehirlerde açılan hendekleri kapatmak kadar kolay değildir. Yardımların yerine ulaşmadığı, kayıtlarının tutulmadığı, şehit ailelerinden başlayarak terör mağdurlarına, Bayır Bucak Türkmenlerine kadar sapla samanın karıştırıldığı ortamda oluşan güven bunalımını aşmak hiçte kolay değildir. Sayıştay Denetim Raporu'nda, Diyanet işleri Başkanlığı’nın 2014'te kendi bütçesini 98 milyon lira aştığının tespit edildiği, döner sermaye kaynaklarından 23 milyon lirayı ‘Sehven’ (unutkanlıkla) kullandığı bir ortamda denetimden uzak ve makbuzsuz toplanan paraların nerelere gideceği ve hangi açıkları kapatmak için kullanılacağı bilinmez bir meçhuldür.”

 

 

CAMİLERDE İKTİDARI ÖVEN HUTBELER OKUTTURULUYOR

 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 25. maddesinde, ‘Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluşunun her derecesinde görev alan personel, Memurin Kanununun hizmetliler için yasak ettiği siyasi faaliyetten başka, dini görevi içinde veya bu görevin dışında, her ne suretle olursa olsun, siyasi partilerden herhangi birini veya onların tutum ve davranışını övemez ve yeremez. Bu gibi hareketleri tahkikatla sabit olanların, ilgili ve yetkili mercilerce işine son verilir’  hükmünün olduğunu belirten Demirel, bu maddenin gerekçe gösterilerek son dönemlerde iktidarın sözcülüğünü yapmadıkları gerekçesi ile bazı din görevlilerinin görevlerine son verildiğin vurguladı. Demirel, şöyle devam etti: “Camilerde iktidarı öven hutbelerin okutturulması, açıkça siyaset yapanların baş tacı yapılması, haklarında işlem yapmak bir tarafa kendilerine övgüler dizilmesi, cami görevlilerinin iktidarın yanlışlarını örtme de pansumancı gibi kullanılması kapanmaz yaralar açmaktadır.

Cami kürsüsünden MİT tırlarına varıncaya kadar siyasetin ala’sının yapıldığı bir ortamda işlem yapmayanların, yardım tırlarının yerine ulaşacağını söylemeleri meçhule yapılan bir yolculuktan öteye gitmez.”

 

DİYANET ASLİ GÖREVİNİ YERİNE GETİRSİN

“Süleyman Şah türbesine gidemediği için türbeyi sınıra taşıyanların, Bayır Bucak Türkmenlerine ulaşamadıkları bir ortamda da onları sınırımıza taşıyarak zafer kazanmış komutan edasına bürünmeleri, onları kullanarak cami önüne sergi açmaları gönülleri yaralamaktadır” görüşünü dillendiren Demirel sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul Cumhuriyet savcılığı tarafından düzenlenen iddianame ile İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki eski MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener hanımefendiye 'Kaset iddiasıyla hakaret' davasının ilk duruşmasına 'Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçundan 2 yıl 4'er aya kadar hapisleri istenen sanıklar Latif Erdoğan ve Cemil Barlas katılırken, Mahkeme Akşener'in avukatlarının talebi üzerine kaset iddiası hakkında bilgileri olduğu gerekçesiyle Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile Kemalettin Özdemir'in tanık olarak dinlenmesi için Ankara Asliye Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar vererek duruşmayı ertelemesi, Diyanet İşleri Başkanlığının pekte masum olmadığı kuşkusu yaratmaktadır. Onun için diyoruz ki; Diyanet işleri Başkanlığı hükümetle paralel hareket etmekten vazgeçsin ve asli görevini yerine getirsin.”●Kurtuluş