Karyolanın bacakları mı birilerinin eli mi uzun?
Yazarımız Orhan Durak, daha önce Çocuk ve Doğumevi Hastanesi'ne M. İsimli firmadan alınan uzun bacaklı çocuk karyolalarının, hastanenin Devlet Hastanesi'ne bir bölüm olarak taşınmasının ardından da aynı firmadan alındığını, karyolaların bacaklarının kesilmesi için 20 bin TL'ye ihtiyaç duyulduğunu yazdı
Kurtuluş’un sağlıkçı kökenli köşe yazarı Orhan Durak, Devlet Hastanesi’ne bir bölüm olarak taşınan Çocuk ve Doğumevi Hastanesi’ne alınan karyolaların ilginç hikayesini yazdı. Daha önce alınan ve bacakları uzun geldiği için çocukların düşmesi halinde can kaybı tehlikesi yaratacağı endişesi taşınan karyolaların alınışını kalem alan Durak’ın yazısından bazı bölümler şöyle: Yeni yapılan doğumevi bölümünün (yeni yapılanma ile B blok'un) yeni yeni tıbbi cihazlara ve demirbaşlara ihtiyacı vardır. Doğumevi yeni yerine taşınmadan önce, eski binasında hizmet verirken 2 yıl önce M... isimli firmadan bebek karyolaları alınır. Ancak bir oldubitti ile alınan bu karyolalar bebekler için uygun değildir. Boyları çok yüksektir… Kullanabilmek adına bu karyolaların bacaklarının kesilmesi yoluna gidilirse de sonuç alınamaz...!
AYNI FİRMADAN YİNE UZUN BACAKLI KARYOLA ALINDI
Yeni Doğumevi'ne şimdiki adı ile B Blok'a yeni bebek karyolaları gerekmektedir. Yapılacak yeni alımlarda bu malzeme de mevcuttur… Firmalar hastanede açılan stantta ürünlerini görücüye çıkarırlar. Malzemeleri inceleyen heyet stantta yine karyolalarını sergileyen M... isimli firmanın malzemelerine bakmaz bile..!
Ancak, o da ne...? Alımlar yapılmış ve bebek karyolaları yine M... isimli firmadan alınmıştır… Evet evet yanlış okumadınız bebek karyolaları yine aynı firmadan alınmıştır. Karyolalar yine kullanışsız ve boyları ciddi biçimde yüksektir... Kullanılabilir hale getirilmesi için yine bacakların kesilmesi gerekmektedir… İyi güzel de bu bacak kesme işi için istenen rakamı biliyor musunuz? Tam 20 bin (eski para ile 20 milyar) lira…
ORHAN DURAK'IN YAZISI
KARYOLANIN BACAKLARI.....!
Değerli okurlarımız;
Bir il düşünün: Her alanda kabuğunu yırtmış, insanlarının kaliteli yaşamları için son dönemlerde birçok olgudan istifade etmiş... Kurumlar bazında ele aldığımızda; her kurum kendisini yenileyecek, zirveye taşıyacak alet edevat gibi ekipmanlarla, personel konusunda sıkıntıları giderilmiş vaziyette hizmet yarışındadırlar. Sağlık, milli eğitim, spor, tarım ve emniyet teşkilatımız gerek teknolojik cihazlar, gerekse uzman personel açısından altın yıllarını yaşıyorlar diyebiliriz… Siyasilerimiz ise ilimizin daha ileri gitmesi için daha neler yapabiliriz o'nun gayretindeler. Bu anlamda başta Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu olmak üzere tüm siyasiler Afyon'umuzun hak ettiği yere gelmesi için gerekenleri fazlası ile yapmaktalar… Onların bu alandaki gayret ve çalışmalarını görmezden gelmek hem nankörlük hem de abesle iştigaldir.
İYİ GELİŞMELER OLURKEN KÖTÜSÜ OLMAZ MI?
Değerli okurlarımız;
Yukarıda saydıklarım hep güzel ve olumlu gelişmeler. Aslında Afyon'umuz daha güzel şeyleri hak ediyor. Peki, tüm bu kriterleri sayarken olumsuzluklar yok mu...? Olmaz olur mu...? Elbette var..! Zaten olmaz ise şaşarım...! İyi ve güzel şeylerin yaşandığı her dönemde bu ortamdan istifade eden çıkarcılar olmuştur. Aynı şimdi sizlere anlatacağım olay
gibi..! Hem de utanmadan, sıkılmadan ortamı kendi çıkarları için
kullananlar gibi..!
HASTANELERİN BİR ARAYA TOPLANMASI İYİ Mİ OLDU?
Sevgili okurlarımız;
Malumunuz olduğu gibi, Afyon sağlık birimleri deyim yerinde ise son dönemlerde yatırım açısından gerek merkez, gerekse taşra teşkilatında altın yıllarını yaşıyor. Önce Devlet Hastanesi yapılarak faaliyete geçirildi. Daha sonra hemen yanına yapılan Zübeyde Hanım Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi Devlet Hastanesi ile birleştirilip tek Hastane haline getirildi. Yapılan doğru muydu...? Tartışılır..! İyi oldu diyen de var, olmadı diyen de.. Bizim buradaki aktarmaya çalıştığımız bu değil..Peki ne...?
SON ALIMLARDA YİNE BİRÇOK SORU İŞARETLERİ VARDIR
Yeni yapılan doğumevi bölümünün (yeni yapılanma ile B blok'un) yeni yeni tıbbi cihazlara ve demirbaşlara ihtiyacı vardır. Alım satımlarla ilgili birim bu işleri takip edip gereğini yapmaktadır. Fakat bu birim geçtiğimiz yıldan şaibe altındadır. Başındaki görevli yerel ve sanal medyada defalarca gündeme getirilmiş ancak olaylar neticeleninceye kadar yerinden alınmamıştır. İşin ilginç yanı aynı şekilde alım satım işlerine devam etmektedir. Çok acıdır fakat gerçektir son alımlarda da yine birçok soru işaretleri vardır. Nedir bunlar...?
Uygun olmayan malzeme alımları...? Ben burada son yapılan alımlardan sadece birini
mercek altına alıp kararı siz okurlarımıza bırakacağım..
HEYET M FİRMASININ MALZEMESİNE BAKMAZ BİLE AMA…
Doğumevi yeni yerine taşınmadan önce, eski binasında hizmet verirken 2 yıl önce
M... isimli firmadan bebek karyolaları alınır. Ancak bir oldubitti ile alınan bu karyolalar bebekler için uygun değildir. Boyları çok yüksektir… Bu nedenle de bebekler bu karyolalardan patır patır düşmektedirler… Kullanabilmek adına bu karyolaların bacaklarının
kesilmesi yoluna gidilirse de sonuç alınamaz...! Burada iyi incelemeden hata yapılarak M...... isimli firmanın karyolaları alınmış ve ciddi ödemeler yapılmıştır. Tabiri caiz ise devletin parası çarçur edilmiştir. Devlet hatalı alım nedeniyle zarara uğratılmıştır… Gelelim son dönem alımlarına... Okuyunca şok olacaksınız...! Yeni Doğumevi'ne şimdiki adı ile B Blok'a yeni bebek karyolaları gerekmektedir. Yapılacak yeni alımlarda bu malzeme de mevcuttur… Firmalar hastanede açılan stantta ürünlerini görücüye çıkarırlar. Malzemeleri inceleyen heyet stantta yine karyolalarını sergileyen M... isimli firmanın malzemelerine bakmaz bile..! Çünkü yakın denebilecek bir zamanda o firmadan kurumun ağzı yanmış, yoğurdu üfleyerek yeme durumundadır… Kurum alımları yaparken bu sefer çok dikkatli olup yaramayan malzemeye ödeme yapmak istememektedir… Bu
alkışlanacak bir durumdur..
FAKAT MALZEMELER YİNE O FİRMADAN ALINMIŞTIR
O da ne...?
Alımlar yapılmış ve bebek karyolaları yine M... isimli firmadan alınmıştır… Evet evet yanlış okumadınız bebek karyolaları yine aynı firmadan alınmıştır. Karyolalar yine kullanışsız ve boyları ciddi biçimde yüksektir... Kullanılabilir hale getirilmesi için yine bacakların kesilmesi gerekmektedir… İyi güzel de bu bacak kesme işi için istenen rakamı biliyor musunuz? Tam 20 bin (eski para ile 20 milyar) lira… Akıl alır gibi değil bu durum… Bu devlet, bu kadar mı başsız? Daha önce denenmiş ve devleti zarara uğratmış bir firmanın ürününü almak için bu denli ısrarcı olmak NEDEN? Hiç mi bunların hesabı sorulmayacak..? Bu malzemeyi tüm olumsuzluklara rağmen alan kimdir...? Alımı için neden ısrarcı olmuştur...? Zararı (bacakların kesilmesi için verilecek 20 bin lirayı ) kim ödeyecektir? İlgililerden toplumun aydınlatılması adına bir açıklama bekliyoruz. Hadi durmayın yapın şu açıklamayı..Kim neden ısrarcıdır bu malzemenin alımı için?