Magazin Haberciliği Ve Televizyon Okuryazarlığı Anlatıldı
Magazin Haberciliği Ve Televizyon Okuryazarlığı Anlatıldı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesinde (GSF) Habertürk Gazetesi Yayın Koordinatörü ve Televizyon Yazarı Mustafa Doğan tarafından “Magazin Haberciliği ve Televizyon Okuryazarlığı” konulu söyleşi gerçekleştirildi.
GSF İbrahim Küçükkurt konferans salonunda gerçekleştirilen etkinlikte öğrenci sıralarından başlayarak mesleki kariyer sürecini anlatan Doğan, ailesinin İstanbul’da yaşaması ve medya merkezinin de İstanbul’da yer almasından dolayı medya kanallarına ulaşmasının daha kolay olduğunu söyledi. Doğan, “Öncelikle bir ajansla başladım işe medyanın farklı bir alanındaydı. O arada gazetelerle görüşmeler devam ediyordu. İnsanlara CV bırakıyordum ya da ulaşmaya çalışıyordum. 2005’te Vatan Gazetesinde bir muhabir kadrosu açığı vardı. Arkadaşlar önermişler orda mesleğe başladık. Muhabir olarak başladım röportajlar, haberler, basın takipleri. 1 yıl sonra televizyon editörlüğü yapmaya karar verdim” diye konuştu.
2009 yılında Habertürk gazetesinden teklif aldığını bu büyüklükte bir mecranın kurulmasına şahitlik ettiğini söyleyen Doğan, şöyle devam etti:
“Habertürk’ün kuruluş aşamasında teklif aldık. Yeni bir gazete kuruluyordu. Bu büyüklükte bir mecranın kurulmasına şahit olma fırsatı da her zaman ele geçmez. Kuruluş aşamasında orada bulunduk. Çok güçlü bir kadroyla çalıştık. Uzun bir dönem televizyon editörlüğü yapmaya devam ettim. Akabinde yayın koordinatörü olarak görev yapmaya başladım. Yaklaşık 2,5 yıldır da pazartesi ve perşembe günleri televizyon programları üzerine yazılar yazıyorum.”
“Amacımız daha iyisinin ortaya çıkmasını sağlamak”
Bütün gün televizyon izlemesinin söz konusu olmadığını televizyon programlarını teknolojinin yardımıyla takip ettiğini söyleyen Doğan, “Asıl görevim yayın koordinatörlüğü gazeteye bir ek hazırlıyoruz. Onun hazırlanma süreci sabah 9.00 ile akşam 6.00 arası. Yoğun bir efor gerektiren bir süreç. O nedenle bütün gün televizyon izlemem söz konusu değil. O nedenle haftada 2 gün yazıyorum. Televizyona dair şeyleri teknolojinin imkânlarını kullanarak takip ediyoruz. Zaten bulunduğumuz mekanda 4-5 kanalın açık olduğu bir ortam var. Göz ucu ile takip onun dışında cep telefonundan izleme, kayıt edip sonra izleme şeklinde takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Programları nasıl takip ettiğini anlatan Doğan, şunları söyledi:
“Yeni başlayan program ya da dizi ne olursa olsun onun ilk bölümünü dikkatle izliyoruz. Gündüz kuşağında ise kaydedip izliyoruz. Bazen yoğunluktan dolayı 1-2 sonra takip etme durumumuz oluyor. Elimizde kumandayla gezmiyoruz. Değerlendirme açısından bakarsak kurumumun benden istediği şey standart televizyon izleyicisinin beğenilerini dikkate alarak gördüğüm yanlışları, kişisel beğeniler ya da olması gerekenleri harmanlayarak bir yorum yapmak. Amacımız tabi ki daha iyisinin ortaya çıkmasına yardım etmek.”
Değerlendirmede asıl olan senaryo
Eleştirileri için belli kriterlerinin olduğunu ona göre televizyon programlarını eleştirdiğini söyleyen Doğan, “Asıl olan senaryodur. Bunu tamamlayıcı olarak CAST, doğru oyuncu seçimi, doğru mekân seçimi, doğru kanal, doğru yayın günü, doğru yayın saati gibi kriterler var. Bizim sektörümüzün en büyük sorunu birbirinin benzeri senaryoların takla attırılarak tekrar önümüze getirilmesidir. Biz bunu biliyoruz, biz bu hikâyenin sonunu görmüştük duygularını yaşadığımız zaman bunu haliyle eleştiriyoruz. Sonra doğru oyuncu seçimi. Yani CAST kurulurken doğru isimler o rolün hakkını verebilecek isimler seçilmiş mi? Doğru mekân seçimi, doğru kanal, doğru yayın günü, doğru yayın saati de değerlendirmede önemli kriterler” şeklinde konuştu.
Söyleşiye, AKÜ GSF Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Kula Demir, AKÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen, AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Arş. Gör. Dr. Sena Coşkun ile AKÜ öğretim elemanları ve AKÜ öğrencileri katıldı.
AKÜ GSF Radyo Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Kula Demir’in, Mustafa Doğan’a plaket takdim etmesiyle program sona erdi.