Memur-Sen 25 Yaşında
Memur-Sen 25 Yaşında
Bundan tam 25 yıl önce Mehmet Akif İnan, isminin bütün yönleriyle müsemma bir zeminde insana
değer, emeğe güç, mücadeleye örgüt kazandırmak adına MEMUR-SEN’i sendikal hayata, sendikal
hayatı da bizlerin dünyasına kazandıran soylu iradeyi arkadaşlarıyla beraber ortaya koymuştur.
Ankara’da bir odada başlayan mücadele; 25’inci yılın şafağında dünyada ve yedi kıtada adından,
iradesinden, hassasiyetlerinden ve kavramlarından bahsettiren evrensel soylu mücadele platformuna
dönüşmüştür. Enaniyet reddedilip emanet esas alınınca, ekalliyet yok sayılıp ehliyet hedef haline
getirilince, kibir, şan, şöhret reddedilip hep birlikte, her zaman özveriyle, her yerde inanç ve değerler
ilkeselliğine dayanılarak mücadele yürütülünce insanın kazanmasına, emeğe kazandırılmasına,
mücadelenin zirveye çıkarılmasına dair başlangıç hikâyesidir MEMUR-SEN.
MEMUR-SEN’i özümsemek kolay, özetlemek zordur. Ancak yine de özetlemek gerekiyor. Tarih
yapmanız yetmez, aynı zamanda tarihi yazmanız da gerekir. Binlerce yıllık emek, hak ve alın teri
mücadelesinin 25 yıla sığdırılmış birikimin adı olarak, MEMUR-SEN’in yaptıklarının, dirayetinin,
direncinin anlatılması gerekiyor.
Bu adın mimarı Mehmet Akif İNAN, emek mücadelesi tarihinde direniş hattının önemli öznelerinden
biri olarak MEMUR-SEN’i kurdu. MEMUR-SEN’le başlayan erdemliler hareketi kamu görevlileri
sendikacılığında köklü değişim ve dönüşümlere öncülük etti.
Kamu görevlileri sendikacılığının 4688 sayılı Kanun’la yasal zemine kavuşmasından, toplu görüşme
garabetini bitirip “toplu sözleşme” hakkının elde edilmesine;
Başörtüsü yasağı zulmünün sona erdirilmesinden, kılık kıyafet dayatmasına karşı örgütlü direnişe;
Cuma namazı izninden Hac iznine, katsayı engelinden kesintisiz sekiz yıllık eğitim dayatmasının
kaldırılması gibi birçok antidemokratik uygulamaya son verilmesine;
28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesinden Cumhuriyeti vesayet rejimine dönüştürmeye çalışanlarla
mücadeleye;
15 Temmuz ulus ötesi darbecileriyle mücadeleden, Anayasa değişikliği sürecine;
ILO’da Türkiye’nin çalışan kesimini kamu görevlileri düzleminde temsilden, Uluslararası sendikal
bağların geliştirilmesiyle birlikte, emek dayanışmasının saflarını sıklaştırılması ve emeğin sorunlarına
küresel düzlemde çözüm üretme kapasitesinin artırılmasına;
Ve kamu işvereni ve kamu görevlileri arasında sosyal diyalog zemininin geliştirilmesine varıncaya dek
pek çok alanda, sahada ve zeminde kamu emekçilerinin örgütlü gücü olarak MEMUR-SEN yer
almıştır.
Ve yine “aynı işi farklı sıfatlarla, farklı istihdam şekilleriyle, farklı maaş ve ücret ödeyerek yaptırmanın
aklen, hukuken, ahlaken anlatılabilir ve kabul edilebilir olmadığı” gerçeği;
“Kamu hizmeti memurlar eliyle yürütülmeli ve kamu personel sisteminde temel istihdam modeli
kadrolu memur statüsü olarak kabul edilmeli” deklaresi;
Ve “Kamu personel sistemi sözleşmeli istihdamdan kurtarılmalı” iradesiyle 2011 ve 2013 yıllarında
sözleşmeli personelin kadroya geçiş hakkını elde edilmesinin de, “Geçici Personel” istihdamını yani
4/C’yi kamu personel sisteminin dışına iten, modern kölelik uygulamasına son verilmesinin de öznesi
MEMUR-SEN’dir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte yönetim alanındaki tehditleri ortadan kaldıracak
şekilde düzenlemelerin hayata geçirilme sürecinde de;
Kamu görevlileri tarihsel birikimi çerçevesinde kamu personel sistemi ve istihdam anlayışının liyakat
ve kariyer üzerine konumlandırılması sürecinde de, “Güçlü Memur Güçlü Devlet” ilkesinden yola
çıkarak kadrolu istihdamın esas alınması ve liyakat temelli sınavların yapılması gerektiğine dair
sendikal mücadele de, MEMUR-SEN hikâyesinin parçasıdır.
Kamu vicdanı parantezinde MEMUR-SEN, insani değerlerimiz ve milli ve manevi hassasiyetlerimizle
restleşen demokrasi kültürünü ve insan haklarını yok sayan zamanı ve mekânı önemli olmaksızın her
durumda hakkın ve haklının yanında bir omuz olmuştur. Nerede haklı başkaldırış, onurlu duruş ve
emek mücadelesi varsa orada olmanın mutluluğunu hep birlikte yaşadık.
Bu çerçevede; Okyanus ötesi şer odaklarının ve işbirlikçilerinin vatanı işgal etmeye yeltendiği 15
Temmuz’da milletimizle, Devletimizle yan yana meydanlarda olmanın da, 31 Mart yerel seçimlerden
sonra el değiştiren belediyelerdeki memura, sözleşmeli personele, işçiye yapılan zulüm ve emekçiye
yapılan kıyımla mücadelenin de ön saflarda MEMUR-SEN yer aldı.
Zalimin adı fark etmeksizin Kudüs’te, Arakan’da, Suriye’de, Doğu Türkistan’da emperyalizmin,
despotizmin, savaşın ve vahşetin karşısında insanın ve insanlığın vicdanı olarak, ses yükseltmenin de
adı MEMUR-SEN oldu.
Şu bilinsin ki; MEMUR-SEN emek için ter dökmeye, özgürlükler için irade göstermeye, adaletin
yanında durmaya, hakkaniyet ve refah için mücadele etmeye, yasakları sınırlamaları sona erdirerek
özgürlük alanlarını genişletmeye, gerçekten demokratik hukuk devletini insan için insanı yaşatmak için
tam ve eksiksiz şekilde kurmaya dönük her çalışmanın öncüsü olmaya da paydaşı olmaya da katkı
sunmaya da hazırız.
Çünkü biz Mehmet Akif İNAN’ın zemininde aksiyoner hizmet sendikacılığının hem kurucusu hem de
kurgucusu hem de yaşatıcısıyız.
Çünkü MEMUR-SEN, aydınlık ve adil yarınların inşası yolunda; hakkın, refahın, ümidin, geleceğe
dair umutların yeşerdiği, karamsarlığın yok edildiği, vaatlerin icraata dönüştüğü, imkânsızlıkların
başarıldığı bir iklime doğru yol alırken mücadele azminden taviz vermeden, geri çekilmeden, emeğin,
ekmeğin ve alın terinin hakkı için sadece yerel değil evrensel barışın sağlanması için de gece gündüz
çalışmanın adıdır.
Mustafa ARSLAN
Memur-Sen İl Temsilcisi
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı