Sayaç Ve Elektrik Arızaları Önceden Tespit Edilebilecek

31 Mart 2023 - 14:10 | Güncelleme: 31 Mart 2023 - 15:54

 

 
Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde enerji dağıtım şebekelerinin etkin yönetimi için yeni ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği Ufuk 2020 çerçeve programı destekli BD4OPEM (Açık İnovatif Enerji Piyasaları İçin Büyük Veri) projesinde yer alıyor. 9 ülkeden 12 paydaşın yer aldığı projeye Türkiye’den katılan tek şirket olan OEDAŞ, proje için destek sağlayıp yazılımcılar tarafından oluşturulan servislerin kalitesini ölçüyor ve testlerini gerçekleştiriyor. OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, proje kapsamında enerji fazlasının depolanması, sayaç ve elektrik arızalarının önceden tespit edilmesi gibi sistemler üzerinde çalışıldığını söyledi.
 
Türkiye’de yenilenebilir enerji üretiminin en fazla olduğu ikinci elektrik dağıtım bölgesinde faaliyet gösteren Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde kaynakların verimli kullanımı, enerji dağıtım şebekelerinin esnek ve etkin yönetimi ile geleceğin akıllı şebekelerinin entegrasyonu için Avrupa Birliği Ufuk 2020 çerçeve programı destekli çeşitli projelerde yer alıyor. Şirketin bu doğrultuda çalışmalarına devam ettiği projeler arasında yer alan BD4OPEM (Big Data for Open Innovation Energy Marketplace / Açık İnovatif Enerji Piyasaları için Büyük Veri) projesinin bu yıl içinde tamamlanması hedefleniyor.
 
“Kaynakların verimli kullanımını artıracak ürün ve hizmetler geliştiriyoruz”
OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, BD4OPEM projesi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 9 Avrupa ülkesinden 12 paydaşın yer aldığı projede, Türkiye’nin beş pilot ülke arasında olduğunu söyleyen Halaçoğlu, “Biz de OEDAŞ olarak bu projede ülkemizi temsil etmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Bilindiği üzere her ne kadar geçtiğimiz yıl globalde yaşanan enerji krizi nedeniyle elektrik talebinde bir miktar düşüş olsa da önümüzdeki dönemde artış trendinin devam edeceği öngörülüyor. Düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde yenilenebilir enerji kullanımı daha da artacak. Öyle ki Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın ‘1,5 derece’ senaryosuna göre, 2050'de tüketilen elektriğin yüzde 90’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabilir. İşte BD4OPEM projesi ile yeşil enerjiye geçişte enerji dağıtım şebekelerinin kalitesinin korunması ve verimliliğinin artması için planlama, izleme, bakım ve operasyon
süreçlerinin etkin yönetimini sağlayacak yeni ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte özellikle güneş enerjisinden olmak üzere yenilenebilir enerjinin depolanması böylece fosil yakıt kullanımının günün her saatinde azaltılması için çalışıyoruz” dedi.
“Desteğimizle yapay zekâ kullanılarak geliştiriliyor”
OEDAŞ’ın proje kapsamında üstlendiği çalışmalara değinen Halaçoğlu şöyle devam etti; “Projede yer alan yazılımcı paydaşlar, yeni ürün ve hizmet geliştirip çeşitli analizler yapabilmek için elektrik dağıtım şirketlerinin desteğine ihtiyaç duyuyor. Bu sayede sistemdeki arızalara bakılarak bir algoritma oluşturuluyor. Bu çalışmalar sayesinde benzer durumlarda oluşabilecek arızalar önceden tahmin edilebiliyor. Projenin uygulamaya geçmesiyle ileride sayaç veya elektrik arızalarını önceden tespit etmek mümkün olabilecek. Biz yazılımcı paydaşlara verdiğimiz desteğin yanı sıra servislerin kalitesini ölçüp geri bildirimde bulunuyor, servislerden optimal fayda sağlamaya odaklanıyoruz.”
 
“AB projelerinde geleceğin sistemleri üzerine çalışıyoruz”
OEDAŞ Ar-Ge Departmanı olarak 19’u aktif, 31 proje üzerinde çalıştıklarını ve bu projelerden dördünün AB projesi olduğunu ifade eden Halaçoğlu, AB projelerinde geleceğin sistemleri üzerine çalıştıklarının altını çizdi. Halaçoğlu, “Geleceğin enerji sistemlerinde dijital teknolojilerin enerji sektörüne entegrasyonu, başta yenilenebilir enerji olmak üzere dağıtık enerji sistemleri ve üretimin daha düşük maliyetle daha verimli hale getirilmesi önemli yer tutuyor. Biz de AB projeleri ile şimdiden bu doğrultuda çalışmalar yapıyoruz. Gelecekte regülasyonlar çerçevesinde bu teknolojiler hayatımızda yer almaya başladığı takdirde buna hazır olmamız hem sektörümüze hem de ülkemize büyük fayda sağlayacaktır” diye konuştu.