TKP İl Sekreteri Kılıç : Millet İttifakı, laikliği ve Cumhuriyet değerlerini sözde bile olsa savunmayan, dünyaya NATO'cu bir perspektifle bakan bir oluşumdur.
TKP İl Sekreteri Umut Kılıç sosyal medyadan yayınladığı açıklamasında;” Millet İttifakı, arkasına AKP’yi yıllar önce iktidara taşıyan yerli ve yabancı sermayenin desteğini alan, laikliği ve Cumhuriyet değerlerini sözde bile olsa savunmayan, dünyaya NATO’cu bir perspektifle bakan bir oluşumdur.”dedi.
Kılıç Sosyal medya paylaşımında şu görüşlere yer verdi;”
''Türkiye Komünist Partisi milletvekili seçimlerine bir seçim ittifakının ötesinde de anlam taşıyan Sosyalist Güç Birliği ittifakıyla birlikte kendi ad ve adaylarıyla girecektir. Partimiz 81 ilde ve bütün seçim çevrelerinde aday gösterecek, hem seçim sürecindeki propaganda ve örgütlenme çalışmalarıyla hem de alacağı oyla komünist hareketin tarihsel bir sıçrama yapması için bütün olanaklarını seferber edecektir.
Aynı tarihte gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye Komünist Partisi Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmesi çağrısı yapmaktadır.
Millet İttifakı, arkasına AKP’yi yıllar önce iktidara taşıyan yerli ve yabancı sermayenin desteğini alan, laikliği ve Cumhuriyet değerlerini sözde bile olsa savunmayan, dünyaya NATO’cu bir perspektifle bakan bir oluşumdur.
Bununla birlikte TKP, AKP ve Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının yarattığı tarihsel yıkım ve karanlığın boyutlarını iyi bilmektedir. Bu yıkım ve karanlık, geniş halk kesimlerinde yıllardır dinmeyen ve Gezi Direnişi’nde zirveye ulaşan bir öfke yaratmış ancak bu öfke hem AKP iktidarının hem de mevcut düzenin temellerini sorgulayan bir karakter kazanamamıştır. Zaman içinde, AKP’ye karşı toplumsal tepkiler, sermaye sınıfı ve emperyalist ülkeler tarafından istismar edilerek örgütlü bir halk hareketi karakterinden uzaklaştırılmış, seçim sandığına sıkıştırılmıştır. Örgütsüz toplumsal kesimler AKP iktidarı sürdükçe karamsarlığa sürüklenmiş, insanlarımız ülkeden umudu kesmeye başlamıştır.
Bugün gelinen noktada, toplumun önemli bir kesiminde “Erdoğan döneminin sonlanması” biricik mesele haline gelmiş ve TKP ve diğer devrimci güçlerin sorunun tek başına AKP iktidarından kaynaklanmadığı uyarısı ancak sınırlı bir etki yaratmıştır.
Türkiye için tek kurtuluş olan komünizmin güçlü bir seçenek haline gelmesi, ülkemizde Cumhuriyetçi, aydınlanmacı, yurtsever bir silkinişin yaşanabilmesi için Erdoğan döneminin bir an önce sonlanması gerekmektedir.
Erdoğan döneminin sonlanması, bugün çözüm olarak görülen Millet İttifakı’nın bir kurtuluştan çok sorunların derinleşmesine yol açacağının bizzat halkımız tarafından görülmesi için de zorunlu hale gelmiştir''