Ocak ayı kara, kanlı ve karlı bir aydır. Tarihsel bir yolculuğa çıktığımızda ocak ayında yaşamını yitirdiklerimiz;
Bir trafik kazasına kurban giden en sevdiğim türkülerden ‘Gülüm’ türküsünü seslendiren Kıvırcık Ali. Kıvırcık Ali’yi ölümünden iki yıl önce radyomuzda canlı yayında konuk etmiş ve keyifli bir sohbet etmiştik. Yine KKTC Kurucusu bağımsızlık timsali, yaşamını KKTC ye adayan Rauf Denktaş. Sanatçı Safiye Ayla, Sosyolog Toktamış Ateş, Deprem Dede Ahmet Mete Işıkıara, silahlı saldırı sonucu öldürülen Hrant Dink ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan kaybettiğimiz değerler arasında yer alıyor.
OCAKTA GİDENLERE KOÇ DA EKLENDİ
Bunlara bu sene Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile Türk siyasetinin renkli ismi Kamer Genç de ocakta kaybedilen listesine eklendi. Gezi direnişinde Taksimdeki Divan Otel’ni mağdur olan insanlara açan Mustafa Koç ve Koç grubu hedef gösterilmişti o dönemler. Fakat cenazesine sancak örtülmesi, Seymenlerin saygı duruşu yapması gibi detaylar ile Koç ailesinin milli bir sermaye olduğu vurgusunu gördük. Hayırsever bir işadamı modeliydi Mustafa Koç. Beni Türk Bayrağına sarın, Tunceli’de toprağa verin diyen Kamer Genç birlik beraberlik mesajını veriyordu. Yakın siyasi tarihimizde gösterdiği mücadeleci tavrı her zaman minnetle anılacaktır. Kamer Genç’in özelliği 30 yılı aşkın vekilliğinde aldığı tüm maaşı okumakta olan kız çocuklarına burs olarak dağıtmasıydı. Belki bu tavrı mevcut zengin siyasetçilere örnek olur.
BİZ ÖLEREK Mİ YAŞAMAYI ÖĞRENECEĞİZ HÂLÂ
Ve Metin Göktepe…20 yıl önce gittiği haberde gözaltına alınıp polisler tarafından gencecik yaşında dövülerek öldürüldü. Göktepe davası ülkede bir simge oldu. Dava il il dolaştı birkaç yıl Afyonkarahisar’da da görüldü. Göktepe Davası. Yürekli gazeteciler Afyon’a akın etmişti. Şu anda Silivri de tutuklu olan Can Dündar’ı da bu vesile ile tanımıştım. Dahası Göktepe Davasını Best FM’e birinci haber olarak bağlanıp defalarca anlatmıştım canlı yayında. Can Yücel, Metin Göktepe için şunları yazmıştı.
Metin'in kafasında/ bir darp var
Polis karakolunda/ morga kadar
Mosmor
Bir darbe var/yüreğimizde/ beynimizde
Soruyor bir işaret fişeği/Biz ölerek mi
yaşamayı
öğreneceğiz hâlâ...
MUMCU DA OCAKTA BİZİ TERK EDENLERDEN
Ve.. 24 Ocak 1993 tarihe kara bir gün olarak geçti. 23 yıl önce Gazeteci Uğur Mumcu menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cesur bir yürek ve usta bir gazetecinin katilleri hala bulunamadı. Bir yazısında, ‘Cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi suskunluk simgesi olmamasıdır’ diye yazan Mumcu, bedenen aramızda olmasa da 23 yıldır hiç unutulmadı ve hiç unutulmayacak. Sevenlerinin gönlünün en özel köşesinde hatırlanmaya devam edecek. Mumcu, çağdaş ve Atatürkçü bir insandı.
Ülkemizin çağdaş, şeffaf ve çoğulcu bir katılımla yönetilmesini isterdi. Yazılarında hep bunları belirtti. Gericiliğe, cehalete, geri bırakılmışlığa hiç tahammülü yoktu. Mumcu katledildiğinde toplumumuz ayağa kalktı ve Mumcu’ya sahip çıktı. Ankara’da düzenlenen cenaze törenine milyonlar katıldı. Halk az okunan bir gazetenin çok bilinen yazarının kendisi için savaştığını biliyordu ve bu durumu cenaze töreninde gördük. Günümüzde basında da iyi yazarların önüne kötü yazarlar geçiyor ve demokrasinin sistemini bozuyor. Başbakan ve bakanlardan talimat alan sözüm ona gazeteciler cirit atıyor. Gazetecilik yapmak yeri ne yalakalık, uşaklık yapmayı tercih edenler artıyor. Eleştirmek yerine baş sallayan kabullenen gazeteciler çoğalıyor. Efendilerinin sağladığı imkanlar sayesinde villalarda oturan lüks araçlara binen cepleri hesapları dolar dolu gazeteciler var.
VE AFYON’UN İYİ İNSANI, GAZETECİ FATİH GÜMÜŞ
Ve yerelde önemli bir isim Gazeteci Fatih Gümüş de ocak ayında trafik kazasında yaşamını yitirdi. İyi insandı. İyi haberciydi. Yardımseverdi. Garip gurebanın fakirlerin Fatih Babasıydı. Genç gazetecilerin ise ustası. Yıllarca Afyon basınına TRT ve Hürriyet temsilcisi olarak hizmet verdi. Özellikle Kemal Horzum’un sahibi olduğu Zafer Gazetesinde. İbrahim Küçükkurt, İbrahim Yüksel, Recep Yaşayacak, Polat Yılmaz ve Salih Özkılınç ile önemli haberlere imza atmıştı Fatih Gümüş. Çok erken veda etti bizlere. Daha yapacak çok işi vardı. Şu an hayatta olsa ve Afyon basınındaki bazılarına o tok sesi ise ‘Laann oğlum ne bu yav. Ya sayı saymasını bilmiyon ya da dayak yememişin sen’ diye çıkışırdı rahmetli.
İşte bu nedenle hem kara hem kanlı hem de karlı olan ocak ayını sevmem.
Sevemedim.
Mutlu ve aydınlık yarınlara….
YORUMLAR