Kemal Horzum Yeni Afyonspor Başkanı ve takım süper lige çıkmak için müthiş bir mücadele
veriyor… Çok güçlü bir kadromuz var ve içerde-dışarıda rakipleri yeniyoruz ve Bolu ile çekişiyoruz. Takımın Teknik Direktör'ü Göztepe ve Milli Takımın efsane futbolcularından Nevzat Güzelırmak, antrenör de yine Göztepe ve Milli Takımın şöhretlerinden Fuji Mehmet… Ben ise Genel Kaptanım.
Takım çok iyi gidiyor, futbolcular ve teknik heyet yönetimle uyum içersinde çalışıyor. Galibiyet primleri maç biter bitmez daha futbolcular formalarını çıkarmadan veriliyor… İşte böyle bir dönemde Seydişehir maçı geldi çattı. Maç deplasmanda ve rakip gerçekten güçlüydü. Takım maça mükemmel hazırlandı. Maçın başlaması ile birlikte Nevzat Hoca yine her maçta olduğu gibi avazı çıktığı kadar bağırarak talimatlar vermeye başladı. Üst üste iki gol atarak 2-0 galip duruma geçtik…
SAHA KOMİSERİ KESİNLİKLE ALKOLLÜ İDİ
Ancak Nevzat hocanın bağırmaları bitmiyordu. İşte tam bu arada yedek kulübemizin önünde dolaşmakta olan saha komiseri Nevzat Hoca'ya “bağırıp durma” diye laf attı…
Nevzat hoca da cevap verdi ve karşılıklı sataşmalar başladı. Saha komiseri kesinlikle alkollü idi… Bir taraftan maç oynanıyor diğer taraftan Nevzat hoca saha komiseri tartışması artarak devam ediyordu. Araya girerek müdahale ettim ve Nevzat Hoca'ya “Hocam bırak senin bir kariyerin var muhatap olma şununla” dedim. Nevzat hoca ne yapsa beğenirsiniz değerli okurlarımız?
Nevzat hoca beni iterek; "Çekil lan sen kim oluyorsun" dedi… Dondum kaldım önce…
SENİN İŞİNE SON VERİYORUM
Hemen kendimi toparlayarak. “Ben Afyonspor'un Genel Kaptanıyım ve aynı zamanda işverenim, şu an itibariyle de senin işine son veriyorum” dedim. Hocanın rengi şu anda
bile gözümün önüne geliyor… Hoca sesini kesti ve yerine oturdu takımda
müsabakayı 3-1 kazandı ve 3 puanı kazanan taraf olduk. Maç sonrası araya girenler oldu ve Nevzat hoca da "özür " diledi ve olay tatlıya bağlandı. Yıllar sonra Nevzat Hoca İzmir'de bizim duayen gazeteci Salih Özkılınç'la bir arada olur ve “Ben tüm dünyada sahalara çıkmış maçlar oynamış Nevzat Güzelırmak'ım, Afyon'da Orhan Durak diye birisi beni sahadan kovdu" demiştir. Aslında kovdum sayılmaz… O'na Afyonspor yönetiminin ağırlığını öğrettim. Zaten ondan sonrada sesi soluğu çıkmadı. Ayrılıp gidinceye kadar da yönetimin tüm kararlarına yine saygılı oldu. Ancak bazı nedenlerle şampiyonluğu 2 puan farkla kaçırdık
Bolu şampiyon olarak Süper Lig'e çıktı. Bu şampiyonluğun kaçış öyküsünü de inşallah bir gün köşemde siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Zira o kaybettiğimiz şampiyonluk bende inanılmaz derecede iz bıraktı.!
NEYMİŞ BU SPORTİF DİREKTÖR YAHU..?
Değerli okurlarımız bütün bunları neden kaleme aldım..?
Bildiğiniz gibi Afjet Afyonspor BAL liginde gurubunda şampiyon olarak bir üst lig olan 3’ncü profesyonel lige terfi etti. Bu büyük başarı Afyonlu futbolseverleri adeta mest etti, mutlu etti… Bizler de basın olarak başta yönetim olarak takımı ve onları içerde ve dışarıda yalnız bırakmayan 12’nci adam olarak algıladığımız cefakar taraftarlarımızı kutladık, tebrik ettik. Bu arada Balıkesir'den dönen takımımız Anıt Park önünde bir kutlama gerçekleştirdi. Bu kutlamalar nedeniyle günün önemini aksettiren konuşmalar yapıldı. Konuşmacılardan birisi de Teknik Direktör Cüneyt hoca idi ve hoca "Bu şampiyonluğun mimarı sportif direktörümüzdür" diyordu. Vay vay vay…
BU TAKIMIN PATRONU KİM?
Neymiş bu sportif direktör yahu..? Gerçi Afyon'da onun gibi yetenekli birisi olmadığı için göreve getirildi bu sportif direktör… Hem de hatırı sayılır bir maaşla..! Hoca haklı bu şampiyonlukta ne takımın, ne kendisinin nede yönetimin bir etkinliği yoktu.! Sportif direktör sihirli parmaklarını şöyle bir değdirmiş takıma takımda şampiyon oluvermiş..! Yönetim ve hoca şeklen ve statü gereği takımda rol üstlenmişler. Hoca'yı telefonla aradım beyanatının doğru olup olmadığını sordum, teyit etti ve doğru olduğunu takımın şampiyonluktaki tek mimarının sportif direktör olduğunu, sözlerinin arkasında olduğunu söyledi… Bunun üzerine köşemde bu konuyu defalarca gündeme getirip Afjet Afyonspor yönetiminin niçin sessiz kaldığını, “Bu işleri sportif direktör yapıyorsa yönetime, hocaya, taraftara ne gerek var” diye sormuştum. Ancak yönetim yine sessiz kaldı… Bunun üzerine geçen hafta ki A.S.K.F gecesinde bir araya geldiğimiz Sayın Başkan Salih Sel'e bu meseleyi sorarak “Bu takımın patronu kim” diye sordum. Sayın Sel patronun kendisi olduğunu bu konu ile ilgili de birkaç gün içinde geniş kapsamlı bir açıklama yapacağını söyledi. Son derece memnun oldum ve bu memnuniyetimi köşemde dillendirdim. Fakat Sayın Sel dün basına yaptığı açıklamada bu konulara temas etmeden transferlerden, ilkelerden ve hedeflerden bahsedip konuyu kapattı.
AFYON İLK DEFA HOCA GÖRMÜYOR
Buradan yine sesleniyorum: Bu takımın patronu Salih Sel'dir. Sponsoru Afjet'tir. 12’nci adamı taraftarlarıdır. Teknik direktör ve sportif direktör ise bu takımın maaşlı memurlarıdır. Kimse haddini aşarak "Afyonspor'un şampiyonluğundaki mimarı falandır" diyemez. Yönetim de bu densizliği yapanlara haddini bildirmeli ve mimarın kim olduğunu söylemelidir. Bir sözüm de hocaya olacak; haddini aşma… Afyon ilk defa hoca görmüyor.! Sen görevini yap sen ve o methiyeler yazdığın sportif direktör yönetimin üstünde değilsiniz olamazsınızda. Yönetimden hala bir açıklama bekliyorum; Afjet Afyonspor'un patronu kim..?
YORUMLAR