Değerli Kurtuluş Okurları;
Meşhur bir laf vardır ve genellikle yapılması gereken bir şeyin yapılmaması durumunda kullanılır; “Sakalımız olsaydı lafımız dinlenirdi” gibi.
Doğrudur, yanlıştır bilemem… Ancak yaşamım boyunca “ben demiştim” ve “keşke” kelimelerini kullanmaktan kaçınmışımdır. Zira biten bir şeyin arkasından yukarıda yazdığım kelimeleri telaffuz etmek, yapılanı geri getirmez. Sadece lâfı güzaf olur…! Bu nedenle boş konuşmanın bir anlamı yok. Fakat ben burada yeni gelişmeler ışığında Afyon’umuza yeni yapılan stat konusunda bazı şeyler söyleme ihtiyacı hissettim.
Sanırım Temmuz ayı falandı. Akşam üzeri TRT Spor kanalını açtım. O da ne…? Televizyonda bir maç yayınlanıyor, üstelik Afyon Arena Stadından. Oynayan takım ise Rize Pazar ilçesi ile Ankara Keçiörengücü…! Üstelik özel bir hazırlık maçı… Yakın çekimlerde stat zemininin yer yer kelleştiği ve sarardığı açık açık görülüyor. İnanır mısınız içim burkuldu zeminin o halini görünce… Birçok takım antrenman yapacak saha bulamazken biz sıradan iki takıma, üstelik hazırlık maçı yapmaları için muhteşem stadı veriyoruz. Anlamıyorum bu iş bu kadar mı ucuz…?
STADIN ZEMİNİ ÇİÇEKÇİYE EMANET
Haydi Afyon’un tanıtımı için F. Bahçe, Marsilya, Olympiakos ve Antalyaspor’a bir turnuva adı altında sahayı veriyorsun. Bu kimseyi endişelendirmez. Ancak her önüne gelen 3’ncü sınıf takımlara sadece para için “çadır tiyatrosu” anlayışı ile sahayı verirsen kaçınılmaz zemin harabiyeti ortaya çıkar, nitekim de öyle oldu. Bugünkü zemin harabiyetinin temelleri o günlerde atıldı. Kısa sürede bu yeni zeminde kaç maç oynandı bilmiyorum.
Bundan 1 ay kadar önce stadın zemininin durumu ile ilgili bazı bilgiler edindim ve ufak bir araştırma yaptım. Durum hiç iç açıcı değildi. Güzelim zemin elden gitmek üzere idi. Bunun üzerine dikkatleri stat zeminine çekmek için 17.11.2015 günü “Yeni Stat” başlığı adı altında bir köşe yazısı kaleme aldım. Bu yazımda stat zemininde sorunlar olduğunu ve zemine profesyonelce bakılmadığını vurgulamıştım. Yine yazımın devamında stat zeminine amatörce. Bir çiçekçinin baktığını değil; bakmaya çalıştığını belirtmiştim. Uzmanlık dalı çiçekçilik olan bu kardeşimiz elinden geldiğince stat zeminine iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor fakat yeterli değil…! Ancak ne acıdır ki yetkililerin de yaptığı bir şey yok…!
TERİM BAYİLER TOPLANTISINA GELDİ
Önceki gün bir başka nedenle Afyon’a gelen Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim işleri bitince Afyon Arena Stadını geziyor ve incelemelerde bulunuyor. Ve zeminin sorunlu olduğunu ifade ediyor. Bu Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi bir durum.
Yahu zeminin sorunlu olduğu zaten belli. Aynı eksen etrafında dönülüp duruluyor. Neymiş efendim “zemin sorunlu” imiş… Anladık kardeşim zemin sorunlu peki ıslahı, düzeltilmesi için bir girişim, çalışma, teşebbüs var mı…? Bunu paylaşın kamuoyu ile.
Terim “Söyleyeceğim buraya maç verdireceğim” demiş. Bravo Terim’e… Stattan haberi oldu bu vesile ile. Bu vesile ile diyorum zira Terim Afyon Futbolu ile ilgili gelmedi şehrimize. Milli Takımlar Sponsoru Güral Otelin Bayiler toplantısına geldi. Bu arada da stadı gezdi.
Oyas ben 18.11.2015 tarihinde köşemde Yıldırım Demirören ve Fatih Terim’e bir “açık mektup” yazarak; Ülkemizin en modern ve güzel statlarından birisinin Afyon’da olduğunu, doğru dürüst kullanılmadığı belirterek bu statta oynatılmak üzere maçlar verilmesini yazmıştım. Ve inşallah verilir demiştim. (Özellikle gazeteleri kendilerine ulaşacak şekilde göndermiştim.)
Bu arada belki eski bir kamu görevlisi olmam, belki de etik kurallara aşırı bağlı olmam nedeniyle Fatih Terim’in Afyon Arena’yı gezerken gözüme batanları aktarmak istiyorum.
GELMİŞKEN AFYON TESİSLERİNİ BİR GÖREYİM
Değerli okurlarımız;
Öncelikle Fatih Terim kimdir O’na bakmak lazım. Terim ülkemizin büyük kulüplerinden birinde ve milli takımda futbol oynamış daha sonra milli takımlarda teknik direktörlük yapmış önemli bir isimdir.
Devletimiz “devlet babalığı”nı göstermiş Terim’e Türkiye Futbol Direktörlüğü görevini vermiştir. Bu Türk Milletinin “ahde vefa” duygusunun kamuya yansıyan bir örneğidir.
Terim Milli Takımlar Sponsoru pozisyonundaki bir şirketin Afyon’daki bayiler toplantısına katılmak için şehrimize gelmiş “gelmişken de Afyon tesislerini bir göreyim” demiştir. Terim’in bu isteğine “Afyon’umuzun geleceğini düşünen” Sn. Valimiz, Belediye Başkanımız, Gençlik ve Spor İl Müdürü ile Basın mensupları katılmışlardır. Tesisler birlikte gezilmiştir.
Buraya kadar her şey normal… Peki normal olmayan şeyler nelerdir…? Bakalım o halde;
NEDİR BU HAVAN SN. TERİM?
Terim’in Afyon Arena Stadı’nı gezişi lütfen videodan bir izleyin. Zannedersiniz ki Terim “General Patton” ilin valisi ile konuşurken, Belediye Başkanına hatip ederken son derece laubali, elleri cebinde, konuşma üslubu sert, kaş, göz ve mimik hareketleri cabası.
Sn. Terim; siz futbol adına her şey olabilirsiniz ancak ilin valisi ile konuşurken konuşma, hal ve hareketleriniz ile tavırlarınızla saygılı olmak zorundasınız. Unutmayın bir ilin valisi bulunduğu yerde Cumhurbaşkanı’nı temsil eder. Dolayısı ile hepimiz de saygı göstermek zorundayız. Nedir bu havan Sn. Terim? Bütün büyük dağları ben yarattım der gibi…!
Videoyu izlerseniz ve dikkatlice bakarsanız bazı kamu görevlilerinin de iki elini arkaya bağlayıp, poposunun üzerine koyarak dolaştıklarını görürsünüz. Bu ise başka bir ayıp.
Ben ne Sn. Valimizin ne de Belediye Başkanımızın Avukatıyım. Ancak etik kurallara son derece dikkat eden biriyim. Afyon’un bir yerlere gelmesi için gece gündüz demeden çalışan, kar, kış, soğuk, yağmur demeden koşturan Sn. Valimiz ve Belediye Başkanımızın yanında düzgün hareket edilmesi zorunluluktur diyorum. Kamu terbiyesi de bunu gerektirir. Onların bireysel olarak bunlara ihtiyacı yok. Ancak etik kurallar “böyle olmalıdır” diyor. Diğer türlü toplumun gözünden kaçmaz negatif davranışlar. Aynı bizim gözümüzden kaçmadığı gibi…
(UÇAN MANDA)
KALECİ MUZAFFER’İ KAYBETTİK
Afyon’dan Profesyonel liglerle tanışma yılı olan 1967’den bu yana yüzlerce profesyonel futbolcu geldi geçti. Çok iyi izlenimlerle Afyon’dan ayrılan ve çok sevilen, hala unutulmayan futbolcu kardeşlerimiz vardır. Bu futbolcular hangi dönemde oynamış olurlarsa olsunlar Afyon ve Afyonlularla ilişkilerini noktalamamışlar, tam tersine artırmışlardır. Afyon halkı ve Afyonspor’un vefakâr taraftarları da onlara gereken değeri vermişlerdir.
İki gün önceki yazımda Afyonspor’un 1967’li yıllarındaki unutulmaz kaptanı “Altınkafa” Burhan’ın çok hasta olduğunu yazmıştım, üzüntülerimizi ifade etmiştim.
Daha kaptanın üzüntüsünü üzerimizden atamadan bir acı haber de Konya’dan geldi. Yine 1967 yılından itibaren uzunca bir süre Afyonspor’un kalesini koruyan Muzaffer Evren’i (Uçan Manda’yı” elim bir trafik kazası sonucu kaybettik.
12 Aralık 2015 Cumartesi günü kaybettiğimiz kaleci Muzaffer Evren, fiziksel yapısı gereği çatık kaşlı, sert görünümlü idi. Ancak o heybetli yapının altında altın gibi bir kalbi vardı. İri fiziği nedeniyle “uçan manda” lakabı takılmıştı.
Muzaffer işini seven, son derece saygılı, dost canlısı gerçek bir profesyonel idi. Metin Türel ile birlikte uzun süre Afyonspor’un kalesini korudular. (Bu arada Metin Türel’in de hasta olduğunu aktarayım.)
Muzaffer Afyon’dan ayrıldıktan sonra memleketi olan Konya’ya yerleşti. Bu arada bir çok takımda teknik adam olarak görev yaptı.
Futbol’dan hiçbir zaman kopmayan Muzaffer 1990 yılında Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nu kurdu. Bu grevi 6 yıl süre ile yürüttü. (1990-92/92-94 ve 1996-98) 2006 yılında yapılan Genel Kurul’da Konya ASKF Onursal Başkanı unvanı verildi Muzaffer’e…
Afyonlu futbolseverlerin Konya’daki dostu, arkadaşı olan uçan manda Muzaffer Evren 77 yaşında aramızdan ayrıldı ve 13 Aralık 2015 Pazar günü toprağa verildi.
Sevgili Muzaffer; Toprağın bol, kabrin cennet olsun. Rabbim sevenlerine ve aile efradına sabırlar versin. Konya futbol dünyasının başı sağ olsun. Başımız sağ olsun.
YORUMLAR