"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK EDİLİRSE, DEMOKRASİ DE YOK OLUR!"
Türkiye’de son dönemde gazetecilere ve basın kuruluşlarına yönelik baskıların arttığını belirten Genel Başkan Karakurt, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün Türkiye’de basın özgürlüğü ağır tehdit altında. Gazeteciler, yaptıkları haberler nedeniyle yargılanıyor, cezaevine atılıyor, işlerinden ediliyor. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın hala hapiste olması ve gazetecilerin haber yaptıkları için hedef alınması, Türkiye'de demokrasinin geldiği noktayı göstermektedir. Basın özgürlüğü, demokrasinin temelidir. Basın susturulursa, toplum susturulmuş olur!"

"Özgür basın olmazsa, vatandaş gerçeğe ulaşamaz. Hükümeti denetleyen, halk adına soru soran gazetecilere yapılan bu baskılar, otoriter yönetimlerin karakteridir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, gerçekleri saklayamazlar!"

"SİYASET YARGI SOPASIYLA DİZAYN EDİLEMEZ!"
Genel Başkan Karakurt, muhalefet üzerindeki yargı baskısına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Türkiye’de siyaseti ve muhalefeti yargı eliyle dizayn etme çabaları devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun üç davasının aynı güne denk getirilmesi, bir siyasi parti genel başkanının keyfi tutuklanması, belediye başkanlarının görevden alınarak kayyum atanması... Bütün bunlar, iktidarın muhalefeti susturma girişimidir."

"Bugün yargı, siyasetin bir aracı haline gelmiştir. Oysa adalet, tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Yargı eliyle muhalefeti susturmaya çalışmak, uzun vadede iktidarın da zararına olacaktır. Çünkü adalet bir gün herkese lazım olur!"

"TÜRKİYE’DE ADALET MEKANİZMASI ÇÖKMÜŞ DURUMDA!"
Türkiye’de hukuk sisteminin giderek yozlaştığını ve bağımsız yargı ilkesinin ayaklar altına alındığını belirten Karakurt, şu sözlerle devam etti:

"Bugün Türkiye’de yargının bağımsız olduğuna kim inanıyor? Mahkemeler, talimatla karar verir hale geldi. Hakim ve savcıların liyakat yerine siyasi sadakatle atandığı bir düzende adaletten bahsedebilir miyiz?"

"Türkiye’de artık yargı bir baskı aracı haline getirildi. Hakimler ve savcılar, korku içinde karar veriyor. Yasalar var ama adalet yok! Oysa hukuk, sadece iktidara yakın olanlar için değil, herkes için işlemelidir."

"ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZDIR!"
Son günlerde Türkiye’de erken seçim tartışmalarının yoğunlaştığını belirten Ana Yol Partisi lideri Karakurt, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Halkın %70’e yakını erken seçim istiyor. Çünkü bu sistem artık yürümüyor. Ekonomi çöktü, hayat pahalılığı vatandaşı ezdi, adalet mekanizması işlemez hale geldi. İnsanlar artık değişim istiyor!"

"Ancak iktidar, erken seçime gitmek istemeyecektir. Çünkü seçim demek, hesap vermek demektir. İktidar, ülkenin içinde bulunduğu bu kaotik ortamda seçim riskini almaz. Ama biz Ana Yol Partisi olarak erken seçim için mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye, bu karanlık dönemi daha fazla taşıyamaz!"

"HALKIN EKONOMİK SIKINTILARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR!"
Ali Karakurt, Türkiye’de ekonomik sorunların artık dayanılmaz bir hale geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye’de artık kimse mutlu değil. Emekli aç, işçi aç, esnaf perişan. Asgari ücret, bir Cumhuriyet altını bile etmiyor. İnsanlar markete gitmeye korkar hale geldi. Ama iktidar, gerçekleri görmezden geliyor!"

"Bugün mutfaklarda tencere kaynamıyor, insanlar geçinemiyor. Ama iktidar, ekonomi uçuyor masalları anlatıyor. Vatandaşın enflasyonla ezildiğini, hayat pahalılığı içinde yok olup gittiğini görmezden geliyorlar!"

"ANA YOL PARTİSİ, HALKIN SESİ OLACAK!"
Genel Başkan Karakurt, Ana Yol Partisi olarak halkın sesi olmaya devam edeceklerini belirterek sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Türkiye’de artık siyasetin değişmesi gerekiyor. Halkın sorunlarına çözüm üreten, gerçekten halkın yanında olan bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Biz Ana Yol Partisi olarak, adaletsizliğe, yolsuzluğa ve hukuksuzluğa karşı mücadelemizi sürdüreceğiz!"