BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara İl Başkanı Mahir Alay ve Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Genel Başkanı Samet Bağcı ile birlikte Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini ziyaret ederek kendi bahçesinde yetiştirmiş olduğu gülleri bırakarak dua etti.
Kabir ziyaretinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Genel Başkan Mustafa Destici, ziyareti, korona virüsle mücadele kapsamında alınan tedbirler sebebiyle az sayıda kişiyle gerçekleştirdiklerini belirtti.
 
Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu bir kez daha rahmet ve şükranla andığını vurgulayan Genel Başkan Mustafa Destici, “Öyle bir tohum ekti ki Anadolu topraklarına, binlerce yıl önce Ahmet Yesevi’nin başlattığı, Avrupa’nın içlerine kadar giden ve gazi alperenler, dervişler, aracılığıyla pek çok coğrafyanın İslamlaşmasında ve Türkleşmesinde büyük katkısı olan o mirasa sahip çıkmaya devam ediyoruz” dedi.
Pek çok coğrafyada şu an kan ve göz yaşının hakim olduğuna dikkat çeken Genel Başkanımız Mustafa Destici, bu bayramın, bu kan ve göz yaşının dinmesine vesile olmasını ümit ettiğini söyledi.
“Hainlik derecesinde din düşmanlığı yapanlara sahip çıkmayı bırakmalarını tavsiye ediyorum”
Son günlerde can sıkıcı hadiseler yaşandığına işaret eden Genel Başkanımız Mustafa Destici, provokasyona yönelik bütün adımları kınadığını belirterek, “Özellikle kutsallarımız üzerinden, ezanımız, camilerimiz, bayrağımız üzerinden, dinimiz, inancımız üzerinden bir takım provokasyonlar yapıldığını ve bizim bu kutsallarımıza aşağılamaya ve hafifleştirmeye yönelik eylemlerin gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bunları şiddetle kınıyorum ve reddediyorum. Bunu yapanların da hukuk önünde en ağır şekilde suçun karşılığı neyse onu göreceklerdir. Bazı siyasetçilerimiz bunlara sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bunları meşrulaştırmaya ya da bunları yapanları meşru göstermeye çalışıyorlar. Bu da onlar adına üzüntü verici. Hainlik derecesinde din düşmanlığı yapanlara sahip çıkmayı bırakmalarını tavsiye ediyorum.” diye konuştu.
Vekil transferlerine ilişkin konuşan Genel Başkanımız Mustafa Destici, AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı’nın değerlendirmesinden sonra CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in bir basın açıklaması gerçekleştirdiğini hatırlatarak, şu ifadeleri kaydetti:
“Biz Büyük Birlik Partisi olarak öncelikle seçim kanunu ve siyasi partiler yasasının değiştirilmesi konusunda kurulduğumuz günden beri çok açık ve net bir görüş sergiliyoruz. Bunu sergilerken beklentimiz ve istediğimiz değişiklikler nelerdir? Elbette siyasi etik, ahlak ve insanların kendi partilerine seçmenlerine olan sadakati, bunun düzenlenmesi ve seçmene saygının gereğini yerine getirmeyen bir milletvekili varsa elbette bunun da bir yasal düzenlemeye kavuşturulması. Siyasetin ve partilerin itibarsızlaşması noktasında maalesef bu vekil transferleri başrol oynadı. Şimdi CHP ile ilgili kara bir leke deyince hepimizin Güneş Motel aklımıza geliyor. 2018’de 15 CHP Milletvekilinin ağlayarak sadece genel başkanın talimatıyla zoraki geçmeleri. Elbette Türkiye, Türk milleti ve Türk siyaseti bu görüntüleri hak etmiyor. Bu görüntülerin bir daha yaşanmaması için mutlaka ama mutlaka bir tedbir alınması gerekiyor. Bununla ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Seçim barajının Türkiye’de temsil demokrasinin tam işlemesi anlamında mutlaka kaldırılması ve barajın sıfırlanması gerekiyor. Siyasi partilerimize yapılan hazine yardımı var. İki yardım yapılıyor; hazine yardımı ve seçim yardımı. Burada da anayasaya aykırı olarak bir adaletsizlik var. Seçim yardımını da sadece hazine yardımı alan partiler alıyor. CHP Grup Başkanvekili kendini izah etmeye çalışırken bize de hadsizce dil uzattığını daha sonra gördük. Biz yasal ittifak yaptık. Ben ve diğer 16 arkadaşım Büyük Birlik Partisi üyesi olarak aday oldum ve direkt Büyük Birlik Partisi milletvekili olarak seçildim. Hem grup başkanvekili olacaksınız hem bu kadar bilgisiz olacaksınız. Bunu kasten söylemişse şahsımdan ve camiamdan özür dilemeye davet ediyorum. Büyük bir yanlışla kendi propagandalarını savunmaya çalışmaktadır. Partilere milletvekili vermeyi de nasıl savunuyorlar? Demokrasinin önünü açmak için yaptıklarını, milli iradenin TBMM’ye yansıması için yaptıklarını ifade ediyorlar. Bence burada da samimi değiller. 2018 yılında İYİ Partiye yaptıkları milletvekili gönderme işini neden DSP’ye yapmadılar. DSP o dönemde seçimlere katılamadı ve katılmak için büyük uğraş verdi. Bu kadar demokrasi havarisiler madem İP’ye yatıklarını neden DSP’ye yapmadılar. Biz bunu bir demokrasi havariliği gibi, milli iradeye destek gibi anlatmasınlar. Biz işin arkasını biliyoruz”