Bu Da Geçer

Son zamanlarda Afyon Devlet Hastanesi ile ilgili yazdığım yazılar ve hastanede yaşanan problemler beni son derece rahatsız ettiği gibi sıkmaya da başladı… Bu nedenle de mecbur kalmadıkça Devlet Hastanesi ve Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ile ilgili yazı yazmama düşüncesinde idim. Ancak yeni yeni ortaya çıkan ve doğrudan şahsımı ilgilendiren bir konu nedeniyle bu satırları yazma zorunluluğu oluştu.

Dün sabahleyin bir arkadaşım çarşıda karşıma çıktı ve “Ben de sana gelecektim, sen ne yaptın yahu…?” dedi. Bu soruyu soran arkadaşımız Devlet Hastanesinde görevli aynı zamanda… Bir an irkildim ve sorusuna soru ile cevap verdim; “Ben ne yapmışım…?” “Hayrola” dedim.

***

Bak söyleyeyim dedi ve devam etti, “sen Afyon Devlet Hastanesi’ne yeni atanan bir doktor ile ilgili yazılar yazmışsın” dedi.

“Evet, yazdım, doğrudur ancak o konu benim açımdan kapandı” diye cevapladım. Arkadaşım gülerek “Olur mu…?” dedi ve devam etti: “Yazmış olduğun yazılar nedeniyle adı geçen doktor’un Dinar Devlet Hastanesi’ne tayini çıktı haberin var mı…?” Yine atama gerekçesi olarak doktorun basın ile içli dışlı olduğunu, idarece böyle dillendirildiğini söyledi arkadaşım… Buradan da şu çıkıyor; adı geçen doktor basına, yani bizlere geldi, durumu anlattı bu nedenle yazılan yazılar yüzünden de Dinar’a tayini çıktı…

Peh, peh, peh… Bu kurguya sokaktaki kargalar bile güler…!

***

Değerli Okurlarımız;

İnanın ne diyeceğimi bilemiyorum. Adı geçen doktoru ne tanırım, ne de bilirim. Bir kez bile konuşmuşluğum yoktur. Sadece yine Afyon’da yayın yapan bir gazetemizin 14.09.2015 tarihinde bu doktor ile ilgili çıkan haberine istinaden köşe yazımı kaleme aldım. Amacım Afyon’a hizmet edecek bir doktor daha kazandığımızı anlatmaktı.

Ancak Afyon’da görevli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri doktoru kazanmak yerine abuk subuk gerekçelerle Dinar’a tayin etti… Daha doğrusu sürdü…!

Şimdi bir açıklama yapacaklar ve “Adı geçen doktoru ihtiyaca binaen Dinar Devlet Hastanesi’nde görevlendirdik” diyecekler…!

***

Bu ne demek Allah’ını seversen…? Neden bu doktoru kazanma yoluna gitmedin…? Onca hasta en yakın Eskişehir’e taşınırken sen ne yapmak istiyorsun…? Biz senden hizmet bekliyoruz, sen ise sudan bahanelerle “Ego”nu tatmin için bir doktorun boynunu koparıyorsun…! Ne açıklamaların ne de Doktor’un ataması ile ilgili davranışların yakışmadı. Sn. Genel Sekreter….! Sen yakıştırıyorsan mesele yok demektir… Sana göre sen, sana yakışanı yaptın…!

SAHİPSİZ KARAHİSAR

Rahmetli kardeşim, duayen Gazeteci Fatih Gümüş sık sık aslı “Sahibül Karahisar” olan cümleyi “Sahipsiz Karahisar” olarak telaffuz ederdi… Hem onun sağlığındaki yıllar hem de içinde bulunduğumuz dönemler rahmetli Gümüş’ü doğruluyor.

Geçtiğimiz haftalarda; Tütüncüler, Bitki ile hasta tedavi edenler, yaya kaldırımları işgali ve eski S.S.K. hastanesi önünde kaldırım üzerindeki Kokoreç dükkânı, eksoz gürültüsü vs. konularda yazılar yazmıştım.

İnanırmısınız toplumu doğrudan ilgilendiren bu konularla ilgili hiçbir gelişme olmadı. Her şey eski hamam, eski tas misali devam ediyor…!

Bu vesile ile Nur içinde yat sevgili kardeşim Gümüş…

EKMEK ARASI SUCUK’TA REKOR SATIŞ

Ünlü gazeteci ve yazar Yavuz Donat, Antalya’ya seyahatinde mutlaka Afyon’a uğrar ve yakın dostları ile hasret giderir. Sohbetlerinde Afyon’la ilgili bilgiler edinir, izlenimlerini ise, gazetesindeki köşesinden tüm Türkiye’ye duyurur. Dostları nedeni ile ilgili olsa gerek, Afyon’a da özel bir sempatisi vardır. Yıllardır izlerim; çok olumlu şeyler yazar.

Sayın Donat geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda yine Afyon’dan geçmiş ve her zaman olduğu gibi de kadim dostlarını ziyaret etmiş. Tabii yine edindiği izlenimleri de köşesinden yayınlamış.

Sayın Donat’ın yazısının bir bölümünde bayram sürecinde Afyon’da rekor derecede “ekmek arası sucuk” satıldığını, Yavuz Kocaşaban’dan edindiği bilgi ışığına yazmış…

***

Sayın Donat’ın tespitleri doğrudur. Ancak burada bir farklılığı belirtmek gerek: Yavuz Kocaşaban ülke çapında tanınan, kendi markaları olan sucuk satışından bahsetmişti muhtemelen…!

Ekmek arası sucuk son birkaç yıldır Afyon’da bayağı tuttu. Tabii buna “sucuk döneri” de eklemek gerek. Ben 22 Eylül 2015 tarihinde köşemde bir yazı ile Afyon-Ankara bağlantılı çevre yolunda anormal derecede ekmek arası sucuk satışından bahsetmiştim. Ancak özellikle satışı yapanların arasında anormal fiyat farklılıklarına dikkat çekerek, “fiyat farklılıklarının nedeni araştırılmalı ve kontroller sıklaştırılmalı” diyerek yapılacak yanlışların Afyon sucuğuna büyük darbe vurabileceğini vurgulamıştım. Yine söylüyorum: Çevre yolu bir yerde Afyon’un aynası… Çok sık denetlenmeli diyorum