Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Diş Hekimi Özge Sepin, insanların diş doktoruna gitmekten korktuklarını ve bu korkunun sonucunda yaşanan gelişmelerin ağızda daha büyük sorunlara yol açtığını vurguladı. Diş hastalıkları ve tedavisi hakkında bilgiler veren Diş Hekimi Özge Sepin, insanların diş hekimine gitmekten korktuğunu belirterek, “İnsanlar korkup geciktirdikçe kendilerini daha da sıkıntılı durumlara sokuyorlar” vurgusu yaptı.
Dişteki küçük bir çürüğün başlangıçta yapılabilecek bir müdahale ile kurtarılabileceğini ancak, başta dişçi korkusu olmak üzere çeşitli nedenlerle diş ağrımaya başlayınca ya da apse oluşunca diş doktoruna gidildiğini vurgulayan Sepin, “Bu durum da onları daha da sıkıntılı ve stresli işlemlere getirmiş oluyor. Hâlbuki erken tedavi her zaman daha kısa sürede ve daha az masraflı ve az vakit alan işlemlerle çözülebiliyor. O nedenle ne kadar erken gelirlerse o kadar az korkulacak işlemlerle tedavi olabilirler” ifadesine yer verdi.
HASTANEMİZDE HER YAŞTAN HASTAYA HİZMET VERİYORUZ
Diş hastalıklarının toplumda ciddi bir sorun oluşturduğunu ifade eden Diş Hekimi Özge Sepin, şu bilgileri aktardı: “Genel olarak insanlarımız dişleri ağrımadan gelmedikleri için, ağrıyarak gelen bir dişin tedavisi en iyi ihtimalle kanal tedavisi oluyor ya da bizim en sevmediğimiz şekilde diş çekimi ile sonuçlanıyor. Kanal tedavi dediğimiz işlemde bir veya üç dört seans arasında değişen dişin o an ki iltihabi durumu, hastalığın ve tedavinin seyir süreciyle alakalı olarak değişmekte. Ama tabii ki bunun ileri teknolojik aletlerimizle ve ilgi alakayla daha da özenli işlemlerle kısaltabiliyoruz. İşlem süresini ve seans sayısını en aza indirmeye de çalışıyoruz ve hastalar için en korkulacak tedavilerden biri olan kanal tedavisinde olabilecek en konforlu bir şekilde hastanemizde gerçekleştirebiliyoruz. Genellikle vatandaşlar hastaneye kanal tedavisi için çok geliyorlar. Yani hastalarımızın şikayetinin tedavisinin tek yolu, kanal tedavisi oluyor veya tedavi için gecikmiş olunuyor, dişsiz hastalarımız oluyor ve biz bunu çeşitli hareketli veya sabit protezlerle yerine koyma tedavisi dediğimiz şekilde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Olmayan dişlerimizi yerine koymaya çalışıyoruz. Hastanemizde her yaştan hasta profiline sahibiz. Yani 4 yaşındaki hastamızdan 65-70 yaşımdaki hastamıza kadar geniş bir profile hitap edebiliyoruz.
GÜNDE EN AZ İKİ KEZ FIRÇALAMAK SORUNLARI BÜYÜK ÖLÇÜDE ÇÖZER
Vatandaşların dişlerine bakmaları için her gün sadece 4 dakika ayırmalarını öneren Diş Hekimi Özge Sepin, şöyle devam etti: “Öncelikle gerçekten diş fırçalamak, diş fırçalamak, diş fırçalamak diyorum. Yani insanlar için sadece iki dakikasını alacak olan, en az günde iki defa fırçalamalarında maksimum 4 dakikalarını alacak bir aktivite, onları ilerde hem ağrıdan, hem masraftan, hem de gelip gitmelerle yaşadıkları bu vakit sorunlarından, iş kaybından o kadar kurtaracak ki aslında bunun bilincine vardıkları zaman gerisi tamamen gelecek zaten. Belki de ilerde bize de ihtiyaç kalmayacak. Keşke herkes çocukluktan itibaren bu alışkanlıklarına başlasalar, çocuklarına ve torunlarına bu alışkanlığı kazandırsalar, diş hekimlerine belki de sadece kontrol amaçlı gelmeye başlayacaklardır.”
ÇÜRÜK BİLE OLSA BİR DİŞİ KOLAY KOLAY ÇEKMEK İSTEMEYİZ
Diş çürüklerinin tedavisinde uyguladıkları yöntemler hakkında da bilgileri veren ve ağızdaki bir dişin kurtarılmasına büyük önem verdiklerini anlatan Özge Sepin, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Birçok hekim arkadaşım gibi ben de son çare olana kadar diş çekmeyi uygun görmüyorum. Çünkü yerine ne koyarsanız koyun, en iyi teknoloji bile olsa, en iyi tedavi şekli bile olsa, asla doğal dişimizin yerini hiçbir şey tutamaz. O yüzden tek bir kök parçası bile kalsa eğer sağlıklıysa ya da sağlığını yerine getirebiliyorsak, onu korumak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Hastalarıma da bunu anlatmaya çalışıyoruz. Son çare olmadığı sürece tedavi edilebilir, sonrasında restore edilebilir tüm dişleri tedavi etmeye ve ağızda tutmaya çalışıyoruz. Diş çekmekten hoşlanmıyoruz yani. Diş sağlığını önemsiyoruz.”●Kurtuluş
YORUMLAR