Gazeteci Zafer Şahin, Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve Siyasal İletişimci Ferhat Murat, Türkiye Yüzyılı söyleşisi için Afyonkarahisar’a geldi. Burada konuşan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay “Hak dava için büyük mücadeleler veriyorlar” dedi. Sosyal medya fenomeni Mert Armağan “talimatla Erdoğan’a saldırıyorlar” diye konuştu. Gazeteci Şahin ise “Türkiye’nin adayı ile NATO’nun adayı yarışıyor” ifadelerini kullandı. Siyasal İletişimci Ferhat Murat da “Osmanlıdan korkuyorlar” dedi. Yarar ise “Biz mandayı Kurtuluş savaşında reddettik” ifadelerini kullandı.
Türkiye Yüzyılı buluşmaları kapsamında AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığının organize ettiği kamuoyunun da yakından tanıdığı gazeteci Zafer Şahin, Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve Siyasal İletişimci Ferhat Murat bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiye AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, il yürütme ve yönetim kurulu üyeleri, Merkez İlçe Başkanı Ziya Coşkun Karadeniz, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban, MHP Merkez İlçe Başkanı Fahri Fevzi Kartal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“20. Yüzyılı enerjisiz kapattık ama 21. Yüzyılın enerjisi doğalgaz”
Gazeteci Zafer Şahin de konuşmasında şunları söyledi; Şimdi bazı anketler yayınlanıyor ya hani. Hani o anketleri yapanlar bu salonu görseler eminim biz ne yapıyoruz diye bir düşünürler. Şimdi arkadaşlar burada Ferhat arkadaşımızın gösterdiği bu kapaklar, bu dergi, bu gazete, haberleri aslında bir şeyin habercisi. Yani biz şunu kendimize bir oturup bir düşünelim. Bu adamlar neden Erdoğan'ın kaybetmesini istiyorlar? Birilerinin düşündüğü gibi ya da Türkiye'ye anlatmaya çalıştığı gibi biz Türklerin iyiliğini istedikleri için mi? Ya böyle bir şey olabilir mi? Ya şimdi bakıyorsun İngiliz'i, Fransızı, İtalya'nı, Amerikalısı hepsi diyor ki Erdoğan gitsin. E şimdi Avrupa Birliği Erdoğan’ı istemiyor. NATO istemiyor. FETÖ'sü PKK'sı istemiyor. Ya acaba bu adam ne yapıyor ki bunlar gün aşırı
bu tip haberler yapıyorlar. Benim çok düz mantık, öyle çok fazla derinlemesine düşünmeye gerek yok. Demek ki bu adam tarihin bu döneminde kendi ülkesinin ve kendi milletinin çıkarlarını önceliyor. Yani odağa onu koyuyor. Yoksa bunlar niye günaşırı Erdoğan gitsin diye yazı yazsınlar. Ya da Kandil'deki terör elebaşları büyük bir hırsla, büyük bir intikam duygusuyla 14 Mayıs'tan sonra neden Türkiye'de her şeyin değişeceğini söyleme ihtiyacı duyuyorlar. Ya bütün bunlar hepimize bir işaret. Bununla ilgili arkadaşlar çok şey söylenebilir. Ama asıl sebep ne? Asıl sebep bizim işte panelimizin de adı olan
Türkiye Yüzyılı. Şimdi bu böyle aslında bir soyut bir kavram gibi duruyor. Niye Türkiye yüzyılı? Bakın çok kısa bir şey söyleyeceğim. Geçen yüzyılın olayı şuydu. Arkadaşlar geçen yüzyılda bizden enerjimizi çalmışlardı. Ne, ne anlatmaya çalışıyoruz? Musul ve Kerkük, Misak-ı Milli'de biliyorsunuz bizim Misak-ı Milli sınırları içerisinde gösterdiğimiz iki tane il, yer, Musul, Kerkük. Ne vardı orada? 20. yüzyılın ana enerji kaynağı olan petrol vardı. Adamlar ne yaptılar? Biz tam oraya hakkımızı almak için hamle yapacağımız da Şeyh Sait isyanını çıkarttılar. Türkiye ne zaman kafayı kaldırsa ya darbelerle ya başka
bir takım siyasi atraksiyonlarla önümüzü kestiler. Peki bunun bize maliyeti ne oldu biliyor musunuz arkadaşlar? Enerjisi olmayan bir ülke olarak 20. yüzyılı kapattık. Kişi başına düşen milli gelirimiz 2 bin 500 yüz dolar seviyesinde kaldı. Niye? Enerjimiz yoktu. Enerji yoksa hiçbir şey yok. Bu yüzyılın enerji kaynağı ne? Doğal gaz.
“Bunların karın ağrısı enerji ve ulaşım meselesini çözmüş bir ülke olmamızdan kaynaklı”
“Petrol yine önemli ama bu yüzyıl doğal gaz yüzyılı” diyen Şahin “Ya Türkiye şimdi doğalgazı buldu. Enerjisini buldu, havasını buldu. Onlar da biliyorlar Türkiye artık yılda 50, 60 milyar doları cebinde tutacak. 60 milyar doları cebinde tutan bir Türkiye, sahip olduğu genç nüfusla, güçlü ordusuyla, stratejik önemiyle, güçlü sanayisiyle durdurulamaz arkadaşlar. Mesele bundan ibaret
O yüzden Türkiye yüzyılı. Bakın Türkiye son 20 yılda ulaşımda, sağlıkta, enerjide, savunma sanayinde çok önemli adımlar attı. Her ne kadar birileri size bunun aksini iddia etse de Türkiye'nin nereden nereye geldiğini en iyi o dergileri hazırlayanlar biliyor. En iyi o dergilerin çıktığı ülkelerin yöneticileri biliyor. Ne diyor Macron? Türklerin diyor Doğu Akdeniz'de yaptıkları bizim çıkarlarımızı zedeliyor diyor. Macron'un ülkesinin önde gelen gazeteleri şunu söylüyor; Türkler bizim arka bahçemiz olan Fransa'da diyor bize rakip çıkmaya başladı. Peki niye yapıyoruz biz bunları? Emperyal bir devlet olduğumuz için mi? Hayır. Arkadaşlar bizim şu an Çin'le Avrupa arasında en fazla organize sanayi bölgesine sahip ülke olduğumuzu biliyorsunuz değil mi? İyi şeyler çok haber olmuyor. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi biliyor mesela. Bakın Çin'le Avrupa arasında en fazla organize sanayi bölgesi bizde. Afyon'da kaç tane OSB var bilen var mı? 8-10 tane var bakın. Bir Ege kentinde iç Ege'de bir kentimizde sekiz on tane OSB'miz var. 360’a yakın organize sanayi bölgesinde 60 bin fabrikada 7/24 üretim yapıyor bu ülke. Nasıl yapıyor bu üretimi? O yaptığı beğenilmeyen yollar var ya o yollar vasıtasıyla yapıyor aslında. Niye? O yollar neden yapıldı? O fabrikalarda üretilen ürünlerin dış pazarlara satmak için. Eğer yolun yoksa hiçbir şeyin yok. Tıpkı enerji gibi. Bu kadar kritik. E şimdi enerji sorununu çözmüş
ulaşım meselesini çözmüş, savunma sanayinde dev adımlar atan bir ülkeden bahsediyoruz. Yani bu yüzyılın Türkiye yüz yılı olmaması için hiçbir sebep yok. İşte bunların karın ağrısı bu arkadaşlar” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’nin adayı ile NATO’nun adayı yarışıyor”
Şahin sözlerini şu ifadelerle noktaladı; Türkiye'yi tıpkı 20. yüzyılda olduğu gibi ayağından prangalarla bağlamak istiyorlar. Ortadoğu'da jandarmaları pozisyonda tutmak istiyorlar. Bütün mesele bu. Yani bugün bu bir seçim ortamına gidiyoruz. Sanmayın ki bu seçim işte adaylar var. Hayır kardeşim bakın bu seçimin olayı mottosu şu. Türkiye'nin adayıyla NATO'nun, AB'nin işte diğer saydığımız unsurların adayı ve adayları yarışıyor aslında. Bu çok net. Yani bu bir hamaset değil. Kimin kimlerle olduğuna baktığımızda zaten bu tabloyu görüyoruz. Ben şunu çok uzatmadan sözümü bırakacağım. Sonra inşallah böyle soru cevap şeklinde daha hızlı bir şekilde devam edeceğiz. Bu konuyu özetleyen belki de İmamı Şafi'ye fitne zamanı sormuşlar. Doğruyu yanlıştan nasıl ayırırız? Hak ehlini nasıl buluruz diye. Düşman oklarını takip edin. O sizi hak ehline götürür diyor. Bakın Fransa dergisinin kapağında Sayın Erdoğan var. Onu istemiyoruz diye, İngiltere'nin dergisinde keza öyle. PKK'nın hedefinde Sayın Erdoğan var. FETÖ'nün hedefinde Sayın Erdoğan var. Aslında doğruyu bulmak çok da zor değil.
Gazeteci Zafer Şahin : Türkiye’nin adayı ile NATO’nun adayı yarışıyor
07 Mayıs 2023 - 16:45
YORUMLAR