Hanımlar sağlığınız ve geleceğiniz parmaklarınızın ucunda!

Uzm.Dr.Lütfi AKGÜN

Halk Sağlığı Müdürü

Meme kanseri, ülkemizde en sık görülen kanser türleri arasında 3. sırada yer almakta olup,  meme dokusunda meydana gelen ve genellikle kadınlarda sık görülen bir kanser türdür. Erken teşhis edildiğinde tedavide yüzde 100’lük bir başarı mümkündür. Kanser türleri kendilerine özgü, çok çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilmekte; ancak geç kalınması kötü sonuçlar doğurabilmektedir. Meme kanserinde erken teşhis için kendine kendine meme muayenesinin önemi çok büyüktür. Yapılan eğitim çalışmaları neticesinde kadınlar meme kanseri konusunda bilinçlendikçe erken teşhis oranı da artmaktadır. Son zamanlarda meme kanserlerinin çoğuna, kişilerin kendi tespitleri sonucu sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurmaları ile yapılan tetkikler neticesinde tanı konulmaktadır.

***

Meme dokusu süt kanalları (duktus) ve süt bezleri (lobül) olmak üzere iki ana kısımdan oluşmaktadır. Meme kanserleri de esas itibariyle duktal kanser ( süt kanallarında görülen kanser) ve lobüler kanser ( süt bezlerinde görülen kanser) iki gruptur. En sık rastlanan da duktal kanserdir. Ayrıca her iki yapıda da oluşabilen iltihabi meme kanseri de mevcuttur. Meme kanseri memeyi oluşturan süt kanalı ve süt bezlerindeki bazı hücrelerin kontrolsüz, anormal bir şekilde çoğalmasıyla oluşan tümördür ve başka organlar da yayılabilmektedir. En sık kalça ve omurga kemikleri, akciğer ve karaciğerdir. Tek başına meme kanserinden ölüm oranı oldukça düşüktür.( 2007’de kanser sebebiyle dünyada meydana gelen 7.9 milyon ölümün sadece 548 bininin sorumlusu meme kanseridir.)

***

Bazı risk gruplarının, meme kanseri oluşumunda büyük rolü vardır. Bunlar kısaca; şişmanlık, alkol-sigara kullanımı ve yanlış beslenme alışkanlığı, ailede meme kanseri hikayesi, hiç çocuk doğurmamış olmak, daha önce yumurtalık ya da rahim kanseri teşhisi konulması, uzun süre doğum kontrol hapı kullanılması, ileri yaşta olmak ( en sık 40-69 yaş arasında görülür), adet görmeye başlama yaşının erken, kesilme yaşının geç olması şeklinde sayılabilir.

Başlıca belirtileri; memede şişlik (genellikçe sert, ağrısız, zamanla büyüyebilen, hareket ettirilebilen ama bazen hareketsiz kitle bulunması;, memenin şeklinde ve genel boyutunda değişiklik; meme cildinde kızarıklık, morarma, yara, içeri doğru çöküntü, yaygın küçük şişlikler ve portakal kabuğu görünümü oluşması; meme başında genişleme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlama, meme başı ve çevresinde renk değişikliği; meme ucundan gelen akıntı ( kanlı ve ya kansız); koltuk altında görülebilen ve elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişlikler; memede oluşan ağrı hissi olarak sıralanabilir.

***

Başta yukarıda saydığımız risk grubuna girenler olmak üzere bütün kadınların belli aralıklarla tıbbi kontrollerini yaptırması ( 40 yaşından sonra her kadının iki yılda bir doktor kontrolü yaptırması) ve öncelikle 20 yaşından itibaren bütün kadınların kendi kendine meme muayenesini öğrenip her ay düzenli bir şekilde muayenelerini yapması erken teşhis ve tedavi için en önemli faktörlerdir. Bu önemli soruna dikkat çekmek amacı ile “Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” olarak belirlenmiştir. Müdürlüğümüze bağlı olarak Afyonkarahisar Devlet Hastanesi içinde hizmet vermekte olan KETEM ( Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi ); Merkeze başvuranlar dışında gezici hizmet aracı ile ilçelerde de eğitim ve tarama çalışmaları yapmaktadır. Bu vesile ile öncelikle konumuz meme kanseri olduğundan dolayı kadınlarımızı ücretsiz kanser taraması yaptırmak üzere KETEM’ e ve kanserin de sebepleri arasında yer alan sağlıksız beslenme ve obeziteden kurtulmak için Sağlıklı Yaşam Merkezlerimize davet ediyorum. Danışma ve Randevu Tel: KETEM  444 4 234- 1122. Sizi seviyoruz. Sizi önemsiyoruz. Her şey sağlık için.”