Deniz gezmiş, hüseyin inan, yusuf aslan
6 mayıs 1972 yılında emperyalizme karşı durmuş, ülkemizin tam bağımsızlığını savunan, 6. Filoyu denize döken üç fidanımız siyasal bir idama kurban gitmiştir. Onları unutmadık, asla unutmayacağız ve unuttturmayacağız.
Eminim bizi duyuyorsunuz onlara söylemek isterim ki:
Sizleri genç yaşta dar ağacına gönderen zihniyet bugün ali ismail’leri, etem sarısülük’leri, abdullah cömert’leri, berkin elvan’ların sizlerin yaşında kara toprağa girmelerine sebep olmuşlardır.
Mücadelemiz tam bağımsız türkiye mücadelesidir. Emperyalistler ve iş birlikçilerine karşı mücadelemiz yılmadan ve korkumadan devam edecektir.
Afyon şeker fabrikasınının taşınmazlarının akibeti ne olacak ?
Afyon şeker fabrikası satışından dolayı geçen hafta basın toplantısında dile getirdiğimiz fabrikanın içerisinde bulanan taşınmazlar, afyon merkez ve ilçelerindeki taşınmazların akibeti ile ilgili sorularımıza malesef yetkili ağızlardan bir cevap alamadık. Bugün tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz.
Afyon şeker fabrikasının özelleştirme kapsamına alınmayan taşınmazların akibeti ne olacak ? Sabırla cevap bekliyoruz.
Manifestonuzla halkımızın aklıyla oynayamayacaksınız
Geçtiğimiz günlerde akp genel başkanı tarafından açıklanan seçim manifestosu “ 16 yıldır yapamadım ve yapamacağımın ” itirafıdır. Manifesto içerisin de yer alan adalet, insan hakları,
Muasır medeniyetler, gelir adaleti ve istihdam gibi vaadleri aslında 16 yıllık akp iktidarının ülkeyi yönetemediğinin birinci ağızdan açıklamasıdır.
* tam 16 yıldır yönettikleri ülkeyi 500 milyar dolar borç batağına sokan,
* imf’ye borcu bitirdik deyip, faiz lobilerine (tefecilere)150 milyar dolar faiz ödeyen,
* iktidarları boyunca bir tane dahi fabrika yapmayıp, aksine cumhuriyet kazanımları tüm fabrikaları satan, ülkemizi yabancı sermayeye teslim eden, 62 milyar dolar değerindeki kamu varlıklarını satan, (şeker fabrikaları bu rakama dahil değil)
- ekonomimizi tamemen dışa bağımlı hale getiren,
- bulgaristandan saman,
- uruguay, fransa ve sırbistan’dan büyük baş hayvan,
-çin’den sarımsak,
- vietnam ve italya’dan pirinç,
- yunanistan’dan pamuk,
Kanada ve ukrayna’dan yeşil mercimek, nohut ve bezelye ital eden ve kendilerini yerli ve milli olarak adlanrıp halkımız aklıyla oynamaya çalışan;
Çiftcimizin, işçimizin, memurumuzun, kadınlarımızın ve gençlerimizin alın terini tefecilerin önününe döken, gelecek nesillerimizi egemen güçlere teslim eden, bu iktidar yerli ve milli değil, ital bir iktidar olduğu açık ve nettir.
Eğitim sistemi 16 yıl boyunca 14 kez değiştirildi.
Bizim çocuklarımız kobay mı ?
Denek mi ?
Hangi sınava gireceğini bilmiyor, hangi liseye gideceğini bilmiyor. Okullarımızı nitelikli ve niteliksiz diye ayrıldılar.
Tüm annelere sesleniyorum. Vebali sizindir. 2 milyona yakın çocuk okula gitmiyor ? Biliyormusunuz.
41 ülke araştırmasında en kötü eğitim sistemi bizde 41. Sıradayız.
Yurt sorunlarını çözmediler, çözemediler.
16 yıl boyunca eğitim sistemimizi bilim ve araştırmadan uzak adeta yapboz ve deneme tahtasına çevirdiler.
Dış politika ülkenin çıkarlarına göre yapılır.
Bu anlayış dünyanın her ülkesinde geçerlidir. Çünkü ülkeler dış politikalarını ülkelerinin menfaatlerine göre yaparlar. Egemen güçlerin emriyle dizayn etmezler.
Maalesef bizim ülkemiz hariç,
Irak’a tezkere çıkartacaksın dediler, çıkarttılar. Ramazan ayında ırak’ı vurulmasına zemin hazırladılar, bir buçuk milyon insanın katledilmesine sebep oldular. Katledilen müslümanların acısı yetmiyormuş gibi katleden abd askerlerine dua ettiler.
Suriye’ye silah sokacaksın dediler emredersin deyip katar üzerinden silah soktular suriye’yi iç savaşa sürükleyip miraç gecesi suriye’nin vurulmasına alkış tutular.
Dostumuz kalmadı herkesle kavgalıyız.
Türkiye’nin onurunu, şerefini mavi marmara olayında israil’e 20 milyon dolara sattılar. İnsanlarımız öldü tazminat ve özür değil dalga geçercesine bağış yaptılar.
16 yıldır bu coğrafyada müslüman kanı akıyor. Hepsinin altında dini politikalarla karşımıza çıkan akp iktidarının imzası vardır.
Bunları hiç bir zaman unutturmayacağız, halkımızın aklıyla oynamalarına izin vermeyeceğiz.
İnsanlarımız mutlu değil.
Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden bölünmez bütünlüğünden yanayız. Ama son 16 yılda iktidar insanlarımızı etnik, inanç ve yaşam tarzı ayrıştırarak bölmüştür. Toplumsal barışa ve kardeşliğe ihtiyacığımız vardır.
20 temmuz sivil darbesinin, 12 eylül darbesinden ne farkı var. Bu nasıl anlayış, nasıl demokrasiden bahsediyorsunuz.
İstediğinizi içeri atıyorsunuz,
İstediğinizi fetöcü,
İstediğinizi terörist ilan ediyorsunuz,
Konuşmak yasak,
Düşünmek yasak,
Yazmak yasak,
Tweet atmak suç,
Sosyal medyada paylaşım yapmak suç ,
Adeta halkımıza;
Bize biat etmezseniz fetöcüsünüz, teröristsiniz, suçlusunuz denilmektedir.
Demokrasi bir ahlak rejimidir.
Her şeyi ben bilirim,
Her şeyi ben yaptım demek, psikolojik bir sorun ve diktaratörlüktür.
Oysa küçük ayrıntılardan iş bölümüne giden bir ülke gelişmiş bir ülkedir. Liyakatı ve adaleti yok ederseniz üklenin gelişimine ket vurursunuz.
Sevgili yurttaşlar, siyasal görüşlerimiz farklı olabilir, farklı partilerde, farklı sivil toplum örgütlerinde, mezheplerde ve inançlarda olabiliriz. Farklı meslek kuruluşlarında olabiliriz ama aynı ülkede yaşıyoruz.
Aynı havayı soluyup,
Yurtdışından ital edilen eti,
Mercimeği,
Pirinci,
Bezelyeyi,
Gdo’lu ürünleri birlikte tüketiyoruz,
Pamuğu birlikte kullanıyoruz.
Çocuklarımız aynı eğitim sisteminde okuyor.
Hep birlikte baskılara, zulumlere ve tek adam rejimi altında yaşıyoruz. Irak’ta katledilen 1.5 milyon müslüman, orta doğu’da ölen insanlar hepimizin kardeşi.
Bu ülkede birlikte yaşıyoruz. Mutluluğuda, mutsuzluğuda birlikte paylaşıyoruz. Bunları görüp, şahit olmamıza rağmen bize bunları yaşatan iktidara karşı susmak boyun eğmek atalarımıza ve gelecek nesillerimize ihanettir
Vebali bizimdir.
Sevgili akp’li, mhp’li, ülkücü kardeşlerim hep birlikte akp iktidarının yönettiği 16 yılda bu ülkede yaşayıp acıları ve olumsuzlukları birlikte yaşadık . Genel başkanının manidestosunu okuduk. Hala bu iktidarın bizi kandırmasına aklımız ve zekamızla oynamasına izin mi vereceğiz.
Sayın cumhurbaşkanı adayımız muharrem ince parti rozetini çıkararak 80 milyonun cumhurbaşkanı olacağını açıkca belirtmiştir. Herkes emin olmalı ki 25 haziran sabahı doğacak güneş ülkemize barışı, huzuru ve kardeşliği getirecekir. Ekonomide bağımsızlık ilkesiyle üretime dayalı ekonomik politikaları hayata geçireceğiz. Eğitimde tüm okulları bilim ışığında nitelikli hale getireceğiz. Dış politikada ülkemizin çıkarları göz önünde bulundurularak tam bağımsızlık ilkesiyle hareket edilecektir. Tek adam rejimine son verip güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri döneceğiz. Gelin hep birlikte söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
Bizim içerimizdeki demokratça yarışı bir kenara bırakında ülkeyi getirdiğiniz halin hesabını verin, hesabını
Tabi ki i akp bakanlarının, milletvekillerinin, il başkanının, yöneticilerinin tuzu kuru. Dün yaptığı basın açıklamasında cumhurbaşkanı adayımız muharrem ince’ye “ şimdi oy istiyorsunuz kurultayda niye oy vermediniz “ şeklinde açıklamalarda bulundu.
Şimdi sayın başkan partinizde biat, seçme ve seçilme hakkı olmadığı için cumhuriyet halk partisi içerisindeki demokratik yarışı anlayamacağınızı biliyorum. Bu tür sorularınız bundandır. Anlatsamda anlayabileceğinizi sanmıyorum, çünkü demokrasi kültüründen gelen bir geleneğe sahip olmanız gerekiyor.
İnce hastalığı ankara’dan başlayıp, tüm yurdu olduğu gibi afyon’da sayın akp il başkanınıda sarmış. Sayın başkan siz bizim içerimizdeki demokratça yarışı bir kenara bırakın.
Ülkeyi getirdiğiniz halin hesabını verin, hesabını.
Benzin 6 lirayı geçmiş, mazot 5 lirayı, dolar olmuş 4.33, euro olmuş 5.15, borç olmuş 500 milyar dolar, sabah akşam tefecilere para, et ital, saman ital siz bırakın bizim içimizdeki demokratik yarışı da halkın karşısına çıkıp nasıl cumhurbaşkanı adayınıza ve partinize oy isteyeceksiniz bize onu anlatın onu.
Son olarak sizlere bir vatandaşımızın sosyal medya mesajını paylaşmak istiyorum:
“ eğer türkiye’de her şey yolundaysa niye erken seçim yapıyoruz ?
Eğer işler yolunda değilse, neden tekrar aynı kişiyi cumhurbaşkanı seçiyoruz ?
Eğer ülkeyi kurtaracak olan erdoğan ise ülkeyi bu hale getiren kim ? “
Sayın basın emekçileri, sevgili vatandaşlarımız chp örgütü olarak bizler ilçe örgütleri, belde örgütleri, kadın ve gençlik örgütlerimizle tek vücut halinde milletvekili aday adaylarımızla 24 haziran seçimlerine hazırız.
Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız.
Bilindiği üzere partimize aday adaylığı başvuruları 7 mayıs itibariyle son buldu. Aday adaylarımız:
Dr.mehmet kemal demirkırkan
Av. Ramazan akgöz
Av. Ertuğrul yılmaz
Avukat ilhan çınar
İsmahan nergiz
Hatice gökoğlu
Ahmet hakan uyan
YORUMLAR