phishing

İyi Parti Grup Başkanvekili Türkkan, Gündemi Değerlendirdi       

İyi Parti Grup Başkanvekili Türkkan, Gündemi Değerlendirdi       

İyi Parti Grup Başkanvekili Türkkan, Gündemi Değerlendirdi       
04 Aralık 2020 - 22:39


 
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının her geçen gün daha da tırmandığına işaret etti.
 
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, bazı illerde hastanelerin yetersiz kaldığını, yoğun bakımlarda yer bulunamadığı için spor salonları, tuvaletler ve otoparkların yoğun bakıma dönüştürüldüğünü ileri sürdü.
 
Salgının Meclis'te de kendisini gösterdiğini belirten Türkkan, 120'ye yakın milletvekilinin koronavirüse yakalandığını belirtti.
 
Aşı çalışmalarına değinen Türkkan, ABD ve Almanya ile birlikte Çin'in aşı çalışmasını yaptığını, kamuoyunda Almanya ve ABD'nin yaptığı aşılara karşı güvenin daha fazla olduğunu söyledi.
 
Bilim insanlarının Çin aşısının yan etkileri konusunda net konuşamadığına işaret eden Türkkan, "Gelişmiş ülkeler ABD ve Almanya'ya aşı siparişi verirken biz Çin aşısını sipariş verdik. Çin aşısını veren ülkeler Türkiye ve Endonezya oldu. Çok başarılı bir şekilde sundukları pandemiyle mücadelede geldiğimiz nokta bu." diye konuştu.
 
Türkiye'nin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkkan, açıklanan enflasyon rakamlarına değindi. Türkkan, "Gördük ki ekonomi değil, enflasyon şahlanmış. Aslında Türkiye’de enflasyon yüzde 40. Ama nedense TÜİK rakamları tersinden okumaya alışık olduğu için yüzde 14 olarak açıkladı. Tanzanya'da enflasyon oranı yüzde 3,10 iken Türkiye'de yüzde 14,3 civarında. Faiz oranları da aynı şekilde Tanzanya'da faiz oranı yüzde 5 iken Türkiye'de yüzde 15 civarında. İşsizlik rakamlarına baktığımızda Tanzanya'da işsizlik yüzde 9,6 iken Türkiye'de yüzde 13,2'ye yükselmiş." ifadelerini. kullandı.
 
ABD ve Avrupa'dan da örnekler veren Türkkan, yıllık enflasyonun ABD'de yüzde 1,2, Almanya'da yüzde eksi 0,30, Fransa'da ise yüzde 0,20 olduğunu söyledi.
 
TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranının gerçekleri yansıtmadığını iddia eden Türkkan, "AK Parti’nin iflas eden ekonomi yönetimi tüm milletimizi 2018 yılından bu yana hızla fakirleştirdi. İktidarın TÜİK üzerinden su borusuyla, elektrik sayacıyla ölçtüğü gibi enflasyon öyle yüzde 11 civarlarında değil. Asgari ücretlinin hissettiği enflasyon en az yüzde 30. Kirası, faturaları ve mutfak masrafları dışında hiçbir ekonomik imkanı olmayan, pazar filesini dolduramayan asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 40 civarında. Bunu herkes görüyor. Pazara giden, doğal gaz ve elektrik faturası ödeyen herkes biliyor." diye konuştu.
 
Asgari ücret görüşmelerinin yarın başlayacağını dile getiren Türkkan, ekonominin iyice kötüye gittiği bu dönemde asgari ücretle geçimini sağlayan vatandaşların yükünün daha da ağırlaştığını belirtti.
 
Türkkan, dünyada ekonomiyle ilgili bir Nobel ödülü verilecekse Türkiye'den bir asgari ücretlinin Nobel'e aday gösterilmesi gerektiğini belirtti. 2020 başında asgari ücretin 390 dolar olduğunu bugün ise 290 dolara düştüğünü dile getiren Türkkan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in asgari ücrete ilişkin önerisini anlattı. Türkkan, şöyle devam etti:
 
"Mevcut durumda, brüt asgari ücret 2 bin 943 lira. Kesintiler yapıldıktan sonra, çalışanımızın eline net 2 bin 325 lira geçiyor. Brüt ücreti 3 bin liraya çıkarıp asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim. Devletimiz de çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3 bin lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3 bin 458 lira olmaya devam etsin. 3-5 kişi çalıştıran küçük esnaf da aynı ücretli gibi zaten zorda, bu yükü onların sırtından almak lazım. Ayrıca, bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. Devlet, bütün çalışanlarının cebine aylık 675 lira koysun, ama bu parayı işverenden almasın."
 
Katar'la yapılan anlaşmalara değinen Türkkan, "Memleketi katar katar satıyorlar. Milletin malını babalarının malı gibi Katarlılara dağıtmaya devam ediyorlar. Babandan kalsa bu kadar rahat satamazsın. Yarın kalkıp 'Halk Bankası'nı bir dolara verdim' dese ne yapacağız? 70 milyar dolar özelleştirme yaptılar. Bu parayı da Suriyelilere harcadılar. Ülkeyi Katarlılara satıp o parayla Suriyelileri besliyoruz. Basiretsiz müflis tüccar gibi oldu ülke." görüşünü savundu.
 
Katar'ın Türkiye'nin dostu olduğuna yönelik açıklamaları eleştiren Türkkan, Katar'ın Körfez Arap Ülkeleri İş Birliği Konseyi üyesi bir ülke olduğunu, Doğu Akdeniz'de Türkiye karşıtı ülkelerle hareket ettiğini ve sözde Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ile ilk diplomatik ilişki kuran ülke olduğunu söyledi.
 
Türkkan, iki ülke arasında su yönetimi alanındaki iş birliği anlaşmasının yapıldığını, Türkiye'nin su ihtiyacı ortada iken suyun, petrol gibi ticaret öğesine çevrilmesinin yanlış olduğunu iddia etti.
 
Türkkan, Katar’ın Türkiye’de suyu yönetmeye ortak olmasının iyi bir şey olmadığını, Katar’a suyu yönetme ortaklığı verilmesinin Türkiye'de susuzluğun, açlığın ve sefaletin daha da artması anlamına geleceğini savundu.
 
Türkkan, ne Katar'ın Türkiye'den öğrenip kendine uygulayacağı su kaynaklarının ne de birçok su kaynağı olan Türkiye'nin Katar’ın olmayan tecrübesine ihtiyacı bulunduğunu belirtti.
 
Maden Holding'in yakın zamanda halka arz edileceğinin açıklandığını hatırlatan Türkkan, yirmiye yakın madenin çıkarılması ve işlenmesinin Maden Holding’e bağlanacağını bunun "yandaşlarla planlanan" yeni bir vurgunun işareti olduğunu ileri sürdü.
 
Türkkan, RTÜK'ün CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın canlı yayındaki sözleri nedeniyle özel bir kanala 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası vermesini de eleştirdi. Türkkan, RTÜK'ün Türkiye'de tarafsız yayıncılığın sonunu getiren bir kuruma dönüştüğünü ileri sürdü.
 
Türkiye’nin de bulunduğu 41 ülkenin Başkanlık Sistemi yüzünden ekonomiden demokrasiye her alanda yerlerde sürüklendiğini savunan Türkkan, "Başkanlık sistemine hazırlandığımız 2017 yılından itibaren kişi başı milli gelir Türkiye'de 10 bin 500 dolardan 8 bin doların altına düştü. Başkanlık Sistemi Türkiye’ye yoksulluktan başka bir şey getirmedi. Baktığımız zaman başkanlıkla yönetilen ABD ve Güney Kore dışındaki 41 ülke içinde tek bir gelişmiş ülke yoktur. Bu ülkelerin tamamı orta ve düşük gelir grubu içerisindedir." ifadelerini kullandı.
 
Türkkan, Çukurova Havalimanının ihalesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak ihale şartnamesine uygun hareket edilmediğini ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum