phishing

BASINIMIZIN ÇINARI

BASINIMIZIN ÇINARI VE DUAYENİ ŞÜKRÜ KÜÇÜKKURT AMCAMIZ Sizi, çocukluğumun geçtiği Mecidiye Mahallesinde dayılarımın arkadaşı olarak ve evinizin dibindeki Sahipata İlk Okuluna giderken tanıdım. Uzun boylu ve dalyan ...

BASINIMIZIN ÇINARI

BASINIMIZIN ÇINARI VE DUAYENİ ŞÜKRÜ KÜÇÜKKURT AMCAMIZ Sizi, çocukluğumun geçtiği Mecidiye Mahallesinde dayılarımın arkadaşı olarak ve evinizin dibindeki Sahipata İlk Okuluna giderken tanıdım. Uzun boylu ve dalyan ...

BASINIMIZIN ÇINARI
07 Şubat 2011 - 01:49

BASINIMIZIN ÇINARI VE DUAYENİ ŞÜKRÜ KÜÇÜKKURT AMCAMIZ

Sizi, çocukluğumun geçtiği Mecidiye Mahallesinde dayılarımın arkadaşı olarak ve evinizin dibindeki Sahipata İlk Okuluna giderken tanıdım.

Uzun boylu ve dalyan gibi ve gür sesiniz ile de tanırdık, Sizleri.

Gazeteciliği ve gazeteye yazı yazmayı Sizlerin teşviki ile başladım. Hem de görevim esnasında. Binbaşı idim.

Yazı yazmak zorunda idim. Sizinle bir araya gelince, sohbetinize doyum olmazdı.

Afyonumuzun fakirliği ve geleceğe yönelik ve özellikle seçilenlerin beceriksizliklerinin yarattığı sıkıntıları nasıl aşacağımızı hep konuşurduk.

Sizler çocukken, büyüklerimizin harp sonrası fakir ve fukaralığın hüküm sürdüğü dönemlerde, büyüklerimizin Afyonumuza neler kattıklarını ve dayanışmayı anlatırdınız ve bugün Afyonun yükünü taşıyanların dedeleri kadar bile olamadıklarını anlatırken, üzüntünüzü sizlerle paylaşırdım.

TEMA ile koordineli Çobanlar İlçesindeki Akkoyunlu ve Kale Köylerindeki mera ıslah projemizi gerçekleştirme yönündeki desteğinizi ve Sandıklı- Akarım İlçesinde on yıl önce 28.800 fidan dikerek gerçekleştirdiğim Gürdal Tosun Hatıra Ormanı çalışmalarıma desteğinizi unutmayacağım.

2004 yılının sonunda uçağımızı meydana indirmek için yaptığım demiyorum, beraber yaptığımız çalışmada, yılmadan usanmadan çalıştık ve gazeteniz Kocatepe’yi nerede ise bana tahsis ettiniz.

Allah’a şükürler olsun ki; sağlığınızda 50 yıl sonrada olsa, 14 Ağustos 2010 da meydanımıza indirdiğim uçağı gördünüz.

İkimizin de problemi ve uğraşı,  her şeyi, kendilerinin bildiğini zannettiği, oturduğu makamı ebediyen oturacağını sanan ve bulunduğu makamı dolduramayanlarla uğraşmak oldu.

Uçak indirme konusunda hiç yılmadık ve sizden’ oğlum, sen uçağı 35 dakikada İstanbul’dan getirdin. Bu vekillerimiz,  otobüsle 55 dakikada Altıntaş’a gideceklerini göremeyecek kadar gözleri kör oldu. Bizler, Afyonlu olarak, Afyonumuza sahip çıkmayan ve Afyonlu olan içimizdeki okumuşun cahillerinden de çekiyoruz, derdin.

Sizlere Şükrü Amca diye hitap ettim. Sizler benim dayılarımın arkadaşı ve mahallemizin büyüğü idiniz.

Sizlerin okuyan ve araştıran yönünüzü kendime rehber ettim. Her güzel konuşmanızda dedikodu yapmadık ve fikirler üzerinde konuştuk, Afyonumuzun geleceği üzerine tartıştık ve bilgi birikimim arttı.

Kocatepe Gazetemizin Kurtoğlu köşenizde her gün verdiğiniz mesajlar, Afyonumuzun şimdiki ve gelecekteki birer rehber niteliğinde idi. Sizin fikirlerinize ters gelenlerle mahkemelerde yılmadan mücadele ettiniz ve daima kazanan Sizler oldunuz.

Son günlerinizde bile, sizinle gazete de görüştük ve köşenizi hiç boş bırakmadınız.

Oturduğunuz yerden Afyon Kalesine derin, derin bakar ve bu fakirliği kim yenecek diye sorar ve bitiremediğiniz işlerin yükünü taşıdığınızı bizlere hissettirirdiniz.

Son günlerde yanınızda gezdirdiğiniz ve Sizleri gezdiren Torununuz Şükrü Küçükkurt Sizin bayrağınızı taşıyacak yetenekte bir evladımız olduğunu gördüm.

Hiç aklımda yokken, Gazeteniz Kocatepe de verdiğiniz köşe ile yazarlığımın önünü açtınız. Sizlerin tavsiyesine göre doğru bildiklerimi, kişi, kurum ve kuruluşları hedef almadan yazmaya devam ediyorum ve edeceğim.

Sizleri en çok, Afyonumuzun menfaatinin olduğu yerde siyasetçilerimizin bir araya gelip Afyonumuzun menfaatlerini koruma yönünde çalışmamaları üzerdi.

İktidar ve muhalefet vekillerimizin bir araya gelememeleri, özellikle duyarsız Afyon Halkının geleceğine sahip çıkmaması ve Hayali Kar Vadisi- SEKA’nın özelleşme adına tahrip edilmesi, 20 köy ve iki İlçenin fakirleşmesi, havaalanımızın açılmaması ve müjdelere kanan hemşerilerimin böbreklerini satması ve gözlerini oydurmasını ve bir çuval una ve makarnaya oyunu satmasına üzülürdünüz.

Ayrıca, Altıntaş konusunda Afyonumuzun siyasete teslim olmasını da, kabul edemezdik.

1963 yılında kurduğunuz Kocatepe Gazetemizin, bugüne kadar basılan her bir sayfasında Afyonumuzu bir adım daha ileri götürecek projeler ve tavsiyelerle dolu olduğunu merak edenler görecektir.

Kimse alınmasın. Bizler, Sizlerden aldığımız bu bayrağı bizden sonrakilere aynı heyecanla taşıyıp devredeceğiz.

Basınımızı Çınarı ve Duayeni Şükrü Amcamız, Sizlere Yüce Allah’tan rahmet ve bütün aile fertlerine, İbrahim Amca, Çocukları Sezer ve Süleyman ile Kocatepe çalışanlarına, Afyon Basınımıza ve sevenlerine başsağlığı diler, yattığı yerin cennet mekânı olmasını Yüce Allah’tan bir defa daha niyaz ederim.

Kocatepe Gazetemizin 8 Ocak 2009 tarihli Kurtoğlu köşesinden.

Kurtoğlu cevap istedi

Herkes sana hesap soruyor: Devletin hakkını neden eksik yatırdın? Beleşten kutsal topraklara nasıl gittin? Milletin malından kimlere kaçar para dağıttın? Çevrendekilerden ne malzeme aldın, kaç para ödedin? Kendin veriyormuş gibi pozlar verdiğin ziyaretlerde kurbanı yörük sırtından mı kestin, kendi cebinden mi ödedin? Vs. vs… Ama tık yok…

Hala yemedim, yedirmedim, vırt, zırt… Biz de inandık…

(İşte Kurtoğlu; yetimin kuruşunu yiyenlere hep hesap sordu. Ruhun Şad Olsun Şükrü Amcamız. )

YORUMLAR

  • 0 Yorum