GÖYNÜŞ VADİSİ
PUTPERES KAVİMİN FİRİGYA LİDYA DİYARI
Ayazin Göynüş ve Döger yöresini gezmek ve buralarda tanıtım çekimi yapmak için gerekli yerlerden izin alınmış birde bize rehber verilmişti. Cumartesi Sabah sekizde önce erzaklarımızı bir güzel tastamam ettik. ardından yola koyulduk.arabanın arkasında üst üsteyiz. Önde oturanların keyfine diyecek yok arabanın canıda çıksa yola koyulduk.
AYAZİN
Bu Ayazin denen yer Lidya Firiğya ve Erken Roma dönemi kalıntılarla dolu. Yörenin taşı yumuşak olduğundan dönemin insanları her tarafı oymuşlar. Anlayacağınız hem putperest kavimin izlerini, hem Roma yapıtlarını görüyorsunuz her bir tarafta. Kasavetten ruhu sıkılıyor insanın. Ne tarafa dönseniz izbelik karanlık akıyor. Korku ve endişe içinde yaşadıkları her hallerinden belli oluyor. Eşekkulaklı Midas’tan tutunda, Kibele denen zavallı insancık, buralarda kendisini, tanrı falan ilan etmiş o devirde. İnsanlara baskı kurmuş zulmetmiş. İşte buralar böyle insanların mekânıymış.
O BENİM CAN YONGAM
Kırsal kesim çiftine çubuğuna sabahın serinliğinde yoluna koyulur. Bizde o esnada iki ihtiyare-ye rastladık. Karı kocalarmış. Beyini merkebe bindirmiş, yularından da tutmuş, yol boyunca giderlerken selam verdik durdular hoşbeş sonrası: Meraktan sorduk a.ninecezim sen binseydin de dedemiz yürüseydi dediğimizde. 76 yaşındaki Hatice nine hasanım yürümesin, yorulmasın, o benim can yongam dedi. Hatice ninenin yüzüne, gözlerine bakakaldık. İmrendik o sevgilerine yıldırım çapmışa döndük. Bu ne güzellik, samimiyet YARABBİ diye… Sağlık selametle dedik, dualarını aldık bu piri fanilerin.
Bizim Kameraman taş kaya oyuk ne bulduysa çekim yapıyor, Rehberimizde habire anlatıyor yöreyi. Bahçede çalışan Hanife teyzeyi gördük evlatlar hoş geldiniz. Bak orada vişne erik elma toplayın. Sabah serinliğinde iyi gelir dedi. Hiç bilmediği, hiç tanımadığı insana dünyanın en medenice yaklaşımı ikramı.
Bu Anadolu insanının gözü gönlü tok.
AYAZİN KASABASI
Antik bir Kasaba. Tarihle iç içe bir belde. Belediyenin önünde soluklanıyoruz. Bize çay ikram ediliyor. Hoşbeşin ardından yola koyuluyoruz. Kasabanın çıkışında bir dere uzantısı var yolun hemen kenarında, su kuyusu tulumba bulunuyor. Ağacın gölgeliğinde vadiyi izliyoruz. Vakit dar atlıyoruz aracımıza Aldonos kalesini uzaktan, birde yakından görüp geçiyoruz. Hedefimiz aslantaş.
ASLANTAŞ YILANTAŞ VE İTALYAN FLORIAUN
Yol boyu giderken bizi oldukça seri ve kıvrak bir şekilde bir motosikletli geçiyor. Aslantaş’ın yanına geldiğimizde etraftaki tarlalarda haşas toplayan köylüler var. Biz uzaktan şöyle bakarken İtalyan Florıaun aynı kıvraklığında bir aslantaş bir yılan taş etrafında fiğ atıyor. Yukarı çıkıyor, aşağı iniyor. Sanki acelesi var cavurcuğun. Halbuki memleketin insanı olarak biz bu yerlerde çekim ve gezmek için bir sürü izin serisinden geçtik. Bu cavurcuğun böyle bir derdi bile yok. Adını memleketini sorduk notumuzu aldık. Telaşlandı İtalyan cavuru ardımızdan gelmesini beklerken döndü gitti. Anlayacağınız buralar sahipsiz. Aslantaş ta delikler açılmış ileriki zamanda orayı patlatırlarsa şaşmayın. Ha bu arada yılantaş ta tahribatlar gözledik. Yetkililer ilğilenirmi bilmem.
BAYRAMALİLER PERİ BACALARI
BİZ İtalyan’a kafa takarken yol da Bayramaliler peri bacalarını gördük. Bizim rehber Hamaratmı hamarat buğday tarlasına girdi, amcanın elinden tırpanı aldı, ekin biçti. Bu arada bizde platodan peri bacaları fotoğrafladık.
KENDİMİZE ZİYAFET ÇEKTİK KRAL YOLUNDA
Emre gölüne doğru giderken yol çatalının az ötesinde belirgin bir vaziyetteki kral yollarından birisinde, çekimler yaptık. İşimiz burada şimdilik tamam. Karşımızda çeşme az ötesinde söğüt ağaçları tam piknik yeri dedik. Mönümüz hatırı sayılır türünden, bolluk içindeyiz vesselam.
EMRE GÖLÜ
Emre gölü tarihi konumu itibariyle doğal bir harika. Suyunda atık olmadığı için tabanındaki balıklar bile görülüyor. Emre gölü müsteciri Emrullah Halat bizi sandala bindirdi harika çekimler almamıza yardımcı oldu. Halat buralarda imkânları ölçüsünde piknik alanları yapacak. Ancak kendi bunu başarması zor gibi geldi bize. Bu konu ile ilgili kuruluşların destek olması gerekiyor Halata. Hani turizm diye yırtınıyoruz ya. Tam Firik Lidya Vadisinin can damarı bir yerde buranın toparlanması göz alıcı hale gelmesi lazım diye düşündük.
ÇAYIN HASINI İÇTİK
Emre gölünü sandalla gezdik, keyfimize diyecek yok. Emrullah’a teşekkür ettik. Bu olmadı abi dedi. Telini verdi haber edin gelmeden önce bak neler yaparız dedi. Bizi çadır vari bir yere davet ettiler. Çay içelim diye. Çadırın içi püfür püfür esiyor. Odun ateşinde demlemiş çay getirdiler üç bardak içtik. Çay da çaydı hani. Utandık dört beş diyemedik iyimi.
ASLANKAYA KARTALKAYA KAPI KAYA
Emre gölünün hemen ön kısmında bulunuyor. Muhteşem bir plato var ortamda. Kaya figürlerinden istediğin manayı çıkar. O sizin hayal kurgunuza ve bakmanıza bağlı.
DÖGER KERVANSARAY
Döğer: kasabanın ötesinde ilçe gibi. Her taraf bakımlı alımlı ve temiz. Buradaki Kervansaray Osmanlı’nın muhteşem eserlerinden birisi, mutlaka görülmesi gereken bir yer. Vakıflarca restorasyondan geçirilen Kervansaray Belediye’ye devredilmiş. Çok isabetlide olmuş.
BURALARIN SAHİBİ BAKANI YOK
Birde bu Göynüş vadisi korunması lazım. Yadı yabancısı buralarda. Tarihi eserler hazinecilerin insafına terk edilmemeli. Tarihi bir eser yok odlumu bunu yerine koymak imkânsız. Var olanı korumamız lazım. Bizler gezi sırasında bu korumayı göremedik maalesef…
YORUMLAR