Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, dünya geneline yayılan koronavirüs salgınının Türkiye'yi de hem sosyal hem de ekonomik yönüyle ciddi anlamda etkilediğini söyledi.
Abdulkadir Karaduman, vaka ve vefat sayılarının azalmasının, iyileşen sayısının ise artmasının memnuniyet verici olduğunu ancak bu durumun kesinlikle rehavete, tedbirlere riayet hususunda gevşekliğe yol açmaması gerektiğini vurgulayarak, "Çünkü hala vaka sayıları binli rakamların üzerinde ve tehlike hepimiz için aslında devam etmektedir." dedi.
Erzurumspor ve Beşiktaş'ta koronavirüs vakalarına rastlandığını anımsatan Karaduman, "Bütün bu acı hadiselere baktığımızda Bilim Kurulunun onayı alınmaksızın Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından liglerin 12 Haziran'da başlatılması kararı bütün bu hadiselere sebebiyet doğurmuştur. TFF tarafından alınan bu keyfi karar, salgın ile mücadele yolunda harcanan emeklerin adeta hiçe sayılması ve mücadelenin baltalanması kararı hükmündedir. Alınan bu keyfi karar bir an önce iptal edilmeli ve insan hayatını hiçe sayan TFF'nin yöneticileri acilen istifa etmelidir." diye konuştu.
Yerli üretimin teşviki, çiftçilerden alınan vergilerin sıfırlanması, destekleme ödemelerinin gecikmeksizin yapılması hususunda çağrıda bulunduklarını anımsatan Karaduman, ancak sorunların ve mağduriyetlerin iktidarın, benimsediği ithalata dayalı tarım politikasında en ufak bir değişikliğin dahi olmadığını kendilerine gösterdiğini söyledi.
 
Karduman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün açığa çıkan önemli mağduriyetlerden birisini de çay üreticilerimiz yaşamaktadır. Üretim maliyetlerinin artmasına karşılık taban fiyatta üreticiyi tatmin edecek bir artış yapılmamıştır. Özellikle ülkemiz, çay tarım alanlarının genişliği bakımından dünyada üretici ülkeler arasında 7. sırada, kuru çay üretimi alanında 5. sırada, yıllık kişi başına tüketim bakımından da dünyada 4. sırada yer almaktadır.
Yetiştirilme alanları sınırlı olan çayın üretim potansiyeli bu denli yüksek bir ülkenin çay üreticisinin problemleri asla olmamalıdır. Fakat üretime yönelik olmayan mevcut iktidarın tarım politikası şeker pancarından tutun çaya kadar neredeyse bütün üretim kademelerindeki üreticilerimizi zor durumda bırakmaktadır. İktidar, geçtiğimiz yıl 750 bin ton olarak gerçekleşen yaş çay alımının bu yıl için 650 bin ton civarında olacağının adeta sinyallerini vermektedir. ÇAYKUR'un çay alım kotasını düşürerek, üreticiyi serbest piyasanın insafına terk etmesi asla ama asla kabul edilebilir değildir. Üretime kota konulamaz."