"Türkiye Bu Yarışta Daha İleri Gitmeli"
Bağcıoğlu, yazılı açıklamasında savunma bütçeleri ve ihracat hedefleri konusundaki mevcut tabloyu değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Dünyada ve özellikle bölgemizde ciddi bir silahlanma yarışı var. Avrupa Savunma Ajansı’nın yayınladığı yıllık rapor, bu durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Yunanistan, savunma harcamalarına GDP’sinin %2,8’ini ayırarak AB ülkeleri arasında 4. sırada yer alıyor. Üstelik bu harcama oranı, Rusya sınırına yakın Polonya, Litvanya ve Estonya gibi ülkelerin hemen arkasında. NATO üyesi olmasına rağmen Yunanistan’ın bu derece yüksek bütçeler ayırması, tehdit algılarının oldukça farklı olduğunu gösteriyor."
Bağcıoğlu, Türkiye’nin komşularının savunma harcamalarını dikkatle analiz etmesi gerektiğine dikkat çekerek, savunma sanayi ihracatında hedeflerin tutturulamamasını eleştirdi.
Savunma Sanayii İhracatında Gerçekçi Adımlar Gerekli
2023 yılı için 6 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan Türk Savunma Sanayii’nin, yılı 5,54 milyar dolarlık ihracatla kapattığını belirten Bağcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"2024 yılı için uzun süre net bir hedef açıklanmadı. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda bu hedef 6,6 milyar dolar olarak belirlenmişti. Ancak Kasım ayı itibarıyla ihracat sadece 5,761 milyar dolara ulaştı. Bu hedefin tutturulabilmesi için Aralık ayında rekor düzeyde ihracat gerçekleştirilmesi gerekiyor. Matematik, yalan söylemez. Bu rakamlar gerçeği açıkça ortaya koyuyor."
Bağcıoğlu, Türk savunma sanayisinin çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizerek, sektörde güçlü bir liderlik ve artan devlet desteği gerektiğini ifade etti.
“Savunma Sanayii Ekonomik Büyümenin Temel Taşıdır”
Savunma sanayiinin sadece güvenlik değil, ekonomik büyüme ve bağımsızlık açısından da kritik olduğunu belirten Bağcıoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Türk savunma sanayi hak ettiği değeri görmeli, uluslararası rekabet gücünü artıracak stratejik adımlar hızla atılmalıdır. Ayrıca milli savunma politikalarımızda şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik ilkeleri ön planda tutulmalıdır. Bu sektör, ulusal güvenliğimizin olduğu kadar ekonomik büyümemizin ve bağımsızlığımızın da anahtarıdır."
Bağcıoğlu, Türk savunma sanayisinin uluslararası arenada daha güçlü bir oyuncu haline gelebilmesi için somut ve vizyoner bir politika değişikliği yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.