CHP, önümüzdeki pazar günü il kongresini yapılacak. Şu ana kadar dört aday il başkanlığına talip olduğunu açıkladı. Önceki Merkez İlçe Başkanı Dr Kemal Demirkırkan, Mevcut İl Başkanı Veteriner Nevzat Ercan, İşletme Sahibi Kerem Can ve Serbest Meslek Sahibi Hasan Evrenkaya. Bu arada bir süre nabız yoklayan önceki İl Başkanı Yalçın Görgöz, aday olmadığını açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde Merkez İlçe Başkanı seçimi yapılmıştı. Seçimlerde Avukat Yusuf Onur Seçme, İşletme Sahibi Mustafa Karanfil ile yarışmış ve az bir farkla kazanmıştı. Merkez ilçenin 89 delegesi bulunuyor.
Merkez ilçe ile birlikte 340 delegesi bulunan CHP’de, ilçelere baktığımızda 20-25 delegesi olan ilçeler Dinar, Emirdağ, Sandıklı, Şuhut, Sultandağı ve Sinanpaşa.
Diğer ilçelerde ise delege sayısı 5-10 arasında değişiyor.
ADAYLARIN EKİPLERİ HAZIR
Bugünden bakıldığında bu yarışın Demirkırkan ve Ercan arasında geçeceği görülüyor.
Nevzat Ercan’ın ekibinde mevcut yönetimin bir kısmının yanı sıra eski milletvekili Halil Ünlütepe, önceki dönemlerde milletvekili adayı olan Ramazan Akgöz ve Veli Cengiz gibi isimler bulunuyor.
Kerem Can, Milletvekili Burcu Kayıkçı Köksal’ın adaylık sürecinde yoğun mesai harcadı. Köksal’ın büyük desteğini aldığı görülüyor.
Hasan Evrenkaya’nın ise disiplin cezası olduğu iddiası ile adaylığının geçerli olmadığı iddiaları hala gündemde tutuluyor.
Merkez ilçenin desteğini alan Kemal Demirkırkan ise geçtiğimiz dönem merkez ilçe görevinde bulunan ekibine gençler ile takviye alarak yarışa giriyor.
CHP TEŞKİLATINDA EKİP RUHU YOK
Burada bir iki konuya dikkat çekmek lazım:
Afyon merkez ve genelinde CHP’nin oyları düşük; bu bilinen bir gerçek. Kurtuluş Savaşının meşalesinin yandığı ilimizde CHP’nin daha aktif olması ve daha fazla oy alması umuluyor ve bekleniyor.
Peki, ülke genelinde yüzde 26’ya yakın oy alan CHP, neden Afyon’da yüzde 15 oy oranında kalıyor?
Kısır çekişme sürüyor: CHP’de siyaset yapan ve yaptığını iddia edenlerde ekip çalışması yok. Üç, beş kişi bir araya geliyor. Böyle 7-8 kümelenme oluşuyor. Her küme ise ayrı telden çalışıyor. Ayrı telden çalması dışında birlik beraberlik ve ekip ruhu yok.
Başkan ve vekil ayrışması: Yıllardır bu yaşanıyor CHP’de. Eski milletvekili Halil Ünlütepe ile zamanın İl Başkanı Ali Çengelci sürtüşmesi. Eski milletvekili Ahmet Toptaş ile dönemin İl Başkanı Yalçın Görgöz uyumsuzluğu. Şimdiki Milletvekili Burcu Kayıkçı Köksal ile mevcut İl Başkanı Nevzat Ercan çekişmesi.
KADIN KOLLARI VE GENÇLİK KOLLARI YETERSİZ
Sebep ise şimdiden üç, dört hatta 5 yıl sonrasının hesabını yapmak. Bakın son 10 yıl içinde il başkanlığına oturup, sonraki dönemde il başkanlığından milletvekili olmak adına istifa eden isimleri hatırlayalım: Nevzat Ercan, Ramazan Akgöz ve Yalçın Görgöz.
Yani milletvekili olmak adına il başkanlığını basamak yapmak bugünkü hadise değil.
Gençlik ve Kadın Kolları: Partinin kadın kolları ve gençlik kolları yetersiz. Bu ülkenin yarısı kadın. Seçmenlerin yüzde 40’ı ise genç. Üniversitede örgütlenmesi yok. Onlara görev verilmiyor. Zoraki kadın ve genç kotası olmasından dolayı son beş yıldır kadın ve gençleri seyrekte olsa görmeye başladık. Ama yetersiz.
KOTA İLE EMEKLİ SAYISI SINIRLANDIRILMALI
Ak saçlılar: Her partide vardır ama CHP’de ak saçlılar çok fazla ve hepsi de söz sahibi olmak istiyor. Devlet demiş ki, ‘senin yaş geldi 60’lara, eski enerjin yok. Git dinlen artık. Bahçe yap çiçek sula, torun sev.’ Bizimkiler ne yapıyor? Ben 40 yıllık partiliyim diyerek CHP’nin pınar başını tutmaya çalışıyor. Kurultay delegeliği hesabı yapılıyor. Olmaz. Olmamalı.
Bakın CHP yönetimlerinde kaç emekli var. Yaş ortalaması ne kadar? Aslında Genel Merkez’in yüzde 33 kadın kotası, yüzde 10 gençlik kotası gibi bir emekli sınırı da koyması lazım. Yönetimde ve milletvekili adaylığında mesela yüzde 20 emekli sınırı. Beş milletvekili adayı varsa en fazla bir kişi emekli olabilir, yirmi kişilik yönetim varsa en fazla dört emekli görev alabilir gibi.
CHP’DE YENİ YÜZLERE İHTİYAÇ VAR
CHP’nin başarılı olması için, gençleşmesi, kadına ağırlık veren, aktif kişilerin görev alması yetmez! Ayrıca kişisel hesaplar değil, ekip ruhuna önem veren, kavgacı değil uzlaşmacı, itekleyen değil kucaklayan, ayrıştıran değil birleştiren yeni yüz ve çehrelere ihtiyaç olduğu bilinmelidir.
Pazar günü söz delegede. Bakalım sandıktan nasıl bir sonuç çıkacak…
Bekleyip göreceğiz.
Mutlu ve aydınlık yarınlara….
YORUMLAR