phishing
İSMAİL AKAR

İSMAİL AKAR

GÜNDEM

Eleştiri Ve Hakaret

Gazeteci: İnsan olmanın onurunu her şeyin önünde tutma ilkesi ile hareket edip gönüllere ve düşüncelere hitap etmekle amacı ile haksızlığa itiraz eden, ayrım yapmadan herkesi dinleyen kendi düşüncesini dayatmadan topluma gerçekleri sunan, farklı düşünceleri sonuna kadar savunan, ortak paydayı geniş kitlelere yayan kişidir.

Haberlerinizde, köşe yazılarınızda beyinlere ve düşüncelere sizden farklı olsa dahi ulaşabiliyorsanız gazetecisiniz demektir.

Nerden çıktı bu gazetecilik tarifi anlatayım:

Afyon’un en eski tarihe sahip gazetelerimizden biri olan Hacı Hakkı Özsoy Abimizin ilkeli olarak yayın politikası sürdürdüğü Türkeli Gazetesindeki sözde köşe yazarı kalıbına bakmadan, adımı da vermeyerek İsmail A. diyerek yazı yazmış. Ötesi, aklı sıra, Türk tiyatrosunun meşhur aktörlerinden Dümbüllü İsmail’le beni özdeşleştirerek, yazımı ve beni hafife almaya çalışmış.

 

BUDAK KERESTEYİ ODUN YAPAR HELE BİR DE BÜYÜK OLURSA

İsmail A dediği benim; İsmail Akar..

Şimdi ben de bunu tanımlamak için kalkıp dolaylı yollara sapsam ve desem ki, (gerçi demem) budak kerestede istenmeyen bir şeydir. Hele bir de büyük olursa, o gövdeyi niteliksizleştir ve doğrudan odun yapar..

Ama dediğim gibi bunlara gerek yok.

Direkt adını vereyim: Atamer Büyükbudak..

Köşe yazısı yazdığını zanneden bu şahsın benim adıma kullandığı cümlecik ve kelimelerden bir kısmı şunlar: “ İsmail A.”!... Höööst!... Meraklı Melahat… Yazdığını sufle eden…  Oportünist … tespih tanesi bile olmaz... Ne zaman efendi olacaksın…  Megaloman… Dümbüllü? karnın gazlı … Beygir… Ucuzluk… Kalitesizlik… Hazımsızlık!...

Ağız tophane berduşu ağzı.

 

BUNU HERKES BİLİYOR

Ben şaşırmadım.. Çünkü seni iyi tanırım.

CHP’liler de seni bilir., Sözde yazıyı okuyan partililer eminim ciddiye bile almamıştır.. Ama ola ki o yazıyı okuyan okuyuculardan sözüm ona gazeteciyi adam sananlar olabilir. Şimdi ne yapmalı. ‘Bir lafa bakarım laf mı birde adama bakarım adam mı’ diyerek susmak da olmaz ki! Bu konuda en son yazması gereken eleştiri sınırlarını da aşıp hakaret ediyorsa alacağı bir cevap da vardır elbet.

 Önce Baykalcı sonra karşıtı, DSP iktidarda iken il başkanlığı talep etmeler, Mustafa Sarıgül’ün TDH’na gölge il başkanı olmalar… Sonra yine CHP’ye demir atmalar… Kılıçdaroğlu yanlısı, sonrası muhalifi…

Dün ak dediklerine bugün kara demeler. Ekip arkadaşlarını yarı yolda bırakmalar. İl başkanlığı döneminde partinin aracının gece yarılarına kadar gazino ve kumarhane kapılarını mesken tutması. İşte ilkeli siyaset bu.

 Sözüm ona ilkeli yazar; Fakat gezmediği yazmadığı gazete kaldı mı. Gazeteci eleştirir. Fakat kin ve nefret kusarak hakaret edemez. O yüzden girişe gazeteci tarifi yaptım.

 

SEN KONUŞMAYA BAŞLAYINCA SALON BOŞALDI

Karnesi yukarda belli. Peki, şimdiki ilkeli siyasetçiye bakalım… İl Başkanlığı seçimlerinde adı defalarca çizilen tek kurultay delegesi… Son seçimde bazıları senin adını gördü ve turuncu listeye oy vermekten vazgeçti.. Merkez İlçe Danışma Toplantısında Pazar günü kürsüye çıktın. Seni görenlerin yarısı salonu terk etti. İlkeli siyasetçi…

 

SANDIKLI’DA NE Mİ OLDU?

Bana 8 yıl önceki Sandıklı CHP’yi soruyorsun. Anlatayım… Ben değil, benim arkadaşlarım CHP ilçe yönetimine geldi. Bu ekip iki dönem belediye başkanı adayı çıkarılmayan Sandıklı’da belediye başkan adayı çıkardı. 13 belde vardı. Dokuz beldede aday çıkardı. Akharım beldesini kazandı. Sonrası seçimler oldu. Delegenin oylarına ipotek koyma ve ayak oyunlarına girmediği için bir başka ekip yönetime geldi. Bu demokrasinin kuralıdır. Birileri gelir, birileri gider.

Sahi senin görev yaptığın dönemde seçim başarın ne? O dönemyedi Vekili olan Afyon’da tek vekillik mi?

 

KURULTAYDAN YAPTIĞIM TESPİT VE ANALİZ

Bu arada Hiç kimse bana ısmarlama yazı yazdıramaz. Sen aynaya baktıkça gördüğün silueti başkalarına mal etme sakın.

CHP kurultayını iki gün iki gece gazeteci olarak izledim. Orada yaşananları okuyucularımla paylaştım. Yazının son bölümünde ise “Afyon ekibine gelince. Üç gün üç gece yoğun çalışma yaptı Afyon delegesi. İl Başkanı Kemal Demirkırkan ve Merkez İlçe Başkanı Yusuf Onur Seçme aynı zamanda il delegesi. Fakat siyasette yeni olmalarından dolayı ekibi Dinar İlçe Başkanı Mevlüt Er ile Eski İl Başkanı Atamer Büyükbudak yönlendiriyor” diye analiz ve tespit yaptım.

Bu cümlede ne var? Çok doğaldır seçimlerde insanlar gider istediğine oy verir. Muhalif olur. destek verir. Ama ürkmez korkmaz dik durur. Bu arada Dinar İlçe Başkanı Mevlüt Er bu yazıyı sosyal medyada beğendi. Haberin var mı?

 

BIRAK BU AĞABEYLİK YAPMA AYAKLARINI

Asıl niyet belli. Tatlı su kurnazlığı. Yani şimdiki CHP ekibi yeni ve genç ekip, benim hörgücümdeki yükü bilmezler. Şimdi ben bu ekibe böyle yazılar yazarak sahip çıkma ve ağabeylik yapayım. Eski günlere geri döneyim. Hesap ve taktik bu.

Yok, öyle artık böylesi ayak oyunları bitti. Bilesin!

 

‘HELE BAK ŞU AYNAYA YÜZÜN YÜZE BENZER Mİ?’

Değerli okuyucularım. Çok gereksiz birisi yüzünden, bu köşeyi şahsım için kullandım. Çok kafanız ağrıdı. Affınızı dilerim. Böyleleri her devirde vardı. Vardı ki, büyük usta Mahsuni, bunları taa 50 yıl önce yazdığı türküyle ne güzel tanımlamış..

Dinleyelim o zaman:

*

“Bir Elinde Kadeh Var Nerden Gelirsin Canım

İçip De Ağlamayı Derman Bilirsin Canım

Dünya Fani Bahçedir Bir gün Ölürsün Canım

*

Adam Olamadın Gitti Zevzek

Beni Bilemedin Gitti Zevzek

*

Yürü Be Yürü Be Yürü Be Yürü Be İnsan Değilsin

Kendini Bilmeyen Canım Eli Ne Bilsin

Halkı Halkı Halkı Halkı Hakkı Ne Bilsin

*

Hele Bak Şu Aynaya Yüzün Yüze Benzer Mi

Ta Sabahtan Uyumuş Gözün Göze Benzer Mi

Vay O Boyun Devrilsin Özün Bize Benzer Mi!

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum