Cumartesi sabahın erken saatlerinde Arena Spor Salonuna geliyoruz. Girişte davul zurna ekibi ‘Başkanım at bir onluk’ diyerek karşılıyor. Basın kartımızı gösteriyor ve ‘Bizde siz gibi emekçiyiz birader’ diyerek salona giriş yapıyoruz.
‘Değişimi ancak devrimciler yapar’, ‘Savaşın değil, barışın partiyiz’, ‘Baskı ve zulüm düzeni CHP ile bitecek’, ‘Kindar değil, özgür gençlik, ‘Türkiye bizimle özgürleşecek’ pankartları karşılıyor 35. Demokrasi Değişim ve Kardeşlik Kurultayı’nda bizi.
Onur Akın’ın yazdığı yeni türkü yankılanıyor salonda. Bu sırada Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile salona giriyor. Tribünleri dolanarak tek tek selamlıyor.
ADAY OLSUN DİYENLER BAŞKAN OLSUN DİYE OY VERMEDİ
Kılıçdaroğlu uzun bir konuşma yapıyor. Terör den parti politikalarına kadar anlatıyor. AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yükleniyor. Oldukça sert ifadeler içeren konuşma esnasında AKP’den konuk gelen Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve heyeti salonu terk ediyor.
Silivri’de tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile Diyarbakır Baro Başkanı iken teröre kurban giden Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’nin mesajları okunuyor. Yine gezi olaylarında yaşamını yitirenlerin aileleri salona tanıtılıyor.
Sonra saatler süren delege konuşmaları, Divan Başkanı Murat Karayalçın defalarca uyarmasına rağmen kürsüye gelenler nutuk atmaya devam ediyor.
Oylamaya geçiliyor. İlk işaret buradan geliyor. 1275 delegesi var. 1238 delege katılıyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu aday olsun diyerek imza verenlerin sayısı bin 100 olmasına rağmen çıkan oy 990 oluyor. Yani 110 delege imza vermesine rağmen sandıkta oy vermiyor. Bu durum bir türküyü aklıma getiriyor: ‘Karakolda doğru söyler. Mahkeme de şaşar.’ Bu oylama gösteriyor ki PM seçimleri çetin geçecek. 248 delege Genel Başkan’a muhalefetini gösteriyor.
HER 2 DELEGENİN BİRİSİ PM ADAYI
Pazar günü Parti Meclisi seçimleri öncesi salon bir panayır alanına dönüyor. 600’e yakın PM adayı var. Yani her 2 delegenin birisi PM adayı. Sanki seçmeye değil seçilmeye gelmişler. Broşürler, flamalar, pankartlar hak getire. Dahası, ellerinde adayların dövizleri, gençler tur atıyor. Bir başkaları ise piyango bileti satıcıları gibi; adayın foto isim ve sloganlarını içeren önlüklerle salonda fink atıyor. Bu iş böylesine kolay ve ucuz mu? Hemen Genel Merkezin buna bir çözüm getirmesi lazım. En az 100 imza olacak. Mükerrer imza olmayacak. 5 bin, 10 bin TL ödeme yapacak gibi. Partinin en üst organına aday olmak salt bir dilekçe ile olmamalı, şaşılacak bir durum.
Aday çok grup sayısı da 8’e ulaşınca, oylama akşam saatlerinde ancak başlıyor. Bu arada Genel Merkez önce 104 kişilik bir liste yapıyor. Sonra İzmir, Ankara ve İstanbul İl Başkanının ısrarı ile Genel Başkan listesi 50’ye iniyor. İşte bu anda gol geliyor. İlk başta listede olanlar ikinci listede olmayınca en iyi bildikleri işi yapıyor kulis ve hizip ile liste deliniyor.
Sonuç her 3 PM üyesinden birisi muhalif ekipten.
Peki, Bu sonuç istikrar sağlar mı?
Hayır?
Haziran ayında yeni bir kurultay olursa kimse şaşırmasın.
GENEL BAŞKAN BU KURULTAY DA ÇİZİK YEDİ
Afyon ekibine gelince. Üç gün üç gece yoğun çalışma yaptı Afyon delegesi. İl Başkanı Kemal Demirkırkan ve Merkez İlçe Başkanı Yusuf Onur Seçme aynı zamanda il delegesi. Fakat siyasette yeni olmalarından dolayı ekibi Dinar İlçe Başkanı Mevlüt Er ile Eski İl Başkanı Atamer Büyükbudak yönlendiriyor. Ertuğrul Yılmaz’ın PM girmesi konusunda gece gündüz başta komşu il delegeleri ile pazarlık içinde oldular. Aslında Hatice Gök ile Adnan Çelik de PM adayıydı. Şimdi 10 delegeniz var.. İlde Yüze 12/13 oy alıyorsunuz ama 3 aday ile bende varım deniliyor. Adama demezler mi, ‘ne kadar ekmek o kadar köfte’ diye!
Ve Afyonkarahisar delegesi iki veya üç delege dışında muhalif ekibe destek verdiğini gördük.
Coşkusu heyecanı olmayan, dedikodusu, yarışı bol olan bir kurultayı da geride bıraktık.
Genel Merkez ve Genel Başkan bu kurultay da çizik yedi.
Bakalım buna karşı tavrı ne olacak?
Bekleyip göreceğiz…
YORUMLAR