EKONOMİK DERS
Ekonomide başarı için sürdürülebilir üretim ve ulusal istikrar şarttır. Yaşam koşullarına göre çeşitlilik olsa da üretim yine de aynıdır. Yaşı kırk üzeri olanlar bakkalda açıkta satılan bisküvilerin mis gibi kokularını ve tadını asla unutmamışlardır. Bugün bakkalların yerini A.V.M diye adlandırdığımız Alış Veriş Merkezleri, bisküvinin yerini ise ambalajlı cicili bicili paketli ürünler aldı. Çok şükür dün de üretiyorduk, bugünde üretiyoruz.
***
Güzel ülkem toprak bütünlüğü olduğu sürece 250 milyon nüfusa rahat rahat bakar. Mevzuu karın doyurmak değil. En az girdi sermayesi ile en çok üretimi elde edebilmektir.
Ekonomide bir diğer mevzuu da yaşanılan günden geriye doğru gidip nereden nereye geldiğinizi görebilmektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri denir. Ama 19. 20. Sırada tutunmaya çalıştığımızdan kimse bahsetmez.
Futbol ve ekonominin benzer yanları vardır. Bunlardan biride üst lige yükselmek veya küme düşmemektir.
Bu söylemi ekonomiye uyarladığımızda gelirin yükselmesi veya gelirin düşmesi diyelim.
***
Hayatımızdan siyaseti çıkarmalıyız
Zorla tutunduğumuz zenginler kulübünden küme düşmemek için hakikaten çok çalışmaya ihtiyacımız var. Kendi kendine yeten ve üretebilen bir ülke olmaya ihtiyacımız var. Bunun için oyuncu değişikliğine ihtiyacımız var. Hayatımızdan siyaseti çıkartıp yerine ekonomiyi almaya ihtiyacımız var. Bırakın siyaset ile siyasetçiler uğraşsın; biz derhal işimize bakalım.
***
Siyaset meslek değildir.
Günümüzde toplumsal birlik ve bütünlüğümüz ciddi düzeyde yara almıştır. Siyaset hayatımıza o kadar çok girdi ki artık işin işinden çıkamaz olduk. Bakın haber programlarına ilk cümle genellikle siyasette başlıyor. Böyle bir dünya düzeni olamaz. Siyasetçinin kazandığı para ekonominin ürettiği vergi gelirleri ile karşılanmaktadır. Diğer bir deyişle patron sensin. Siyaset meslek değil, halkın atamış olduğu kişilere büyük bir görev ve sorumluluktur.
***
Bu görev ve sorumluluk yalnızca Cumhuriyet döneminde kendisini göstermiştir. Sonraki yönetimler için siyaset iyi prim yapan bir uğraş olarak devam etmektedir. Cumhuriyet döneminde yapılan Şeker fabrikaları, şişe cam fabrikaları, tekstil fabrikaları bugünün temelini oluşturmaktadır.
Eeeee bugün ne yapıyoruz. Hani ekonomi, fabrikalar, para politikası ele avuca alınacak hiçbir şey yok. Yol yapımı, köprü yapımı, bunların hepsi hizmet sektörü. Hayatın devamlılığı için olmazsa olmazları.
***
Hizmet üretimi ekonomiye katkı değil sonraki seçime siyasal yatırımdır.
Son dönemde, dünya ekonomi liginde bizi bir tık daha ileriye götürecek bir proje var mı ?
3. Havalimanı ve Akkuyu nükleer santrali gelir getirici ciddi yatırımdır, doğrudur.
Yeter mi yetmez büyük ülke olma yolunda ve üst liglerde yer alma adına bunlar bakkal dükkanı gibi ekonomi de yer almalı.
Daha büyük ve ülkenin her tarafına yayılan bir ekonomik hamleye ihtiyacımız var.
***
Tıpkı Cumhuriyet döneminde olduğu gibi….
Yakın geçmişimizde var olan kalkınma hamleleri yeniden esas alınmalı, güçlü ekonomi ve vatandaşlık ilişkileri gözden geçirilmelidir. Bu akaryakıt fiyatları, iç ve dış terör belası, döviz karşısında eriyen milli para değeri, gelir uçurumu, liyakat yerine kayırma ,kıvırmacılık varken bizi gelecekte zor günler beklemektedir. Bugünkü hasta siyasal yapıya reçete yönetim rejimi değil‘Türk övün, çalış, güven’ söylemine sahip çıkmamaktır..
YORUMLAR