ATATÜRK VE LAİKLİK DÜŞMANLIĞI ve ‘DÜNYA İSLAM BİRLİĞİ’ PROJESİ! (3)
(Dünden devam) Atatürk zihniyetinin bizdeki tezahürünü inkar edecek şekilde, Türkleri sadece İslami kimliğe oturtma furyasına daha önce Atatürkçü bilinen ya da tarafsız vatandaşlar da katıldı. 1968’lerde Avustralya’ya ilk göç eden ailelerin kadınlarının çoğunun başı açıkken ya da sadece bir başörtüsü varken, 2000 yıllara gelindiğinde adeta yüzde sekseni baş örtülerine büründürüldüler.( eminim diğer ülkelere göç eden Türklerde de durum aynıdır.)
Öyle ki, Anzak günü yürüyüşlerine katılan Türk kortejinde genelde hiç olmayan görüntüler sergilenmeye başlandı hatta teşvik edildi. Örneğin, ilk kez, 2001 yılında, Türk kortejine, başına beyaz bir başörtüsü bağlanarak, yaklaşık 5 yaşındaki bir kızın yürütülmesine karşılık aynı yürüyüşte benim diz kapağımdaki kıyafetimin çok mini bulunması nasıl açıklanabilir?
Ya da sistematik olarak yapılan dini sohbet adı altındaki toplantılarda başörtüsü takmamanın teşvik edilmesi-tetiklenmesi büyük bir oyunun parçası mıdır yoksa inanç özgürlüğünün aniden zuhur etmesi midir?
***
Tüm bu gelişmeler adeta tek elden yönetiliyordu. Aksi halde nasıl böyle, hem ulusal, hem de uluslararası çapta sistematik ve eş zamanlı olabilirdi?
Peki, Türkiye’nin, Atatürk’le başlayan Laik Cumhuriyet yıllarından sonra 1990’larından itibaren daha çok, daha derin,… İslami-Müslüman olmayız,… anlayışına sokulmasının amacı nedir?
Bunun yanı sıra, dünyadaki İslamofobi ya da Müslümanların potansiyel suçlu gösterilmesiyle İslami terör örgütlerinin artık iyice boy göstermesi tesadüf olabilir mi? Bu bir küresel kurgu ya da üst akıl olayı değil de nedir?
‘DÜNYA İSLAM BİRLİĞİ’ PROJESİ
Gerçek çelişki ise; bir yandan, İslam-Müslüman karşıtlığı pompalanırken, İslami unsurlar ve liderler destekleniyor (çok sayıdaki Fethullah Gülen okullarının aniden patlak vermesi F.G. Kürsüsü açılışı) diğer yandan Dünya İslam Birliğinin kurulmaya çalışılması rastlantı mı yoksa büyük bir kurgunun parçaları mıdır? Dünya İslam Birliği; neden, ne için, kime karşı ve kim/ler tarafından kurulmuştur? Kime/neye hizmet ediyor/edecek ve kimin işine yarayacaktır. Dünya çapında, hem İslamı desteklemek, hem de İslamı ( Müslümanları) düşman gösterme çabasının mimarı/ları kimdir? Amaçları nedir?
Örneğin bir TV kanalında, A9-TV’de, neden durmadan Dünya İslam Birliğinin önemi vurgulanır ve birliğin kurulmasının şart olduğuna dair belgesel hazırlanır ve sürekli olarak yayınlanır. Bu TV kanalını kim/ler yönetiyor? Bu TV kanalı neden durmadan Dünya İslam Birliğinin gerekliliğinden bahseder?
***
Dünya İslam Birliğinin önemi adlı belgeselin tam yayınlandığı zaman diliminde, ABD başkanı Trump kimlere ya da hangi ülkeye karşı kullanılmak üzere toplam Suudilerle 350 milyar dolarlık silah anlaşmasını yapmıştır?
Vahabi Müslümanlığını benimsemiş Suudiler, dünyada ABD merkezli bir Müslüman karşıtlığını pompalanması söz konusu iken neden aynı ABD ile o kadar yüksek miktarda silah anlaşması yaparlar ve bu silahlar kime karşı kullanılmak üzere sipariş edilir? Her şeyden önce, Dünya İslam Birliği kime karşı kurulması planlanmıştır ve Türkiye ya da Türkiye devletini yönetenler bu birliğin neresindedirler?
Bu sorulara cevap bulmadan, Atatürk’e ve kurduğu cumhuriyete düşmanlığın nedenlerini anlamak çok zordur. Küresel çapta olduğu kesin bu kurguyu çözmeden etrafımızdaki savaşların nedenlerini ve tüm diğer olup biten terör olaylarını kolay anlayabilir miyiz?(Son)
YORUMLAR