Ülkemizde kamuda yapılacak bir işiniz varsa çevrenizdekiler size "Adamın varsa işin olur" derler. Maalesef bu deyim hemen hemen her yerde kullanılır. Haa bu doğru mudur..? Değildir elbette… Olmaması da gerekir. Adamı olanlar işini yaptıracaklar, ya olmayanlar..? Kesinlikle bu tür olaylara karşı olmama rağmen, istemeden karıştığım böylesi bir olayı ve sonuçlarını 18 yıl sonra öğrendim ve tabir caiz ise “geçici bir şok” yaşadım.
1998 yılı yaz ayları başıydı sanırım… Sağlık memuru bir arkadaşım gelerek kızının hemşire olarak yeni mezun olduğunu ve merkeze yakın bir kasabaya tayininin çıktığını, ancak çok ciddi psikolojik sorunlarının olduğunu ve bu nedenle de Devlet Hastanesine ataması yapılırsa aile olarak endişelerinin kalkacağını söyledi.
SAFFET ARIKAN, YARDIMCI OLDU
Bu konuda da kendilerine ‘Allah rızası için’ yardımcı olmamı istediler. Arkadaşıma yarın bir Sn. Sağlık Müdürü ile görüşeyim dedim. Dönemin Sağlık Müdürü aynı zamanda Devlet
Hastanesinin Baştabibi de olan Op. Dr. Saffet Arıkan idi. Ertesi gün Sn. Arıkan ameliyathaneye geldiğinde konuyu açtım, “Hatta ameliyathaneye de verebilirsiniz ihtiyacımız da var" dedim. Sn. Arıkan, “Tamam o zaman personel şube müdürüne talimat vereyim onun merkeze yakın olan bir kasabaya yapılan atamasını buraya çevirelim, buraya verdiğimiz hemşire hanımı da kasabaya verelim, zaten hemşire hanım hamile olup ameliyathanede o vaziyette çalışması da çok güç" dedi. Öyle de oldu atamalar yer değişti, arkadaşımın kızı hastaneye, daha önce hastaneye ataması yapılan hemşire hanım da kasabaya tayin edildiler.
ANCAK KISA SÜRE SONRA SORUNLAR YAŞAMAYA BAŞLADIK
Arkadaşımın kızı Sn. Arıkan ile görüştüğümüz üzere ameliyathanede görevlendirildi. Ancak çok kısa sürede arkadaşımın kızının çok problemli olduğunu anladık. Daha görevinde 15 günlük iken birlikte çalıştığı 20 yıllık ablaları ile sürtüşmelere, tartışmalara girdi. Sonuçta ameliyathanede istenmeyen isimdi. Gerek babasının, gerekse benim zaman zaman karşımıza alıp yaptığımız nasihatler hiç faydalı olmuyordu ve o bildiğini yapıyordu. Tebdili mekanda fayda vardır düşüncesiyle hemşire hanımı arka ameliyathaneye verdik. O da kar etmedi
ve kısa sürede o yeni gittiği ameliyathanede de sorunlar yaşamaya, sık sık raporlar almaya başladı. Rahatsızlıkları ve aldığı raporlar psikolojik kökenliydi. 2000 yılında ben emekli olup ayrıldığımda sorunlar hala devam ediyordu. Bu belayı başıma saran arkadaşım ise işi bittiği için uğramaz olmuştu ve halen görmüyorum.
KADER AĞLARINI ÖRDÜYSE NE GELİR ELDEN
Değerli okurlarımız; buraya kadar arkadaşımın kızı ile ilgili bölümü anlattım. Ancak bu kızın yerine merkeze bağlı yakın kasabaya karnı burnunda hamile olarak giden bir hemşire hanım daha vardı. Acaba onun tarafında neler oldu? Kendisini o güne kadar bir defa görmüş değilim. Kim olduğunu da bilmiyorum. Hani bir laf vardır ya ‘kader ağları ördü ise yapacak
Bir şey yok’ derler. Sanıyorum ben o deyimin karşılığını yaşadım.. Bu olayın başlangıcı olan 1998 yılından tam 18 yıl sonra bu hemşire hanımı tanıdım.. Hem de bir tesadüf eseri..
Sağlık Kabin'ime öğrenciler, genç kızlar genellikle piercing taktırmak için gelirler. Beni de çok severler ve onların arasındaki adım "Orhan Baba’"dır.
STAJYER ÇOK ÇALIŞKAN BİR KIZDI
Yine böyle bir gün piercing taktırmak için 15-16 yaşlarında bir gurup kız öğrenci kabine geldiler. Bu öğrenciler Sağlık Meslek Lise'si öğrencileriydi. Hepsi de hayat dolu cıvıl cıvıl olan bu öğrenciler geleceğe güven ve umutla bakıyorlardı. Tüm gelen öğrencilere söylediğim gibi onlara da emekli anestezi teknisyeni olduğumu benim yapabileceğim ve çözebileceğim bir sorunları olursa çekinmeden gelebileceklerini söyledim. Aradan uzunca bir süre geçtikten sonra bu guruptan bir öğrenci bir gün aniden yanıma geldi ve "Orhan amca yaz döneminde yanında çalışabilir miyim, pratiğimi geliştirmek istiyorum" dedi. Tereddütsüz kabul ettim.. Çok cana yakın ve sıcakkanlı idi. Önce okulun resmi olan ve hastanelerde yapılması zorunlu olan pratiğini Tıp Fakültesi Hastanesinde yaptı ve akabinde gelerek benimle çalışmaya başladı.
Bu güzel ve cici kızımız çok çalışkandı. Bütün boş zamanlarını benimle değerlendiriyor bana çok katkı sağlıyordu.. Bir gün bana "Orhan amca benim annem de hgemşire ve seninle tanıştırmak istiyorum” dedi. Ben de tabi gelsin tanışalım görüşelim "dedim. Nitekim bir gün kızımız annesi ile kabine çıkageldiler..
ÇOK YAKINDAN TANIDIĞIM BİR AİLENİN KIZIYDI
Tanıştık, hemşire hanım hayatımda gördüğüm ve tanıdığım çok zeki ve aklı başında bir hemşire idi. Sosyal yönü çok güçlü, kültürlü, kişilikli biri olan hemşire hanım çocuklarını anormal derecede seviyordu. Hayatımda bu derece mükemmel bir kişilik ve kimliğe sahip bir hemşire hanımla çalışmadım diyebilirim. Mesleki bilgileri son derece mükemmel olan hemşire hanım dünyadaki siyasi olayları da çok yakın takip eden bir kimlik. Kendisi 4 yıllık sağlık meslek lisesinden sonra yine 4 yıllık işletme fakültesini de bitirmiş. Sohbetlerimizin ilerlemesi ile bazı bilinmezler ortaya çıkmaya başladı. Hemşire hanım benim çok yakından tanıdığım bir ailenin ve çok yakın bir arkadaşımın kızı olarak karşıma çıktı. Şaşkınlığım
geçmeden ikinci bir şok yaşadım..
KENDİSİNDEN ÇOK ÖZÜR DİLİYORUM
Değerli okurlarımız; kim çıktı bu hemşire hanım biliyor musunuz? Arkadaşımın kızını hastaneye getirmek için yakın bir kasabaya tayininin çıkmasına neden olduğum hemşire
hanımdı..! Konuşmalarımız esnasında bu gerçek ortaya çıktı. O da 18 yıl önce kendisinin hastaneye tayinini engelleyen kişiyi çok merak ediyormuş. Durum açığa çıkınca ikimiz de şok olduk adeta. Hemşire hanım o 18 yılda ailecek neler yaşadıklarını anlatınca nasıl üzüldüğümü, kahrolduğumu anlatamam. Aradan yıllar geçmesine rağmen af diledim kendisinden, hakkını helal etmesini istedim. Bu olayda devreye girmekle ne kadar büyük hata yaptığımı 18 yıl sonra da olsa anladım. Olacakları bilseydim girer miydim devreye.. Bir kez daha af diliyorum hemşire hanımdan.
İnan, bilmeden ve istemeyerek bazı olumsuzluklara neden olmuşum, bunu 18 yıl sonra anladım. Özür diliyorum
YORUMLAR