Sevgili Okurlarımız;
Az da olsa geçtiğimiz haftayı stresle kapattık… Bu haftaya girerken de yine benzer olaylar nedeniyle ufak da olsa bir stres yaşadık diyebilirim. Bütün bunları yaşarken göz attığınız gazeteler bir felaket tellallığı yapıyorlar adeta. Televizyon kanalları da benzer şekilde, insan bakmaya korkuyor adeta, cinsel tacizler, kadına ve sağlık görevlilerine şiddet, siyasi parti liderlerinin birbirlerini acımasızca eleştirmeleri ve buna benzer birçok olay...!
Geçen hafta 1969 yılında askerlik hizmetini yaparken kibarlığa başlayan ve her cümlesinin içine "Affedersin, artık, yemeyeceğim” kelimelerini maharetle yerleştiren Osman’dan ve ufak bir hatırasından bahsetmiştim. Bugün de birazcık tebessüm edersiniz diye yine Osman'ın yaşanmış bir olayından bahsedeceğim…
OSMAN BÜYÜK BİR HİNDİYLE GELDİ
Sanıyorum 1978 sonu idi… Osman'a yaklaşmakta olan yılbaşı için köyden bir Hindi temin edivermesini rica ettim. O da “Sen merak etme ben alır yılbaşı günü de kabine getiririm" dedi. Nitekim de yılın son günü Osman, hayli büyük bir Hindi ile kabine çıkıp geldi. Dışarıda acayip bir kış vardı. Greyderler kardan kapanan yolları açmışlar, kenarlara yığılan karlar sanki yol üzerinde bir koridor oluşturmuştu. Kapının önü dağ gibi yığılmış karla doluydu. Osman'a getirdiği Hindi için teşekkür ettim ve "Osman'cığım Allah razı olsun işimi gördün, emaneti getirdin, fakat ben bunu kesemem, sen kesiverirsen çok sevinirim" dedim.
GAVUR İCADI
Osman önce bir durakladı arkasından da "Kesivereyim deyip bizden 1 bıçak istedi, ve tekrar aşağı indi, 15-20 dakika sonra geldi, fakat oldukça sinirliydi. Hayırdır neden sinirlendin, bir şey mi oldu, diye sordum. Anlattı. Olay şöyle olmuş: “Osman hindiyi yatırmış kesecekken aklına gelmiş ve oradan geçmekte olan bir kişiye, ‘Şey, çok affedersiniz kıble ne taraf acaba’ diye sormuş. Adam sinirlenmiş ve ‘ulan hem gavur icadını yapıyorsunuz, hem de kıble soruyorsunuz, sizde hiç utanmak yok mu...? Hindinin kıblesi mi olur..?’ demiş. Osman adamın verdiği cevaba çok bozulmuş ve bana sordu: Şey affedersiniz ben yanlış bir şey mi yaptım adam bu kadar sinirlendi...?
Sağlıcakla kalın
MADALYALAR GÖNDERİLDİ.......!
Geçtiğimiz hafta Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü şube müdürü İsmail Barın'a Dereçineli sporculara vaat edilen madalyaların neden verilmediğini sormuş ve Barın tarafından bir güzel fırçalanmıştık. Barın, bana, ‘sen hangi sıfatla arıyorsun, beni yöneticiler kendileri arasın’ demişti. Ben de bu emri Dereçineli yöneticilere iletmiştim. (Ben haddimi bilir, söylenilenleri yaparım, arkamdan ne kadar küfür edilse de) Sanıyorum görüşülmüş ve Dereçineli erkek sporcuların madalyaları gönderilmiş, 12 bayan sporcunun madalyası ise gönderilmemiş. Ben buradan Dereçineli yönetici kardeşlerimize sesleniyorum, kız öğrencilerin madalyonlarını da siz sorun, bu saatten sonra ne fırça yemeye ne de (arkamdan bile olsa) küfür yemeye niyetim var...?
Sanıyorum kısa sürede kızların da madalyonları gelir Dereçineli yönetici kardeşlerim… Siz söylemiştiniz, “Barın size depolar madalya dolu" demişti. Müdürlüğün yer değiştirmesinden dolayı o kargaşada bulamamış olabilirler. Sizlere daha öncede söyledim; Barın iyi insandır diye..!
YORUMLAR