ARKA YÜZÜNÜ UNUTTUM. .
Önceki gün çok sevdiğim bir arkadaşım uğradı, uzun süredir dizlerinden rahatsızdı ve yakın zaman öncede bir operasyon geçirmişti. Şu anda ise eski günlerini mumla arıyor ve operasyon geçirdiğine lanet okuyordu. Onunla konuyu konuşurken yıllar önce yaşadığım benzer bir olayı hatırladım.
HASTA MASAYA ALINMIŞ BENİ BEKLİYORLARDI
Sanırım 1975 veya 76 yılları idi. Afyon Devlet Hastanesi’nde tek anestezi teknisyeni olarak çalışıyorum, akşam yemeğinden hemen sonra hastane arabası ‘Acil var’ diye beni almaya geldi. Çağrıya icabet edip atladık arabaya ve hastaneye gittik. Nöbetçi doktor Üroloji Uzmanı Op. Dr. A. İhsan Yıldırır’dı. Doğruca nöbet odasına yöneldim. Hocama iyi akşamlar diledim ve acil vakanın ne olduğunu sordum. Hocam yanında yakın bir ilçenin devlet hastanesi baştabibi olan ve benim de yakından tanıdığım bir genel cerrah abimiz ile oturuyorlardı. A. İhsan Bey, soruma “ateşli silah yaralanması” diye cevap verdi. Hemen ameliyathaneye çıktım. Ekip hazırlanmış, hasta masaya alınmış beni bekliyorlardı. Operasyonu ise Sağlık Koleji’nden hocam olan ve uzun süredir birlikte çalıştığımız rahmetli Op. Dr. İhsan Saraçoğlu yapacaktı.
HASTAYA ÖNCE İLÇEDE OPERASYON YAPILMIŞ
Ona sordum; ‘hocam ne yapacaksınız’ diye. Hocam anlatmaya başladı: Yaralı hasta o bahsettiğim yakın bir ilçede bir arkadaşı ile pikniğe gitmiş fakat piknikte bilmediğimiz bir nedenle arkadaşını av tüfeği ile karnından vurmuş. Vurduğu arkadaşını da eliyle hastaneye getirmiş. Aşağıda nöbet odasında Op. Dr. A. İhsan Yıldırır hocamın yanında gördüğüm Genel Cerrah abimiz de yaralıyı masaya alarak ameliyatını yapmış. Ancak bulunduğu ilçenin hastanesinde bu vakanın tıbbi tedavisinin çok zor olacağını düşünerek hastayı atmış ambulansa almış getirmiş Afyon Devlet Hastanesine.
KOSKOCA BİR CERRAH BÖYLE BİR HATAYI NASIL YAPAR?
Durumu da Ali İhsan hocama anlatmış; hastanın delik deşik olan midesinin ön yüzünü ve saçma deliklerini tek tek diktim demiş. A. İhsan hoca, operatöre sormuş; “Peki, midenin “ön yüzünü diktin ya arka yüzünü ne yaptın? Operatörümüz elini alnına vurarak; “Arka yüzünü unuttum yahu” demiş. Bunun üzerine yaralı tekrar masaya alınır. Gerçekten de hastanın karnını açtığımızda midenin arka yüzünün paçavra gibi dağıldığını gördük. Rahmetli hocam hastaya mide rezeksiyonu (bir organın hastalıklı parçasını kesip çıkarma işlemi) yaptı. Hasta 8-10 gün sonra şifa ile taburcu oldu olmasına da olay yıllarca hastanede konuşuldu. Aslında olayın affedilecek, kapatılacak bir durumu da yok. Koskoca bir cerrah böyle bir hatayı nasıl yapar?Ama oluyor işte.
Yarım asır sonra neden bu olayları gündeme taşıdım? Çünkü yakın dönemde teşkilat mensubu bir arkadaşımız benzer bir olay yaşadı. Bu olay bize yarım asırdır hala zihniyetlerin değişmediğini gösterdi. Ne demişler? “Saldım çayıra, Mevla kayıra…”
YARIM ASIR SONRA AYNI HATA
Sağlık teşkilatı çalışanı çok sevdiğim bir arkadaşım uzun süredir dizlerinden rahatsız, oturup kalkması yürümesi adeta bir zulüm. Arkadaşım gitmedik doktor bırakmadı. Bazıları ilaç verirken bazıları da ameliyat önediler. Neticede arkadaşım dizlerinden ameliyat geçirdi. Rahatsızlığı atlattım diye çok mutlu iken daha 15 gün geçmeden ağrıları başladı ve giderek arttı, dizde ödemler başladı. Tabir caiz ise o eski, şikayetçi olduğu günleri mumla arar oldu. Önceki gün diğer özel hastaneye giderek oradaki ortopediste muayene oldu, dizlerini gösterdi. Yapılan tetkik ve incelemelerden sonra tekrar bir operasyon yapılması gerçeği ortaya çıktı. Arkadaşımız muayeneyi yapan ortopediste arkadaşım niçin böyle olduğunu sorar. Aldığı cevap benim sizlere yukarıda anlattığım olay ile örtüşmektedir. Muayeneyi yapan doktor aynen şöyle cevap verir: Ameliyatı yapan arkadaşımız dizin ön yüzünü kazımış, ancak arka yüzünü unutmuş…”
Yorum sizlere ait sevgili okur…
YORUMLAR