BAŞKAN NE ZAMAN BİTECEK BU ÇİLE?
Sevgili Belediye Başkanımız. Biliyorsun yaptığın her icraatı takdirle karşılıyor, kamuya da yansıtıyoruz. “Afyon için bir çivi çakana kurban olayım” diyoruz. İnanın sizi eleştirmeye korkuyorum. Çünkü çok alıngan oldunuz. “Kimseyi memnun edemiyorum” diyorsunuz. Aslında bizlerin olumlu eleştirilerini yanlış anlıyorsunuz. Siz de biliyorsunuz ki Maliye önündeki kavşak çalışmaları nedeniyle sizi eleştirenlere, “İleride rahat etmek istiyorsak bu sıkıntılara katlanmak zorundayız” demiştim. Orası tamam, peki, tam kışa girerken bu İnönü Bulvarında yapılanlar nedir Sayın Başkanım?
HALK YIKIP YUMMALARDAN RAHATSIZ
Kaldırımlar sökülüyor, asfalt adım başı delik deşik, iki yolu ayıran çimlendirilmiş o güzelim orta refüj köstebek tarlası gibi ve üstelik zırt-pırt sular kesiliyor. Koskoca yaz geçti, tam kışa girerken bu yapılanlar neyin nesi sayın başkan? İnsanlarımız yolları kazık dökük olmayan bir kente ne zaman kavuşacaklar? Kazılmayan, yıkılmayan bir yer yok başkan. İnsanlarımız bu olgudan son derece rahatsızlar. Kışa girilirken artık şu kazma, yıkma işlerine bir son versen de insanlarımız da bir nefes alsalar. Size çok samimi olarak söylüyorum, bu kazmalardan, yıkıp yummalardan Afyon insanı son derece şikayetçi ve mutsuz.
BU OLGU KAREKTER ZAAFIMIDIR ?
Yazılarımı okuyanlar bilirle. Sistem değişmeden önce Kamu Hastaneleri Birliği Afyon Genel Sekreteri olan Sn. Uzman Doktor Murat Çağlayan ile yıldızımız bir türlü bağdaşmadı. O kendine göre haklı bulduğu şeyleri yaptı, ben de kendimce haklı bulduğum konuları savundum. Arkasından yeni Sağlık Bakanının göreve gelmesi ile birlikte Sağlıkta eskiye dönüş gerçekleşti ve Sn. Çağlayan’ın Genel Sekreterlik görevi de sonlandı. Buraya kadar her şey anlattığım gibi oldu. Ancaaak bundan sonrası tam ibretlik gelişmelerle dolu sevgili okurlarımız. Nasıl mı? Anlatayım o zaman…
BU SEFER “TU KAKA” OLAN SN. ÇAĞLAYAN
Sayın Genel Sekreter bütün söylenenlere kulaklarını tıkayarak kendi doğru bildiklerini yaptı. Aslında yaptıkları için eleştirdiğim sayın Çağlayan’ın bu konulardaki tutarlılığı ve dik duruşunu, taviz vermeyişini takdirle karşılıyorum. Ancak yakından takip ettiğim bundan sonraki olaylar ibret vericidir. Sn. Çağlayan’dan menfaat temin için onun el ve eteklerini öpenler, “padişahım sen çok yaşa” benzeri yağcılığı ve yalakalığı yapanlar işleri bittikten sonra ne acıdır ki onun ardından konuşmaktadırlar. Bu tür insanların önümüzdeki günlerde idari kademede görev alması muhtemel kişilere daha önce Sn. Çağlayan’a yaptıkları yağcılık ve yalakalıkları aynen yaptıklarını üzüntü ile müşahede ettim. Aslında bu tür davranışlar benim için sürpriz değildir. Daha önce de aynı kişileri benzer oyunlar içinde çok defa görmüştüm. Aynı şarlatanlar aynı oyunu yine tekrarlıyorlar. Bu sefer “tu kaka” olan Sn. Çağlayan.
ÇAĞLAYAN BU MADRABAZLARA NE DE ÇOK GÜVENMİŞTİ
Bu şarlatanlar 3 ayrı isme “Seni baştabip yapacağız” diye vaatlerde bulunuyorlar. Üç adaya da “Sakın kimse duymasın” diyorlar. Bunun adı Spor Toto değil “Baştabip Toto!” Hangisi baştabip olursa, ona “senin tayinini biz yaptırdık. Oh be! Murat Çağlayan’dan da kurtulduk” diyecekler. Ama kendileri için de beklentilerini çıtlatacaklar yeni yöneticiye.
Bunlar bana hastanede olup bitenleri günü gününe aktardılar. Benim haber kaynağım oldular. Ne olursa olsun davranışlarını etik açıdan son derece çirkin buluyorum. Sn Çağlayan ne de çok güvenmişti bu madrabazlara! Yapacak bir şey yok. İşin içine menfaat girince yapılanlar unutuluyor, yeni kaptanlarla yeni ufuklara yelken açılıyor.
MADRABAZLAR HER DEVRİN ADAMIDIRLAR
Düşünüyorum da haklı tarafların var be Sn. Çağlayan! İnan bana Afyon’da güvendiğin çok insan seni sırtından hançerledi. Senin yaptıklarını unuttular. Belki de haklı olduğun bir çok konu vardı. Hayırlısı olsun. Belki bunlar kim diye merak edeceksindir. Çok da üzerinde durulacak bir konu değil yazdıklarım. Çünkü konusunu ettiğim madrabazlar her devrin adamıdırlar. Onlar senden öncede birçok M. Çağlayan tanıdılar, bundan sonra da tanıyacaklar. Ancak tek şartla çıkarları var ise!
YORUMLAR