BEN ÜMİDİMİ KESTİM YA SİZ?
Değerli okurlarımız tamı tamına 50 yıldır, yani yarım asırdır sağlık camiasının içindeyim. Acıları ve sevinçleri ile geçen yarım asır.! Bu dönem içersinde gördüklerimi, yaşadıklarımı kaleme alsam birkaç ciltlik bir roman çıkar. Ülke ayağa kalkar, kitaplarım bestseller olurdu. 1968 yılından 2000 yılına kadar ülkeme ve Afyon’a dolu dolu hizmet ettim. Emekli olduktan sonrada özel işyerim nedeniyle sağlık camiasının içinde olmaya devam ettim. Halen de devam ediyorum. Ancak sağlık camiasının içinde olduğum dönemlerdeki olumsuzlukların yakın bir gelecekte iyiye döneceğini hep umut ettim.. Nerede ise geçen 50 yıllık süreçte yaşadığım, duyduğum ve bizzat tanık olduğum olumsuzlukların hala devam etmekte olduğunu üzülerek müşahede ettim. Bu işler nasıl ve ne zaman düzelecek doğrusu ben de merak ediyorum ve artık bende düzeleceği konusundaki umutlarımı yitirmeye başladım. Anlatacağım konuyu inceleyin, irdeleyin ve lütfen ümitlerinizi test ediniz. Gelelim beni bu derece ümitsizliğe sevk eden olumsuzluklara…
İLK ETAPTA DOKTORLA TANIŞ OLDUĞUNA SEVİNİR
Aslında anlatacağım konu ile ilgili “arka yüzü” isimli bir başlıkla geçtiğimiz günlerde köşe yazısı yazmıştım. Aynı olay ile ilgili çok daha farklı bilgiler edindim ve bu olayı başından alarak sizlerle paylaşmayı uygun buldum.. Kamu hastanelerimizden birisinde görevli bir arkadaşımızın sağlıksal bir sorunu vardır. Birlikte çalıştığı doktorlar zaman zaman muhtelif ilaçlar yazarak onun iyileşmesi için destek verirler. Ancak sıkıntı bir türlü gitmez. Yaşadığı rahatsızlığın bir ameliyat ile tedavi edilebileceği kendisine söylenir. Bunu söyleyenler bu operasyonu en iyi yapanlardan birisi olan Op. Dr. G. Y’nin daha önce hasta kardeşimizle birlikte çalıştıklarını ancak doktorun şu anda kamu hastanesinden ayrılıp özel bir hastanede görev yaptığını söylerler. Hastamız buna sevinir ve “Doktor beyle yıllara varan dostluğumuz var onun için mesele yok giderim ona çözerim bu işi” der.
ADIM HIDIR ELİMDEN GELEN BUDUR
Gerçektende hemen gider o eskiden çok yakın dostlukları olan doktora. Doktorumuz arkadaşımızı biraz soğuk karşılar, şikayetlerini inceler ve “ameliyat olacaksın” der. Konuşma arasında da operasyonu 1200 TL’ye yaptığını ancak tanıdık olduğu için “850 TL yeter” der. Hasta arkadaşımız “Ancak 500 TL verebilirim” der. Doktorumuz, “Hadi senden öyle alalım” der. Arkadaşımız sekreter hanıma 500 TL verir ancak kendisine fatura, makbuz gibi bir belge verilmez. Doktorumuz operasyonu yapar ancak arkadaşımız şimdi eskisinden de kötüdür. Doktor doktor gezip rahatsızlığına çare aramaktadır. Arkadaşımız operasyonu yapan doktora sorar: “Doktor ne olacak benim halim?” Aldığı cevap çok ilginçtir: “Benim adım Hıdır, yapabileceğim budur, daha iyi bir tanıdığın varsa git ona derdine çare ara…” Şimdi arkadaşımız doktor doktor gezip derdine çare aramaktadır. Arkadaşımız derdine mi çare bulsun yoksa çok yakın tanıdığı doktordan gördüğü muamele nedeniyle derdine mi yansın.!
DİŞ FAKÜLTESİNDEN SELAMLAR…
Gün olmaya ki Diş Fakültesi Hastanesi ile ilgili bir haber çıkmasın, olay yaşanmasın!
Bir vatandaşımız eşini muayene ve tedavi için Diş Fakültesi Hastanesine götürür. Muayeneden sonra arkadaşımıza “Eşinizin dişlerine çıt-çıt takacağız sizin bu işlem için 1500 lira nakit ödemeniz gerekecek” der doktorumuz. Tedaviye başlanır ve aylardır tedaviler devam etmektedir. Tedavide artık sona yaklaşılmaktadır. Geçtiğimiz hafta tekrar doktorlarına giden arkadaşımız ve eşine 1500 lira ödemeleri gerektiği söylenir ve nakit istenir, kredi kartı olmaz denilir. Hastamızın eşi 1500 lirayı nakit olarak takdim eder. Parayı alan diş teknisyeni Denizli’deki bir diş laboratuvarı adına 800 liralık fatura keser. Ödemenin 700 lirasının nereye gittiğinin cevabı yoktur. Arkadaşımız 700 liranın akıbetini sorar ancak aldığı cevap kısa ve özdür: Sana hesap mı vereceğiz?”
Anadolu’da bu tür sorunlarda “buyur buradan yak” derler.! Sizce bu işler düzelir mi ?Ben kendi fikrimi daha önce söyledim ve “Ben ümidimi yitirdim” dedim. Tekrar soruyorum ; ya siz? Düzelir mi dersiniz?
SAYIN GENEL SEKRETERE SESLENMİŞTİM
Bu olaylara benzer bir olayı da birkaç ay önce yazmıştım. Afyonkarahisar Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri’ne seslenmiş, ‘falan servisten pis kokular geliyor şöyle bir araştırsanız’ deyip eklemiştim: “Şüyuu vukuundan beterdir…”
Sanıyorum Sayın Genel sekreter ya yazımı okumadı, ya da okudu vaziyeti idare ediyor. Çünkü dedikodular devam ediyor.
YORUMLAR