BİN YATAK FEDA OLSUN!
İki ay önce Hakkari’deki bir operasyonda teröristlerin kurduğu bir tuzak sonucu meydana gelen patlamada 19 askerimiz çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Bu yaralılardan bir tanesi de Bolvadin ilçemizden Uzman Çavuş Süleyman Çelik’ti. Süleyman çavuş olaydan sonra Ankara’da bir dizi operasyonlar geçirmiş olmasına rağmen yaralı olarak Bolvadin’de baba ocağında tedavi görmekte idi. Sorun gazimizin belinde idi ve hareketli bir karyolada yatması tedavisi açısından önemliydi. Bu anlamda Bolvadin Kaymakamlığı bir yazı yazarak Devlet Hastanesinden Gazi’nin yatması için bir yatak talebinde bulunulur. Hastane yönetimi bu yazı üzerine konunun detaylarını bilmediği için Gazi’nin ailesine manüel bir yatak gönderir. Ancak Gazi’nin ailesi bu yatağı kabullenmez ve iade eder. Bunun üzerine Hastane yönetimi çok süratli bir şekilde elektrikli ve hareketli,çok amaçlı bir Karyola’yı Gazimize tahsis eder ve kargaşa ortadan kaldırılır. Konu Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğünce Hastane yetkililerine yeterince anlatılamadığı için hastane yönetimi “evde Sağlık Hizmetlerine” her zaman verilen manüel karyolayı hastamıza göndermiştir.Yoksa bir karyolanın falan hesabının yapıldığı yok .Burada bir iletişim bozukluğu yaşanmış ancak hata süratle telafi edilmiştir Hiç kimsenin bu yaşananlardan dolayı birilerini suçlaması tamamen densizliktir. Gazimize bir değil bin yatak feda olsun diyorum.
YİNE BAŞLAR!
Bundan sanıyorum bir ay kadar önce Devlet Hastanesindeki “ başlardan” söz etmiş bir o rakam kadar da insanın “Baş” olmak için çalmadık kapı bırakmadıklarını belirtmiştim. Son 20 gündür baş olmak için Devlet Hastanesinde kıyasıya bir mücadele sürüyor. Ne bitmek tükenmek bilmeyen bir mücadeledir bu? Baş olanlar bununla da yetinmiyorlar daha fazlasını isteyip daha büyük baş olmak istiyorlar. Bu amaçla da siyaset dahil çalmadık kapı bırakmıyorlar! Ne bitmek tükenmek bilmeyen bir hırstır bu?
Baş olan bazıları ise icraata başladılar bile.. İki baştabip yardımcısı son iki aydır Vekaleten baktıkları makama asaleten atanmak için bir gayret içine girdiler. Ancak bu talepleri idarede kabul görmedi. Böyle olunca da vekalet edenlerde sabır taştı çatladı ve aylar sonra sert bir yönetici hizmeti vermeyi planladılar. Bu cümleden olmak üzere baştabip muavinlerinden birisi olan E. Hafızoğlu salı günü hastanede terör estirir. Kan almada “Ben baştabibim, beni tanıyacaksınız, benden habersiz şunu yapmayacaksınız, bunu yapmayacaksınız yoksa sizin için iyi olmaz” gibi sözler sarf eder. Şu hastanenin Baştabibi atansa da bazı insanlar artık işlerine baksalar iyi olmaz mı?
YORUMLAR