BİR PAZAR BÖYLE GEÇTİ. .
Geçtiğimiz hafta içerisinde A. S. K. F yönetiminden sevgili kardeşim Alişan hoca aradı ve Pazar günü Şuhut’ta oynanacak olan Belediye Hisarspor-Akşehirspor müsabakasına birlikte gitmemizi ve onun misafiri olmamı istedi. Teklife icabet ettik ve Arif Yavaş kardeşimizle birlikte üçümüz Şuhut’a gittik. Müsabaka 15 gün önce oynanan Davraz maçında yaşanan olaylar nedeniyle seyircisiz oynandı. Bu vesile ile de maç öncesi birçok dostumuzla hasret giderdik. Benim kuşağımdan olan Şuhut’un yıldız futbolcularından Refik, Hisarspor’un yönetiminde idi ve müsabakayı da Akşehirspor’lu yöneticilerle birlikte seyrettik. Şuhut Belediye Hisarspor’un başındaki teknik adamlardan Ahmet Başkurt Afyonspor’dan, Hakan Karaçeşme ise Sağlıkspor’dan futbolcularımdı. Onları çok uyumlu ve başarılı olabilmenin gayreti içerisinde gördüm.
MAÇ ÖNEMLİ BİR OLAY OLMADAN BİTTİ
Ahmet hoca ile sohbetimde futbolcuların ekonomik sorunlarının olmadığını hatta bazı futbolcuların aldıkları avanslar nedeni ile kulübe borçlu olduklarını öğrendim. Akşehirspor’lu yöneticiler son derece dertli idiler. Tanıştığımız 3 yönetici takımı deplasmanlara ceplerinden götürdüklerini, ödeyemedikleri maç başı ücretler yüzünden 4 futbolcunun kulübü terk ettiklerini söylediler. Bir şekilde sezonu bitirmenin gayretinde olduklarını ifade ettiler. Allah yardımcıları olsun. Dikkatimi çeken diğer bir husus ise maçın hakemleri ve gözlemcisi idi. Maçın orta ve yardımcı hakemleri (yardımcının birisi kadın) Kocaeli bölgesinden, 4 hakem ise Bursa’dan idi. Gözlemci ise Hatay’dan. İddiası olmayan bu müsabaka olaysız, 1-2 sarı kartın dışında önemli bir şey olmadan golsüz berabere bitti. Burada TFF’nin organizasyonu yaparken gerek hakem gerekse gözlemci konusunda çok titiz davrandığı hemen göze çarpıyor. Zira bu ekipler Şuhut’a çok uzak bölgelerden gelmişler. Kimsenin dedikodu şansı bile yok.
HOCA KAÇ PARA ALDIN?
Şuhut’tan doğruca Afyon Arena Stadı’na gittik. Bir üst lige terfi edecek 4 takımın maçları vardı. Kazanan takımlar bir üst lige çıkarken aynı zamanda şampiyonluk kupalarını alacaklardı. Karşıyaka Dazkırı’yı 3-0 yenerek bir olan puanını 4 yaparak rakibi ile aynı puana geldi. Bir maç daha oynayacaklar ve bir üst lige çıkacak takım belli olacak. Diğer maçta ise Kayıhan Belediyespor, Kumartaşı 2-1 yenerek hem bir üst lige terfi etti, hem de şampiyonluk kupasını aldı. Maç sonrası Kumartaşspor’un yöneticisinin müsabakanın hakemine “Halil hoca karşı taraftan kaç para aldın” diye bağırarak saldırması, görevli polislerin ise saldırgana ses çıkarmamaları dikkati çeken bir görüntü idi..
Allah o gepegenç hakemlerin yardımcısı olsun.. Sen 1-0 galipsin, bu skoru yeterli görüp maçı böyle bitirmeye çalışıp rakibin üzerine gitmiyorsun ve 2 gol yiyip rakibin şampiyon olmasına adeta davetiye çıkarıyorsun. Maçı kaybedince de hakeme “Kaç para aldın” diye soruyorsun.. Olmadı yönetici kardeşim olmadı.. Teknik adamların yaptığı hatayı hakemlere fatura etme. Takımın gol attı da hakem vermedi mi?
SİZDE HİÇ ALLAH KORKUSU YOK MU?
Maçlar bittikten sonra aracımıza geçerken A. S. K. F Başkanı sevgili dostum Orhan Küçüksağrıcı diğer sahaların tel örgülerinde açılmış ve bir insanın içinden rahatlıkla geçebileceği gayri muntazam delikleri gösterdi. Şok oldum. Bir insan bu kadar Allahsız, kitapsız olamaz. Sizde hiç mi Allah korkusu yok! O tel örgüleri tahrip edip delikler açtınız? Elleriniz kırılsın.. Bütün Türkiye tesislerimize gıpta ile bakarken bazı kendini bilmezler bu güzelim Devlet malına( nedenini bilmiyorum) zarar veriyorlar. Ne yapalım Allah bildiği gibi yapsın, tekrar söylüyorum o milli servete zarar veren elleri kırılsın..
YOLUN SONU GÖRÜNDÜ…
Şuhut’ta müsabakayı seyrederken bir yandan da Afjet Afyospor’un Tarsus’ta oynamakta olduğu maçın skorunu öğrenmeye çalıştım. Gerek takımın Müdürü Nurettin Akşap, gerekse genel kaptanımız Nihat Baştütk, sağ olsunlar bizi habersiz bırakmadılar. Maçın skoru benim beklediğim gibiydi. Yeneceğimizi biliyordum. Çünkü Afyonspor Tarsus’tan daha güçlü ve organize bir takım. Hayırlı uğurlu olsun. Ben yolun sonu göründü diyorum. Bu saatten sonra Afyonspor’un hedefine varmasını akılda olmayan mucize olaylar engelliyebilir.. Ancak ne yönetim, ne teknik adamlar, ne de futbolcular olası bir mucizeye prim vermezler. Çünkü futbolcularımız ligi şampiyon takımın futbolcuları olarak bitirmek istiyorlar. Biliyorum öyle de olacak. . Şimdiden rast gele..
YORUMLAR