ÇAY İLÇEMİZ ve BAŞKAN ÇAĞRI
Önceki gün şirin ilçemiz Çay’da idim.. Öğleden sonra aniden bir işim gereği Çay ilçemize gitmem gerekti. Keşke gitmeseydim.. 60’lı yıllardan beridir Çay ile ilişkilerim vardır. Hatta beni yakından tanıyanlar çok iyi bilirler Çay’dan bahsederken “yalancı cennet” derim. Babam ve annemin görevli olmaları nedeniylede uzunca bir süre Çay’da kaldık. Ayrıca 15 yıl civarında Çağlayanspor’da futbol oynadım ve de oradan evlendim.
Tabiat güzelliği açısından bakıldığında Çay’ın yeşili muhteşemdir. Her zaman söylerim ve belki de biraz abartılı gibi olacak ama Çay’ın insanı yolda bulduğu kazığı bile toprağa sokar yeşersin diye..! Burada sadece Çayın yeşilliğinden bahsedecek olursak özellikle bahar ve yaz aylarına odaklanmış oluruz. Peki kalan diğer mevsimler nasıldır Çay’da..?
BİZ MİLLET OLARAK GÖSTERİŞİ SEVERİZ
Değerli okurlarımız ; önceki gün gittiğimde Çay’ı tanıyamadım dersem kabalık etmiş olmam her halde.. Çay şimdiki hali ile resmen büyük bir köyü andırıyor.. Daha mezarlık tarafından Çay’a girişte ilçenin son derece bakımsız olduğu gözlemleniyor. Sanki yıllardır sokakları temizlenmemiş kir ve pislik içerisinde idi. Parke taşları ise yamru yumru döşenmiş bindiğiniz araç adeta fincancı katırlarını andırıyordu. Araç yepyeni olmasına karşın her tarafından sesler geliyor.. Anlamakta zorlanıyorum; Belediye hiç mi bakmaz bu sokaklara..? Dörtyol’a geliyorsunuz sizi bir sürpriz karşılıyor.. Aynı Emirdağ’ındaki gibi Dörtyol’daki meydana bir saat kulesi yapılıyor.. Ne olacaksa..? Saat kulesi yapılıncaya kadar Çay’ın o kadar yapılacak işleri var ki.. Ama biz millet olarak gösterişi severiz.. Şehrin onca yapılacak işleri varken bu kule yapımını anlamış değilim, aynı Çağlayan Parkındaki havuzun kapatılarak yerine koca koca paralara yapılan sözde ucube görünümlü şelale gibi..! Orada da güzelim havuz yıkılıp iptal edilmiş yerine ise bir şelale yapmışlar siyah, simsiyah kayalardan..İ yi güzel de parkın pisliğine ne demeli..? Toz toprağa bulaşmış sandalyelerde işinize gelirse oturun.. Değilse yolunuz açık olsun..
İHSANİYE İLE ÇAY
15-20 gün önce İhsaniye Belediye Başkanı Sayın Şaban Çabuk’un davetlisi olarak iki gazeteci arkadaşımla birlikte İhsaniye’ye gittik. Caddelerin ve tepedeki Çaltepe’nin temizliği görülmeye değer. Bir tarafta caddeler bakımsızlık içersinde Çay ilçemiz, diğer tarafta pırıl pırıl caddeleri ve tertemiz Çaltepesi ile İhsaniye ilçemiz.. Aradaki farkı bizler gördük, siz okuyucularımızın da görmesini isteriz. İhsaniye gibi ufak bir ilçenin Belediye Başkanı harikalar yaratırken yılların ilçesi Çay’ın köy konumundan kurtulamaması içler acısı bir durum. Burada ise Belediye Başkanlarının icraatları ortaya çıkıyor.
ESKİ ÇAY’I GERİ VERİN
Buradan Çay ilçemizin Belediye başkanına sesleniyorum; Sayın Başkan bizim eski Çay’ımızı geri verin. Hiç olmazsa bu yaz bari Çağlayan Parkını eski görünümüne kavuşturun. Yine hafta sonları Afyon’dan, Emirdağ’dan ,Bolvadin’den insanlarımız Çağlayan Parkına dinlenmeye gelsinler. İnsanlara bu parkta 60’lı, 70’li yılları yaşatın. Çağlayan Park eskisi gibi çiçeklere bezenmiş, şelalesi gümbür, gümbür akan ve ortamı serinleten eski olgusuna kavuşsun. Yerle bir edilen bu söylediklerimi geri getirmek çok mu zor..? Bir de şehir içindeki parke yolları bir elden geçirtseniz.. Çay insanının saat kulesine değil pırıl pırıl bir şehre ihtiyacı var. Aynı eskisi gibi.. Bu sese kulak vereceğinizi umuyorum. Taleplerim benim kişisel isteğim değildir. Bu istekler Çay’ın güzel insanlarına aittir. Onlar da Çay’ı 15-20 sene öncesi gibi caddeleri pırıl pırıl tertemiz, efsane Çağlayan Parkının insanları iliklerine kadar titreten şelale sesini duymak istiyorlar. Çay ilçesinin dörtte bir nüfusuna sahip İhsaniye ilçesinde, dağın tepesinde yaratılan harika dinlenme tesisi nasıl yaratıldı acaba..? Üstelik Çay ilçemiz gibi alt yapısı falan olmadan..? Adeta taşıma su ile değirmen döndürmüşler gibi bir olgu ile müthiş bir dinlenme alanı yaratmışlar.. Ne acıdır ki Çay hala yerinde sayıyor.. Yapmak çok mu zor..?
YORUMLAR