phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

ÇİĞ KÖFTE ALDATMACASI

ÇİĞ  KÖFTE ALDATMACASI

 

 

Şehrimizin caddelerinde adım başına çiğ köfte salonları oluştu. Bu konuda geçtiğimiz kış aylarında çok ciddi bir araştırma yazısı kaleme almış,  çiğ köftenin insan sağlığına zararlı olduğunu vurgulamıştım. Yazımda çiğ köfte diye insanlarımıza yedirilen nesnenin aslında basit bir salça ve baharat türevi olduğunu belirtmiştim. Maliyeti 3, 50 TL ile 5, 00 TL olan sözde çiğ köfteye katılaştırma amaçlı koyulan ‘bulyon’ maddesinin kansorojen etkisinin olduğunun da altını çizmiştim. Tüm analiz ve araştırmalarımın sonucunda caddelerde süslü püslü işyerlerinde satılan  sözde çiğ köftelerin insan sağlığına zararlı olduğunu belirtip “Tüketilmemelidir” demiştim.

Sadece Paket Yapmayı Bilenler Usta Mıdır?

Üstelik işyerlerindeki levhalarda ve basında çıkan reklamlarda bu maddeyi satanların kendilerine “ustalık” payesini yakıştırıp “falan usta, filan usta” diye tüketiciyi kandırmalarını kabullenemiyorum. Çünkü kendilerine “ustalık” etiketi takanların aslında ustalıkla falan ilgileri yok. Çünkü ortada onların imal ettikleri bir gıda maddesi de yok. Çiğ köfte adı altında sattıkları salça ve baharat karışımının İstanbul’dan tüm Türkiye’ye pazarlandığını ‘Sağır Sultan’ bile biliyor. O kendini usta olarak topluma lanse edenler aslında sadece “paket” yapmayı güzel becerenlerdir.

İnsanlara Sesleniyorum: Çiğ Köfte Yemeyin

Buradan insanlarımıza sesleniyorum: Lütfen ‘çiğ köfte’ adı altında satılan neidüğü belirsiz bu gıda maddesini tüketmekten vazgeçin. Çünkü kendi sağlığınızla oynuyorsunuz. Bu gıda maddesinin kontrol edildiği falan da yok. Sözde çiğ köfte ustaları tutturabildikleri fiyata salça+ baharat + bulyon karışımı macun kıvamındaki maddeyi çiğ köfte diye insanlarımıza yediriyorlar. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Çiğ köfte diye sattıkları gıda maddesi ile akıl almaz paralar kazanan birileri insanlarımızın sağlıkları ile ciddi anlamda oynuyorlar.

KAYBEDECEK BİR ŞEYİ OLMAYAN TOKATÇILAR

Ülkemizde öyle oyunlar oynanıyor ki bazen dinlediğiniz zaman gülmekle ağlamak arasındaki ince çizgiyi ayıramıyor adeta “şok” yaşıyorsunuz. Şurası bir gerçek ki, bir kesim insanımız çok çabuk zengin olmak adına akıl almaz entrikalar çeviriyorlar. Bu tür insanlar hiçbir şeyden korkmayan, cezaevini kapı komşusu sayıp sık sık ziyaret eden kimselerdir. Onlar akşam yatarken yarın kimi nasıl tokatlarım diye hesap yaparlar. Kaybedecekleri bir şeyleri de yoktur. Neticede foyaları meydana çıktığında en fazla “hapis” yatarlar. Onlar için bu durum çok mu önemli yani? Hiçbir şey olmamış gibi ceza evine girer çıkarlar. Tahliye olduklarında da sanki çok matah bir iş yapmış gibi hemen hemen her ortamda “içerdeydim daha yeni çıktım” derler. Bir madalya istemedikleri kalır. Sanki bir halt etmişler gibi..

Kırıkhanlı  Dişçiler

Peki bütün bunları neden yazdım sevgili okurlar? Hepiniz bilirsiniz; Hatay Kırıkhanlı dişçiler vardır. Ceplerinde hazır yapılmış diş protezleri ile dolaşırlar. Özellikle de kırsal alanda bütün köyleri gezer, insanlarımızın ağızlarına diş takarlar.. Aslında bu durum hem sağlığa zararlı hem de yasalara göre suçtur. Ama dinleyen kim? Arayan yok, soran yok! İmam bildiğini okuyor… İnsanlarımız korkmadan ağızlarına bu tür dişleri taktırırken, takanlar da kolay para kazanmanın keyfini çıkarıyorlar. Şu anda da Afyon bölgesinde adeta cirit atıyorlar. Böyle yeri başka nerede bulabilirler ki? Karışan yok, görüşen yok.

Ne dersiniz bir gün bu işlerin düzeldiğini görür müyüz?

YORUMLAR

  • 0 Yorum