DOĞALGAZ ve ÇAY İLÇEMİZ..
Önceki gün işyerimde otururken yıllar önce Çağlayanspor’da beraber futbol oynadığımız takım kaptanım ve Afyon eski Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Oruç Çete çıktı geldi. Kapıdan girdiğinde bir müddet şaşkınlık yaşadım diyebilirim. Yıllar onu yaşlandırmamış hala fit bir fiziğe sahipti. Sadece zaman saçlarını bembeyaz yapmıştı. Hani “Cami yıkılsa da mihrap yerinde” derler ya Oruç o konumda idi. Yine eskisi gibi kibar ve güler yüzlü idi. Ancak ilçede yaşadığı ve Belediye’den kaynaklanan olumsuzluklar vardı. Oruç Çete Çay’da çok sevilen bir simadır. Yardımseverdir.. Tüm güzellikleri kişiliğinde toplayan Oruç Çete’nin aşamadığı bir sorunu vardır, tüm uğraşılarına rağmen oturduğu evine doğal gaz bağlatamamaktadır. Halbuki Belediye Başkanı Çağrı’nın geçtiğimiz yıldan sözü vardır doğal gazın bu yıl bağlanacağı yönünde. Ancak Oruç Çete’nin uzun süredir talebi olan bu gaz bağlama olayı bir türlü yapılmamaktadır. Oruç abi Çay Şirinevler Batıgün Sokakta oturmaktadır. Doğalgaz dağıtım borusu Oruç Çete’nin ikamet ettiği evine 75 metre mesafede kalmıştır. Bu 75 metrelik mesafeye dağıtım borusu uzatılsa o bölgedeki birçok konut sistemin getirdiği güzelliklerden istifade edecektir. Ancak bu konuda söz veren Başkan Çağrı sözünü bir türlü yerine getirmemekte o bölgedeki Çay insanının doğalgazdan istifadesine engel olmaktadır.
ÇAY’IN MAKUS TALİHİ OLMAYIN LÜTFEN!
Oysa Başkan Çağrı göreve gelirken birçok vaatlerde bulunmuştur. Çay insanının yaşam kalitesini artırmak için elinden gelen her şeyi yapacağına dair verilmiş sözleri vardır. O zaman kazılacak 75 metrelik bir uzaklık için onca insanı neden doğalgazdan mahrum bırakıyorsun sayın Başkan? Oruç Çete’nin Çay’a verdiği hizmetler azımsanamaz.. Mükafatı bu olmamalı.. Eğer bir takım nedenlerle Oruç Çete’nin doğalgazdan istifade etmesini istemiyorsanız o bölgede ikamet eden diğer insanların suçu günahı nedir?
Başkanım; hakkınızda o kadar çok şikayet geliyor anlatamam. Zamanı geldikçe de yazacağım. Birkaç gün önce yine sizinle ilgili yazdığım köşe yazısında aksayan bazı şeyleri ve Çay insanının kafasını karıştıran bazı sorularım olmuştu.. Sorduğum o sorulara şimdi soracağım soruyu da ekleyin lütfen:
Oruç Çete’nin bulunduğu bölgeye neden gaz verilmesine karşısınız? Lütfen cevaplar mısınız? Ben biliyorum ama Çay insanı da bilsin Sn. Başkan.. Bilmeleri de gerekir ve en tabii haklarıdır. Siz onların refahı için göreve talip olup gelmediniz mi? O halde cevaplayın bu soruyu.. Çok mu zor 75 metrelik bir mesafeye gaz götürmek sn. Başkan? Çay’ın makus talihi olmayın lütfen!
KAMU HASTANELERİ KURULDU HER TARAF YÖNETİCİYLE DOLDU
Ülkemizde gerçekleştirilen sağlık reformu ile hastanelerimiz ve diğer sağlık ünitelerinde işlev yönünden birçok yenilikler yapıldı. eskiden devlet hastanelerinde bir baştabip, birkaç baştabip muavini, baş hemşire ve birkaç muavini ile bir hastane müdürü ve yine birkaç muavini olurdu. Toplarsak eğer orta ölçekli bir hastanede 9-10 yönetici olurdu. Sistemin değişmesi ve Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne geçişle birlikte hastanelerde hastadan çok idareci oluştu. Tabir caiz ise ne iş yaptığı belli olmayan ancak hatırı sayılır maaş alan bir kısım insanlar türedi.. Hele paylaşılamayan ve sahip olmak için görevlilerin her yolu mubah saydıkları “Uzman” kadrosu var ki adına kitaplar yazılır. Bu kadro için çalmadık kapı bırakmayanlar kadroya sahip olduklarında neyin uzmanı olduklarını kendileri de bilmemektedirler. Yapacak belli bir görevi olmayan bu insanlara idare “görev” bulmanın sıkıntısını çekmektedir. Bu kadro sahibi kişilerin akşama kadar hastane içersinde “boş” gezdiği ve diğer birimleri ziyaret ederek günlerini geçirdiklerini hastane yöneticileri de bilmektedirler. Şu anda bile bu “ballı” kadrolara sahip olmak için el etek öpen bir sürü çalışan vardır.
YAKINDA BAŞLARI VE GÖREVLERİ AÇIKLAYACAĞIM
Değerli okurlarımız; birkaç gün içerisinde Afyon Devlet Hastanesi’ndeki “başların” sayısını ve görevlerini açıklayacağım şok olacaksınız.. Hastane içerisinde idari kademede görev yapanların sayısı sizlere “Yok Be” dedirtecek cinsten. Yönetim kadrosu da bu çarpıklığı bilmekte ancak siyasi nedenlerle ses çıkartamamaktadır. Hele bu konuları ilçeler bazına indirirseniz olayın vahametini daha iyi anlarsınız. Kurumlarında iş yapmadan akşama kadar oturup maaş alan o kadar çok görevli var ki anlatmakla bitmez. Bunların büyük bölümü akşama kadar bulmaca çözmekte veya lotarya oynamaktadırlar. Bu olumsuzlukları idarecilerde bilmekte ancak yukarda yazdığım nedenlerle de ses çıkaramamakta “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantığı ile hareket etmektedirler. Yorum sizlere ait değerli okurlarımız. Ancak şunu belirtmeden geçemeyeceğim; bunca olumsuzluklara rağmen biz çok büyük bir ulusuz ve dimdik ayaktayız.
Sağlıcakla kalın.
YORUMLAR