EBER GÖLÜ GERÇEĞİ..
İnsanoğlunun kendine verdiği zararı kimse vermiyor.. Gerilere dönüp baktığımda, özellikle 60’lı yıllarda muhteşem tabiat güzelliğine sahip bir Eber gölü vardı.. Vardı diyorum çünkü o güzellikler çok uzaklarda kaldı. O güzelim gölü elimizle mahvettik.. Yeşilin her tonunun gözlemlendiği, daha yakın zamana kadar üzerinde iki yüz bin çeşitli kuşun barındığı, tatlı su balıkları ile dolu bu gölümüzü kurtarmak eski haline getirmek için çabalıyoruz..
Göl Yarı Yarıya Küçüldü
Türkiye’nin 12. büyük gölü olan Eber, Afyon’dan gelen Akarçay ve Sultandağlarından akan dereler vasıtası ile beslenir. Daha düne kadar 35 bin metrekare yüz ölçümüne sahip olan bu şirin göl, 17 bin metrekareye kadar küçülmüştür. Bunun nedenlerinden en önemlisi Akarçay ile göle gelen atık maddeler, Alkoloid Fabrikasından ve Şeker Fabrikasından göle ulaşan atıklar ve sorumsuzca yapılan hoyrat sulama teknikleridir. Göle sınır olan ilçe, köy ve kasabalarda “göl ikliminde çok iyi meyvecilik yapılıyor” mantığı ile gölün çevresinde oluşturulan kiraz ve elma bahçelerinin sayılarının artması aşırı sulamayı da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle de Göl etrafında sulama için yüzlerce derin kuyu açılmış birde Akşehir gölüne giden sular nedeniyle Göl resmen katledilmiştir.
Gölde Ekolojik Denge Nasıl Bozuldu?
En sığ yeri 6 en derin yeri 20 metre olan bu güzel ve tabiat harikası göldeki olumsuzluklar dikkati çekmiş ve göl 1992 yılında SİT alanı ilan edilmiştir. Fakat tüm çabalara rağmen kaçak kuyular, ilkel sulama teknikleri ve gölü besleyen akar sular üzerine yapılan yapıtların önüne geçilememektedir. Bu da gölün kurumasına ve küçülmesine neden olmaktadır. Bu olumsuzluklar nedeniyle gölde ekolojik denge bozulmuş zaman zaman toplu balık ölümleri olmuştur. Gölün tüm önlemlere rağmen her geçen gün kötüye gitmesi nedeniyle 2008 yılından itibaren sulak alanlar yönetim planı ortaya koyulmuş ve bozulan ekolojik dengenin düzeltilmesi hedeflenmiştir. Alınan sıkı önlemler nedeniyle yavaş, yavaş Eber’de arzulanan yere doğru gidilmektedir.
Güzelim Tabiat Varlığını Perişan Ettik
1975-1990 arası yılda 125 ton balık tutulan Eber’de bu rakamlar hayal gibi geride kaldı. Göle dökülen atıklar nedeniyle sık sık toplu balık ölümleri oldu. Ancak alınan tedbirler ve sıkı kontroller meyvesini vermeye başladı. Gölde hissedilir şekilde balık artışı gözleniyor. Diğer dikkate değer bir konu da bundan 20 yıl evvel gölden yıllık 20 bin ton saz bitkisi elde edilirken bugün bu miktar 8 bin ton civarına gerilemiştir. Bu olumsuzluk ise saz toplayan ve satan kesimi ekonomik açıdan gerçekten çok etkilemiştir.
Bu güzelim tabiat varlığını ellerimizle perişan ettik ve şimdi; sulak alanların korunması yönetmeliği ile korumaya çalışıyoruz. Daha dikkatli ve özverili olursak o güzelim Eber gölünü eski haline getirebiliriz.
ÇİMLENDİRMEK ÇOK MU ZOR?
Sağ olsun Belediye’miz büyük bir özveri ile Atatürk Stadı’nın yan tarafındaki kazılan alanları kapattı, asfaltlanması gereken yerleri asfaltladı, yapılması gereken yaya kaldırımları da çok büyük fedakarlıklarla renklerini değiştirerek yeniden yaptı. Yaya kaldırımların bir bölümünün yan tarafındaki kazılan toprak alanları düzeltip çimlendirdi. Anca yeni yapılan o kırmızı beyazlı kaldırımların hatırı sayılır büyükçe bir bölümünün yan tarafları nedense çimlendirilmedi olduğu gibi duruyor. Arkeolojik kazı yapılmış gibi bir görüntü sergileyen ve stat önündeki oto terminalinden jandarmaya kadar uzanan bölümdeki toprak alan acaba Belediye’nin sorumluluk alanına girmiyor mu da çimlenmiyor? Hepimizin de bildiği gibi bu güzergahtan günde milyonlarca araç geçmekte bunun büyük bölümü yabancılardır. Görüntü kirliliği sergileyen bu alan kimin tarafından düzeltilip çimlenecektir? Merak ediyoruz..
YORUMLAR