EKSİKLERİMİZİ GÖRDÜK!
Hafta sonu Spor Toto Bölgesel Amatör Lig 8 grupta erken derbi diye adlandırılan Sandıklı Spor-Şuhut Belediye Hisar Spor maçı vardı. Sandıklı ve Şuhutlu taraftarların sonucunu merakla beklediği karşılaşma beraberlikle sonuçlandı. Özellikle Sandıklı Spor bu maçtan 3 puan bekliyordu ve gerek yöneticilerin gerekse Teknik kadronun “ Şampiyonluğu oynuyoruz “ beyanatları taraftarları haklı olarak 3 puan yönünde bir beklentiye sokmuştu.Ancak dağ fare doğurdu ve karşılaşma doğru dürüst gol pozisyonu olmadan beraberlikle sonuçlandı. Maç sonunda Sandıklı Spor Teknik Direktörü Ufuk Sarı’nın neler söylediğini bilmiyorum, ancak tahmin ediyorum. “Beklemediğimiz bir netice oldu, eksiklerimizi gördük, kısa sürede eksiklerimizi gidereceğiz, Sandıklı Spor layık olduğu yere gelecektir” demiştir. Yani umut pompalamaya devam etmiştir ve daha çok defa edecektir de. Şuhut Belediye Hisarspor’un Teknik Direktörü Ahmet Başkurt ise “Buraya beraberlik için gelmiştik, istediğimizi aldık, daha da iyi olacağız” demiştir sanırım. Bu klasik söylemler tüm Türkiye’de teknik adamlar tarafından maç sonlarında söylenen sözlerdir. Sezon biter gider söylemler bitmez. Bakalım önümüzdeki günler temsilcilerimize neler getirip götürecek? Hep birlikte göreceğiz.
NEYİN PLAKETİ?
Daha öncede bu konuda yazılarım oldu. Ülkemizde bir plaket verme ve alma furyası almış başını gidiyor. Önüne gelen aklına gelen bir sebeple karşıdakine “plaket” veriyor. İnanın anlamak mümkün değil. Soruyorsunuz, “Falana plaket verilmiş, neden verilmiş acaba” diye. Sorduğunuzda aldığınız cevap sizin tebessüm etmenize neden oluyor. Eğer plaket verme olayı bir de basına yansımış ise değmeyin alanın da,verenin de keyfine. Kesinlikle plaketi alan da veren de plaketin bir ucundan tutmuşlar tebessüm ediyorlardır. Plaketi alan mutludur çünkü oturduğu masasının arka tarafına süs olarak yerleştirdiği plaketlerin yanına bir tane daha eklenmiştir. Plaketi verende mutludur çünkü plaketi verirken çekilen resim gazetelerde yayınlanmış, resmi gören eş dost ve arkadaşları onun ne önemli bir insan olduğunu anlamışlardır. Kolay mı plaket vermek ve almak? Bu onur herkese nasip olmaz.
PLAKET NEDEN YAPILIR?
Değerli okurlarımız. Türkiye’de bir plaket verme çılgınlığı almış başını gidiyor. Akıl alır gibi değil. Aslında plaket nedir ve kilere verilir bir ona bakmak gerek. Plaket, bir başarı veya durumu ödüllendirmek amacı ile verilen türlü şekil ve biçimlerdeki metal veya ahşap levhalardır. Metal levhalar altın, gümüş, bronz ve kristal da olabiliyor. Paran çok ise altın, kristal vs. paran az ise ahşap plaketler yaptırabiliyorsun. Kalite ekonomik durumuna bağlı. Yeni nesil plaket kelimesini beğenmiyor ve yeni bir isim üretmişler; Onurluk..
Peki, plaket yani onurluk kimlere ve niçin veriliyor? Katıldığınız ve üstün başarıyı yakaladığınız durumlarda plaket verilebiliyor. Bunlar; vatanına, milletine, yaşadığı yöreye üstün hizmetler yapan kişilerdir. Plaketi verenler ise kamu görevlileri olduğu gibi özel şirket sahipleri ve sivil toplum örgütleri de olabiliyor. Ama Türkiye’de bunun bir sınırlaması da yok hani!
PLAKET SEKTÖRÜ CİDDİ SEKTÖRDÜR
Bu konu 2014 yılında dönemin Başbakanı Sn. Ahmet Davutoğlu’nun dikkatini çekmiş olacak ki, Valiliklere 18.12.2014 tarihinde gönderdiği bir genelge ile “Valilikler ve kurumlar plaket veremeyecekler, plaket yerine fidan dikimi özendirilecektir” demiştir. Ancak baktığımızda o günden bugüne değişen bir şey yoktur. Plaket (onurluk) alınıp verilmesi eskisi gibi devam etmektedir. Hele sivil toplum örgütlerinin onu bunu bahane ederek birilerine plaket takdim etmesi anlaşılır gibi değildir. Bu konuda ciddi sektörler oluşmuştur. Rengarenk ve birçok şekilde plaket, rozet vs. üretmektedirler. Bu konunun muhatapları ise son derece mutludurlar! Plaketi üreten firmalar ciddi anlamda para kazanmaktadırlar. Plaket yaptıranların ceplerinden doğru dürüst para çıkmadığı için (kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerini kastediyorum), plaketleri alanlarda eski plaketlerinin yanına bir yenisinin gelerek makamını daha güzel süslediği için son derece mutlular.
İçimden “Vay benim Türkiye’m” demek geliyor. Nerelere ne anlamsız harcamalar yapıyoruz. Vatanı, milleti için yaptığı fedakarlıklar nedeniyle plaket verilenlere saygı duyuyorum. Benim kastım; hiç anlamsız bir şekilde plaket alıp verenleredir. Onlar kendilerini çok iyi bilirler.
YORUMLAR