GEÇMİŞ OLSUN SAYIN BELEDİYE BAŞKANIM..
Sayın Başkanım; zaman zaman sizinle ters düşmüş eleştirmiş olabilirim. Ancak hiçbir zaman art niyetli olmamışımdır. Yaptığınız onca hayırlı hizmet ide Afyon insanına gururla anlatmışımdır. Çünkü ben önce insan sonra gazeteciyim. Rahatsızlığınız gerçekten beni de rahatsız etti. Çünkü istesem de istemesem de siz benim Şehrül-Eminimsiniz. Dolayısı ile de ben Şehrül-Eminimin sağlıklı ve görevinin başında olmasını isterim. Çok kısa sürede yine görevinizin başında olacağınızdan eminim.
Bu vesile ile de gerek şahsım, gerekse mensubu olduğum gazetem adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor acil şifalar diliyorum.
MALİYE KAVŞAĞI ve BÜYÜK POSTANE ARASI TRAFİK..
Afyon’daki trafik sorunları bitmek bilmiyor. Biteceğe de benzemiyor. Tam tersine sorunlar katlanarak büyüyor. Şu anda Afyon’da bana göre “ACİL” olarak çözümlemesi gereken 3 sorun var:
1- Kurtuluş Caddesindeki trafiğin işleyişi ve yolun her iki tarafına yapılan park sorununun çözümlenmesi. Zaten yollar dar. Bu yollara bir de sağlı sollu park yapılıyor.Sürücüler ne yapsın..? Üstelik Eski Yoğurt Pazarında sağa Kurtuluş’a doğru dönülen yoldaki trafik lambaları (yeşil için söylüyorum 5-6 saniye yanıyor). Buna sürücüler ne yapsın, yayalar ne yapsın. Sanıyorum Kurtuluş Caddesi tek yönlü yapılıp araç parkına yasaklanırsa sorun çözülür diye düşünüyorum. Tabii bizimki bir öneri, ancak sıkıntı da ortada.
İMARET ARKASINDAKİ YOL
2- En az on defa yazmışımdır. İmaret Camisi’nin arkasındaki tek yönlü yolun sürücüler tarafından sorumsuzca çift yönlü olarak kullanılmasını.. Bilindiği gibi İmaret’in arkasından Eski Yoğurt Pazarına kadar o tarafa gidiş olarak planlanmış dar bir yol var ve araçlar bu dar yolun iki tarafına da park ediyorlar. Ortadan bir aracın zor geçtiği yetmiyormuş gibi bir de Yoğurt Pazarı tarafından İmaret yönüne araçlar kendi yollar imiş gibi geliyorlar. Zaman zaman sürücüler arasında “sen benim kim olduğumu biliyor musun” söylemleri ile başlayan ve sonrasında büyüyen kavgalar oluyor. Daha vahim olaylar olmadan bu güzergaha da bir çözüm getirilmelidir diyorum. Bazı yaşanan olumsuz olaylar da var geçmişte..
SORUNLAR BAL GİBİ ÇÖZÜLÜR
3- İlgilileri sabah 07.30 ile 08.30 arası Maliye Kavşağından Büyük Postaneye kadar olan yoldaki trafik akışını görmeye davet ediyorum. Akşam trafiğinin de sabah trafiğinden bir farkı yok. İnsanlar özellikle sürücüler perişan oluyorlar. Çünkü trafik çok sık tıkanıyor.
Değerli okurlarımız; bu üç maddelik sorunu anlatmak yetmez. Yaşamak lazım. İlgilileri bu sorunları çözmeye davet ediyorum. Peki, bu sorunlar çözülür mü..? Bal gibi çözülür. Yeter ki konu ile ilgili birimler olayın üzerine “çözmek” için gitsinler. Unutmayalım ki devletimiz her zaman 18 yaşındadır. İsterlerse bir günde çözülür, yeter ki istensin.
ÇAKMALAR..
Nedendir bilinmez bazı insanlar hırsları gereği aslını inkar etmekten kaçınmazlar. Bunu yaparlarken de çevresinden utanmadıkları gibi sözde haklılıklarını tescil ettirmek isterler. Bunları yaparken yüzleri bile kızarmaz. Çünkü asıl olan onlar için edinecekleri çıkarlarıdır. Örneklemek gerekirse daha önce bir kurumda şube müdürü olarak görev yapan ve birlikte çalıştığı arkadaşlarını Z…. Gazetesine abone etmeye çalışan zat-ı muhterem şimdilerde yine aynı kurumun koridorlarında paçalarını dizine kadar kıvırıp abdest aldığını göstermek için dolaştığını bütün teşkilat biliyor. İdarecileri bilmiyor mu..? Onlar da biliyorlar.. Üstelik çok büyük rakamlarda alım yetkisine sahip olan bu şahıs eski para ile 180 trilyon civarında mal alabiliyor. Bizim Sandıklı’da bu tür insanlara “a benim armıdım (armudum), daha önce var mıydın” derler. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Mesela bazı partilerdeki çakma siyasetçileri örnek gösterebiliriz (ilimiz için yazıyorum ). Daha önce A partisinde siyaset yapan bazı kişiler mensubu olduğu partinin güçsüz oluşu veya kapanması sonucu siyasi görüş benzerliği olsun veya olmasın daha güçlü bir partiye geçip orada siyaset yapmaya başlıyorlar. Onlar için belli bir politika yoktur. Amaç köşe kapmaktır. Onlar kendilerini çok iyi bilirler. Bizler de onları çok iyi biliyoruz. Ülkemizin kaderi bu şarlatanlar olmamalı. Belli bir siyasi görüşü olsun, ülkemizin çıkarları için çalışsın gelsin benim canımı yesin. Ben ceketinin yakasının önünde ayrı, arkasında ayrı parti rozeti taşıyanları biliyorum. O rozetler şahsın bulunduğu ortama göre yer değiştiriyor. Siyaset bu olmamalı. Çakma partili siyaseti değil, temiz siyaset diyoruz. Üstelik ülkemizin bu tür temiz siyasete o kadar ihtiyacı var ki..
YORUMLAR