HASTANE KAPISINA KEPENK OLUR MU…?
Değerli okurlarımız;
İnanın bazen anlamakta zorluk çekiyorum.Yoksa ben çağın çok mu gerisinde kaldım diyorum Gün olmuyor ki sağlık teşkilatında bir garip uygulama olmasın…!
Eski Devlet Hastanesi’nde aralıksız 29 yıl hizmet verdim. Belki de burada en fazla süre ile çalışan birkaç kişiden biriyim…
Son bir yıldır gelip geçerken sabahları, akşamları ve tatil günleri eski hastanenin yan tarafındaki acil giriş kapısına (şimdi ise Halk Sağlığı girişi) elektrik ile çalışan kepenk takılmıştı. Bir garip geliyordu ama vardır bir bildikleri diye düşünüyordum. Üstelik bu bölüm sonradan yapılıp hastaneye bağlanmıştı. Tarihi bir özelliği yoktu. Belki de bir parça su götürürdü yapılan “kepenk!” Peki, kısa bir süre önce eski Devlet Hastanesinin orta ve yan kapılarına bir AVM veya Ticarethane gibi kepenk yapmayı neyle izah edeceksiniz? Birinci derece sit alanı olan bu binaya hangi zihniyet bu uygulamayı yaptı acaba? Böylesine tarihi bir yapısı olan ve neredeyse 80 yıldır hizmet veren bir binaya bu kepenkleri kim düşündü, kim yaptırdı? O kepenkle kapatılan kapılar birer tarihi yapıttır. Neyi saklıyor, neyi kapatıyoruz? O binanın hangi fedakarlıklarla yapıldığını biliyor musunuz…? Saklayacak neyimiz var ki o kapılara kepenk yaptınız…? Nasıl “iğrenç” bir görüntü yarattığınızın farkında mısınız…? Yapanları tebrik etmek gerek…?
Gelelim diğer bir konuya;
Eski Göğüs hastanesi önce Ruh Sağlığı Merkezi yapıldı. Hizmet vermeye başladı. Ancak uzunca bir süre ‘Göğüs Hastanesi’ tabelası indirilmedi. Köşemde bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım… Daha sonra o tabela indirildi.
Şimdi ise aynı binanın bir bölümü uyuşturucu ile mücadeleyi öngören AMATEM için faaliyete geçirildi. Bu iki birimin isimleri hastane bahçesine dönüşlere ufak birer tabelaya yazılarak koyuldu.
Binanın gövdesine çok gerilerden görülecek şekilde bu iki birimin ismi yazılıp asılamaz mıydı…? Nasıl Devlet Hastanesinin tepesine 5 km. geriden görünecek ışıklı levhalar yazıp astınız. Yoksa bu iki birim size ait değil mi Sn. Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Uzm. Dr. Murat Çağlayan? Şu “kepenk” ve “tabela” işlerine bir el atsanız?
KÜTAHYA ZAFER HAVAALANI!
EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ-YENİ KARAYOLU….?
Değerli Okurlarımız;
Biliyorum yukarıdaki başlığı okuyunca garipsediniz, hatta öfkelendiniz. Zafer Havaalanı nasıl “Kütahya Havaalanı oldu” dediniz mutlaka… Ancak bu ifadeyi ben değil Sn. Turizm Bakanımız bizzat söyledi. Nasıl mı? Önce şöyle bu havaalanı yapılmadan önceki döneme gidelim…
Değerli Okurlarımız;
Ben ve benim kuşağım, bizden öncekiler çok iyi bilirler 60’lı yıllarda Afyon Havaalanı sivil trafiğine açıktı. Bu havaalanına haftada 3 gün İstanbul-Afyon-Antalya seferini yapan 37 kişilik pervaneli uçaklar iner, kalkardı. Taa o yıllarda Afyon’da hava taşımacılığı vardı. Hatta kanser olan dayımda 1962 yılında uçakla Afyon’dan İstanbul’a götürmüştük. Afyonlular bu aktivitenin artırılmasını beklerlerken havaalanı askeriyeye devredildi ve sivil trafiğe kapatıldı. Daha doğru bir deyimle Afyon havaalansız kaldı. Aynı havaalanının tekrar sivil hava trafiğine açılması için yıllarca başvurular yapıldı. Ancak bu mümkün olmadı Fakat bir taraftan da Afyon’da ki ticari faaliyetlerin artması Afyon’da bir havaalanının zaruretini gündeme getirdi. Bu konuda da birçok girişimler yapıldı. Neticede Hükümetimiz Afyon, Uşak ve Kütahya’yı kapsayacak bir plan ile Altıntaş’a bir havaalanı yapılmasına karar verdi. Sözde bu havaalanı 3 ile birden hizmet verecekti. Adı da Büyük Taarruzun başladığı yer olması nedeniyle 3 ili ilgilendirdiği için “Zafer Havaalanı” olacaktı. Öyle de oldu. Havaalanı Kütahya’nın burnunun dibinde faaliyete geçti.
BAKAN KÜTAHYA ZAFER HAVAALANI DEDİ
Şimdi bu havaalanının terminalindeki bütün işyerleri Kütahyalılar tarafından işletiliyor. Ne Afyon, ne de Uşak ile ilgili bir tane “iz” göremezsiniz terminallerde.
Biz havaalanı yapılmadan önce böyle olacağını defalarca yazdık. Bugün yazılı ve görsel basında havaalanının adı Kütahya havaalanı olarak ifade ediliyor. Sadece basında mı? Türkiye Cumhuriyeti’nin Turizm Bakanı da buraya “Kütahya Zafer Havaalanı” diyor. Nasıl mı..?
Bu ayın başında televizyondan akşam haberlerini izliyorum. Turizm Bakanı Nabi Avcı bazı havayollarının yine bazı havaalanlarına Turist getirmeleri ve sefer koymaları halinde 6 bin dolar ile destek vereceklerini söylüyor. Sn. Bakan bu havaalanlarının hangileri olduğunu sayarken “Kütahya Zafer Havaalanı” diyor. Neden Uşak veya Afyon havaalanı demiyor? Çünkü daha yapılırken bu havaalanı dönemin Afyon Milletvekili ve T.B.M.M bütçe komisyonu başkanı Sait Açba tarafından Altıntaş’a yapılması sağlanıp Kütahya havaalanı olmasının temelleri atılmıştı.Ve şu anda da öyle….
GÖĞÜS HASTANESİ DE Mİ KÜTAHYA’YA GİTTİ?
Gelelim ikinci ve önemli bir konuya… Afyon Devlet Hastanesi 2 bin 300 çalışanı ile bölgenin en büyük hastanesi. Bu hastanenin eğitim ve araştırma hastanesi olması ön görülüyor iken bu da Kütahya’ya gitti. Neden gitti? Kütahya milletvekillerinin çalışması sonucu…
Alın size Zafer havaalanı ve Eğitim ve araştırma hastanesi Haa sahi transit yol nereden geçiyor? Yoksa Altıntaş’tan mı? Peki, kapanan Göğüs Hastalıkları Hastanemiz nereye gitti? O da Kütahya’ya gitmesin sakın? Maalesef onlarda Kütahya’ya gitti. Yorum sizlere ait
YORUMLAR