HIDIRELLEZ ve PİKNİK..
Her yıl olduğu gibi bu yılda iyisiyle kötüsüyle yaşadığımız bir kış dönemini daha gelecek yıla sağlıklı bir şekilde ulaşabilmek umudu ile terk ediyoruz. Önümüzde sıcakların arttığı tabiatın uyandığı günler bizi bekliyor. Bunun ilk ayağı da iki gün önce yaşadığımız Hıdrellez’dir.. Özellikle gençler bu gün nedeniyle geçtiğimiz Cumartesi, Pazar günü kendilerini piknik yapma adına kırlara attılar. Adım gibi biliyorum gençlerimizin tamamına yakını Hıdrellez’in anlamını bilmiyorlardır. Hıdrellez, inanışa göre iyileri mükafatlandırıp, zorluklarda yardımcı olan ve bolluğa kavuşturan Hızır’ın İlyas peygamber ile buluştuğu 5-6 Mayıs tarihlerinde bir bayram olarak kutlanıldığı gündür. Buradaki kutlamalar salt iyi niyetle yapılır, ya bizde.?
BU YAŞANANLARIN MAZERETİ OLAMAZ
Mesleğim gereği yıllarca yaşadığım bir süreç vardır: Her Hıdrellez günlerinde hep huzursuz bir gün yaşamışımdır. Çünkü Hıdrellez günü piknik yapmaya gidenler günün mana ve mahiyetini farklı yorumlayıp burunlarından gelinceye kadar alkol tüketmekte, sonrasında ise yaşanmaması gereken olaylara sebep olmaktadırlar; kavga, dövüş, kurşunlanma, bıçaklanma gibi. . Sonucunda ölümlü ve yaralanmalı olaylar.. Dahası var birkaç arkadaş birlikte pikniğe gidiyorlar daha sonra güzel başlayan bu piknik kavga, dövüş ve vurdu kırdı ile bitiyor. Ondan sonra hastanelerimizin acil servisleri bu olumsuzluklar nedeni ile yaşanan yaralanma, travma vs gibi olayları tedavi etmeye çalışıyorlar. İnanın ben bu tür yaşananları anlayamıyorum. Birlikte sözde Hıdrellez’i kutlamaya pikniğe gidiyorsunuz, sonrasında kavga dövüş yapıyorsunuz. Bu yaşananların mazereti olamaz.. En azından çok çirkin bir tablo yaşananlar. Hem günün mana ve mahiyetini, hem de kendinizi rezil ediyorsunuz. Madem kaldıramıyorsunuz içmeyin kardeşim. Adam gibi içene kimsenin bir şey söylediği yok ki.. Sözümüz içmesini bilmeyenlere.. Günü rezil edenlere.. Zıkkım için..
ÇİMLENDİRME ÇOK MU ZOR?
Oldum olası bir şehrin estetiksel görünümüne çok önem vermişimdir. Bunun temelinde yatan ise şu anda Amerikan Hastanesinde görevli ve çok sevdiğim bir doktor abimizin bana yıllar önce söylediği, “Orhan’cığım senin çok methettiğin Afyon, büyük bir köy” deyişidir. Bir tarafta beş yıldızlı oteller, öbür taraftan yıkılacak olan stadın giriş kapısı yanındaki oto terminalinden Jandarma’ya kadar olan yaya kaldırımın yanındaki tarla görünümlü alanlar. Anlamadığım bir şey var; bu söylediğim mesafede yaya kaldırımı yenilendi, kaldırımın yanındaki bazı bölümler çimlendi. Ancak çimlenen alan kadar çimlenmeyen bir alan var ve sırıtıyor.. İşin garip tarafı bu bakımsız ve tarla görünümlü alanın yanındaki yoldan günün 24 saati milyonlarca araç geçiyor. Eminim gelip geçen yabancılar “Bu şehirde Belediye yok mu acaba” diyorlardır. Var.. Olmaz mı?
Ancak konu ile ilgili birimin vurdumduymazlığını Belediye Başkan’ına mal edemeyiz. Konu yanlış bilmiyorsam park ve bahçeler müdürlüğünü ilgilendiriyor olmalı. Söylediğim alanın düzeltilmesi, çimlenmesi çok mu zor? Ha siz mevcut görüntüden memnun iseniz söyleyecek bir şey yok. !
YORUMLAR