Önceki gün Sağlık Müdürlüğünde görevli değerli kardeşim Mustafa Demirhöyük aradı ve öğle yemeğini birlikte yiyelim dedi. Durumum müsaitti davete icabet ettik. Sağlık Müdürlüğüne gittiğimde Mustafa beni Kamu Hastaneleri Başkan Yardımcısı Uzm.Dr. Mesut bey ve Diş Hastanesi eski Baştabibi Diş Hekimi Mehmet bey ile tanıştırdı. Tanışma ve kısa bir sohbetten sonra birlikte yemek için çıktık. Ben bir Restaurant’a gideceğimizi zannederken kendimizi bir anda Alimoğlu Mermer Fabrikası’nda bulduk. Sayın Alimoğlu her zamanki güler yüzü ve tüm sempatisi ile bizi karşıladı. Yine her zamanki gibi mütevazi ve alçak gönüllüydü. Bizleri buram buram tarih kokan kişisel müzesinde gezdirdi. Her biri birer servet olan müzedeki eşyaları ve antikaları bizlere anlatırken son derece mutlu olduğunu ve kendinden geçtiğini hissettim. Kişisel müzesinde sergilediği eşyaların hakkında son derece engin bilgilere sahipti ve bıkmadan usanmadan anlattı. Öylesine önemli tarihi materyaller var ki hepsi birbirinden değerli. Gönül ister ki tüm insanlarımız o muhteşem tarihi eserleri görsünler bilgi sahibi olsunlar. Sanırım zamanı gelince Sayın Alimoğlu bu tarihi vesikaları topluma açacaktır.
Sayın Alimolu’nun ikram ettiği öğle yemeğini yedikten sonra kahvelerimizi içerken koyu bir sohbete daldık. Sohbet esnasında Sayın Alimoğlu’nun masasında bir belge gözüme çarptı . Dikkatimi çeken bu belge Alimoğlu ailesinin soy şeceresi yani soy ağacı idi. Şecere Bolvadin’li ünlü yazar, şair ve araştırmacı Dr. Muharrem Bayar tarafından 2011 yılının Şubat ayında hazırlanmıştı ve çok güzeldi. Uzun bir çalışma sonucu ve büyük emekler sarf edilerek hazırlandığı her halinden belliydi. Şecereyi incelediğimizde karşımıza ilginç şeyler çıktı. Öyle ki Alimoğlu ailesinin tespit edilebilen ilk tarihi 1530 yılında yaşamış Tımar beyi İbrahim Bey’e kadar uzanıyordu. Bunu rakamsal olarak algıladığınızda bugünkü Alimoğlu ailesinin 488 yıl önce var olduğunu görüyoruz. Aile bireylerinden Hasan ve Mehmet beyler 4 Murat zamanında Sancak Beyi’dirler ve Alimoğlu ailesi taa oralardan gelmektedir. Tarihsel incelemeler Alimoğlu ailesinin 13.ncü asrın başında Horasan’dan gelerek Afyon merkez Nurcu mahallesine yerleşmiş Bozulus Türkmen Aşiretindendir. Aileye ait bilgiler 16.ncı asır kayıtlarına kadar ulaşıyor. Burada göze çarpan en önemli özellik Sultan 4 .ncü Murat Han’ın 1638 tarihindeki Bağdat seferine aileden Hasan bey Sancaktar olarak katılmıştır. Bu nedenle de aile o yıllarda Sancaktaroğlu ailesi olarak anılmıştır.
Yakın tarihimize baktığımızda Dede Abdullah Alimoğlu ( 1911-1982 ) bugünkü Alimoğlu Mermer sanayiinin temelini atmıştır. Bu da ailenin yüz yılı aşkın süredir Mermer ticareti ile iştigal ettiğini göstermektedir. Önceleri Afyon, ardından ülkemizin birçok yerine Mermer gönderen Alimoğlu bugün uluslararası nitelikte çalışmakta Dünya’nın dört bir yanına mermer göndermektedir. Sn.İbrahim Alimoğlu dededen intikal eden bu işletmeyi bugün Uluslararası boyutta söz sahibi yapan isimdir ve Afyon’umuzun gururudur. Sn.Alimoğlu istihdam nedeniyle birçok insanımıza iş aş verirken, ülkemize de ciddi anlamda döviz kazandırmaktadır. Sn.Alimoğlu belli bir yaşa gelmesine rağmen ilk günkü gibi enerjisinden bir şey kaybetmeden çalışmaktadır.
Yazımın başlığında da değindiğim gibi kolay Alimoğlu olunmuyor. Rabbim Sn.Alimoğlu’na sağlık ve uzun ömürler versin. Afyon’un ona ihtiyacı var ve Sn.Alimoğlu’nun da daha çok yapacağı işler ve hizmetleri var.
Sağlıkla kalın.
YORUMLAR