İSTANBUL’U İHSANİYE’DE YAŞAMAK!
Bundan 30-35 yıl önceki İstanbul’u yaş itibariyle hatırlayanlar, yılların İstanbul’dan alıp götürdüklerini çok iyi bilirler. Şöyle limana yanaşmış ve iki bacalı ve kömür ile çalışan Üsküdar vapurunu bir gözünüzün önüne getirin. Vapurun limandan ayrılırken kaptanın çaldığı düdüğün o kalın sesini kulaklarınıza getirin. O İstanbul gerçekten çok daha güzel çok daha farklı idi. Tüm vapurların burnunda mutlaka bir semtin ismi olurdu. Kuzguncuk, Kalamış, Sarıyer vs. gibi. Artık o gemiler tarihin derinliklerinde kaybolup gitti. Teknoloji onları da yedi bitirdi. Şimdiki deniz otobüsleri vapurların fiyakasını bozdu.
Yine İstanbul’a gidenler bilirler; otobüs duraklarının önünde büyük levhalarda durakların ismi yazardı; Beykoz, Beyoğlu, Nişantaşı vs. diye. Şimdi bunlar nereden çıktı durduk yerde diyeceksiniz. İhsaniye nereee, İstanbul nere? Anlatayım o zaman:
İHSANİYE’NİN ÇEHRESİ TERMALLE DEĞİŞİR
İhsaniye ilçemizin Belediye Başkanı tanıyanlar bilirler; Başkan son derece dinamik, hareketli ve müthiş çalışkan bir isimdir: Şaban Çabuk. Soyadı gibi çabuktur. (bazıları Çubuk yazsa da o Çabuk’tur). Başkan daha seçimlere girerken “Büyük İhsaniye”söylemiyle yola çıkmıştır. Şu anda da “İhsaniye’yi çok daha yaşanabilir şehir haline getirmek için elimden geleni yapacağım” demektedir. Başkan göreve geldiği günden bu yana İhsaniye’yi termal bir kent yapmak için çaba sarf etmektedir. Bu hafta aldığı en güzel haber sıcak su sondajı için yapılması düşünülen ihalenin onaylanmış olmasıdır. Sıcak su düşündüğü gibi çıkarsa, ben, Başkanın İhsaniye’nin çehresini nasıl değiştireceğini şimdiden görür gibiyim.
KAPTAN BEYOĞLU’NDA İNECEK VAR
Konumuz neydi, nereden nereye geldik sevgili okurlarımız… Başkanın İstanbul seyahatlerinde bir şey dikkatini çeker. Artık vapurlar yoktur, onların yerlerini alan deniz otobüslerinin de burunlarında isim yoktur. Her bakışında eski vapurları arar ama artık onların yerinde yeller esmektedir. O yılları düşündüğünde başkanın içi burkulur.
Bir şey daha dikkatini çekmiştir: Otobüs duraklarında da eskisi gibi durak isimleri yazılı değildir. Başkan bu gördükleri nedeniyle oldukça üzülür ve İstanbul’u İhsaniye’de yaşatmaya karar verir. Ne yapar biliyor musunuz? İlçedeki 3 minibüse Kuzguncuk, Kalamış ve Suadiye isimlerini yazdırtıp yapıştırtır. Bu yetmez ve Başkan bu defa ilçedeki otobüs duraklarına, (6 durak) Beykoz, Beyoğlu, Emirgan, Nişantaşı, Cihangir ve Suadiye isimlerini yazdırır. Başlangıcında insanlar bu yapılanları yadırgasalar da daha sonra alışırlar. “Kaptan Beyoğlu’nda inecek var” söylemi insana neler hatırlatıyor değil mi?
KIZILAY MADEN SUYU İHSANİYESPOR’A DESTEK VERECEK Mİ?
Gelelim Başkan’ın son girişimine. Aynı girişimi ben 1983 yılından bu yana yaptım ama hiçbir sonuç alamadım. Öğrendim ki Başkan bu konuda çok ciddi adımlar atmış. Konu nedir diyeceksiniz? Konu Kızılay Maden Suyunun futbola katkı sağlamasıdır. Ben bu konuda Kızılay’ın Afyonspor’a destek vermesi için çok çaba sarf ettim, ama başarılı olamadım. Kapılarını çaldığım siyasiler olaya kulaklarını tıkayarak baktılar. Ancak öğrendiğime göre Başkan Kızılay Genel Müdürlüğüne resmen başvurmuş ve Kızılay’ın İhsaniye Belediye Spor’a sponsor olmasını talep etmiş. Kızılay yetkilileri olaya sıcak bakmışlar. Son derece mutlu oldum. İnşallah Kızılay İhsaniye Belediye Spor’a sponsor olur. Böyle bir şey gerçekleşirse 5 sene içinde İhsaniye Türkiye liglerinde bir yerlere gelir. Liglerin tozunu atar. İnşallah olur.
Sayın Başkan Allah yardımcın olsun.
SPOR KOMPLEKSİ VE TERMAL TESİSLER
Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Çoban’ın Afyonkarahisar’ın tanıtımı için büyük bir çaba içersinde olduğunu biliyoruz. Hatta görevinin ötesinde bir şeyler yapmaya çalıştığını da biliyoruz. Başkanımızın zaman zaman basına yansıyan beyanlarını sizlerde biliyorsunuz. Başkan, “Afyon takımların kamp yapacağı bir cazibe merkezi haline geldi” demekte ve “Takım sayıları her geçen gün artarak devam edecektir” ifadesini de sık sık kullanmaktadır. Doğrudur, Türkiye’nin dört bucağından takımlar akın akın Afyon’a sezon öncesi hazırlıkları için gelmekte ve en az 10’ar günlük kampa girmektedirler. Bu anlamda ben spor kompleksimiz ve Afyon’a gelen takımlarla ilgili bir analiz yapacağım. Amacım kimseyi eleştirmek falan değildir. Sadece şehrimize gelen takımlar, termal konaklama tesisleri ve spor kompleksimizle ilgili bir analizde bulunacağım. Yazımı okuduğunuzda çok ilginç şeyler hakkında bilgi sahibi olacak bana da bu konuda hak vereceğinizi zannediyorum.
OTELLER SUCUK REYONU YAPTI AMA SAHA YAPMADI
Hepinizin de malumudur; Dev Spor Kompleksimizin çevresi beş yıldızlı termal konaklama tesisleri ile çevrilidir. Çok acıdır ama gerçektir; bu tesisler yapılırken hiçbiri tesisinin yanına bir futbol sahası yapmayı düşünmemiştir. Ama şeker, kaymak, sucuk reyonlarını yapmayı unutmadılar. Futbol sahasına ne gerek var diye düşündüler. Nasıl olsa kulaklarının dibinde 15 tane uluslararası ölçütlerde sahalar var. Gelen takımlar idmanlarını orada yaparlar. Bu sahalar niye yapıldı? Tesislere gelen giden takımlar top oynasın krizlerini kırsınlar diye!
Değerli okurlarımız; sadece Afyon’un değil, Türkiye’nin en mükemmel spor tesislerinden birisi de şehrimizdedir. 15 bin kişilik mükemmel bir stat ve çevresinde 15 adet antrenman ve amatör müsabakaların oynanacağı nizami ölçülerde sahalar vardır. Kompleks konumu nedeniyle beş yıldızlı konaklama tesisleri ile iç içedir. Bu muhteşem kompleksin yapımından kullanıma alındığı döneme kadar Sayın Başkan Burhanettin Çoban’ın anormal katkıları vardır. Kompleksin kullanıma açılması için tüm belediye imkanlarını seferber eden başkan hatırı sayılı masraflar yapmış halende yapmaktadır. Bu saydıklarım madalyonun ön yüzüdür ve kulağa ve göze hoş gelmektedir. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil! Peki nasıl?
ANTALYA’DA OTELLER TAKIMLARDAN SAHA PARASI ALIYOR
Bildiğiniz gibi bize gelen takımlar kadar Antalya’ya giden takımlar da var. Antalya’ya kamp için giden takımlar konaklama tesislerine ikamet, yeme, içme ücretleri dışında tesise ait futbol sahalarına ayrıca kiralama bedeli ödüyorlar. Ne kadar mı? Takım gündüz idmanı yapıyorsa 2 saatlik bir çalışma için kiralama bedeli olarak 200 dolar, eğer gece idmanı yapılıyorsa 1,5 saatlik kiralama bedeli olarak 400 dolar ücret ödüyorlar. Kime? Konakladıkları otele değerli okurlarımız. Konaklama tesisi sahipleri uyanık daha tesisi yaparken futbol sahalarını da tesisin yanına kondurmuşlar. Mübarekler adeta para basıyorlar. Gelen takımlara Antalya Belediyesi “Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz buyurun Antalya’nın tüm futbol sahalar emrinizde” demiyor. Gelen takımlar hangi konaklama tesisinde kalıyorsa oranın sahalarında ücreti karşılığında (Dolar bazında) idmanlarını yapıyorlar. Ya bizde?
GELEN TAKIMLARIN ADI SANI YOK
Bizim spor kompleksimizdeki sahalara Afyon Belediyesi’nin aylık 120 bin TL (eski para ile 120 milyar) masraf ettiğini biliyorum. Sayın Başkanın da bu nedenle son derece huzursuz olduğu bir gerçektir. Belki biraz ileri gitmiş olacağım ama sanıyorum Başkan kompleksin yükünün Belediye tarafından sağlanmasından dolayı çok pişman değerli okurlarımız. Bir de gelen takımlara bakıyoruz; çoğu adı sanı duyulmamış takımlar. Bu takımların bazılarının yöneticileri ile ayak üstü sohbetlerimiz oldu “Biz Afyon’a saha sorunu olmadığı için geldik” diyorlar. Şu ana kadar tesislere gelip giden ve halen tesislerden istifade eden takım sayısı 65. Yanlış okumadınız sevgili okurlarımız 65 takım tesislerden istifade etmiş. Üstelik bu takımların çoğunun adı sanı duyulmamış kasaba takımları. İsim olarak ise acı ama gerçektir Afyon’a adam gibi tanınmış bir takım gelmemiştir. Dahası bu gelen takımların idman yaptıkları o güzelim sahalarla ilgili 5 kuruş giderleri yoktur. Burada kazanan tesislerdir.
Devlet sanki onlara bu sahaları özel yapıvermiş para kazansınlar diye! Oh ne ala memleket! Afyon’a 65 takım gelsin topunu tüfeğini oynasın hiç saha kiralama bedeli ödemeden sadece konaklama bedellerini ödeyerek ellerini kollarını sallayarak gitsinler. İnanın kanıma dokunuyor bu uygulama.
SAHALAR TOP OYNANAMAZ DURUMDA
Şimdi de Bölgesel Amatör Lig (BAL) takımları gelmeye başlamışlar ve onlara da saha yetmediği için geceleri saha verilmeye başlamış ve ışıklar altında çalışıyorlarmış. Bu tesisler için 2015 yılında ödenen elektrik parası 800 bin TL. Bazı görevlilerle görüştüm sahaların zeminleri topu atmış ve kullanılamaz hale gelmişler. Hatta görevliler daha da ileriye giderek; “Afjet Afyonspor nerede çalışacak, amatör takımlar maçlarını nerede oynayacaklar, düşünüyoruz” diyorlar. Ne kadar trajikomik bir durum değil mi? 15 tane yan sahan var ve Afyonspor’a idman için hangi sahayı verebilirim kaygısı taşı. Pes doğrusu! Burada kazanan kim oldu? Tabii suya sabuna dokunmadan tesisler kazandı. Sahalar elden çıktı tekrar eski hale gelmesi hem ciddi bir masraf gerektiriyor hem de zaman lazım.
SAHALARDAN YARARLANMANIN BEDELİ OLMALI
Özetlersek; devlete ait tesislerin sırtından onlarca para kazanan tesislerin ellerini taşın altına sokması gerekir diyorum. Bu iş bir yerde Yörük sırtından kurban kesmeye benziyor. Olacak şey değil. Ha bu arada bir arkadaşım tesislerin Belediye’ye ciddi anlamda sahalarla ilgili kiralama bedeli ödediklerini söyledi. Böyle bir durum varsa ben yazdıklarım için özür dilemesini de bilirim. O zaman Sayın Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban bir basın toplantısı ile toplumu bilgilendirmelidir diye düşünüyorum. Ayrıca bu tür ortamlar için bir statü belirlenmeli önüne gelen takım Afyon’da güzel sahalar varmış diye elini kolunu sallayarak gelip gitmemeli. Afyon’a gelip nimetlerinden yararlanmanın da bir bedeli olmalıdır diye düşünüyorum.
YORUMLAR