Değerli Kurtuluş okurları;
Bildiğiniz gibi her hafta geride kalan yıllarda yaşanmış bazı sağlıkla ilgili anılarımı sizlerle paylaşıyorum. Hepsi birbirinden ilginç olan bu anıların sizler tarafından beğenilmesi çok önemli. Geçtiğimiz haftalarda yazdığım anılarla ilgili çok güzel mesajlar aldım. Konularla ilgili paylaşımda bulunan dostlarımız okudukları anıları çok beğendiklerini ifade ettiler. Sağ olsunlar, var olsunlar… Bugün sizlerle paylaşacağım anım ise dünyanın sayılı gazete ve dergilerinde yayınlanmış olan çok ilginç bir olaydır. Resmi gördükten sonra gözlerinizin fal taşı gibi açıldığını görür gibiyim.
İSTİFA ETTİKTEN 10 DAKİKA SONRA HASTANEYE DÖNDÜM
1987 yılının sanıyorum Nisan veya Mayıs ayı idi… O gün hastanedeki görevimden istifa etmiş, tüm mesai arkadaşlarımla helalleşip, vedalaşıp ayrılmıştım. Saat 16.00 civarı
işyerime geldim, 5-10 dakika geçti geçmedi, hastanenin nöbetçi şoförü peşimden gelerek hastanede acil vak'a olduğunu ve G. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Selim Özenç'in beni istediğini söyledi. Hemen telefon açarak Dr. Selim Özenç ile görüştüm ve görevimden istifa ettiğimi söyledim. Dr. Özenç çok ilginç bir vak'a olduğunu, tecrübem nedeniyle bana ihtiyaç duyduğunu, son bir kez daha göreve gelmem gerektiğini söyledi. Bunun üzerine istifa ile ayrıldığım hastaneme bir acil vak'a nedeniyle geri döndüm.
AMELİYATHANEDE KISA BİR ŞOK YAŞADIM
Ameliyathaneye girdiğimde kısa süreli bir şok yaşadım diyebilirim. Yıllarımı verdiğim cerrahide hiç görmediğim bir vak'a ile karşı karşıyaydım. Masada bir yaralı vardı ve
10 cm kalınlığında ve 1,5 metre uzunluğunda kalas sağ akciğeri önden girerek delmiş arkadan çıkmıştı. Hasta yaşıyordu… Hastanın en büyük şansı Op. Dr. Hüseyin Güngören'in o anda hastane nöbetçi doktoru olmasıydı. Çünkü vak'a gelir gelmez müdahale ederek hastayı entübe etmiş ( hava yolunun korunması, devamlı havalandırma sağlanması) biz geldiğimizde oksijen veriliyordu. Bir yerde bizim işimizi kolaylaştırmıştı.
HASTA İÇİN MARANGOZ ÇAĞIRDIK
Ekip hazırlanırken, rahmetli kardeşim TRT ve Hürriyet'in muhabiri Fatih Gümüş'ü hastaneye çağırdım. Süratle Ameliyat'a girdik… Öncelikle marangozu çağırıp kalasın ön bölümünü kesip arkadan çekerek kalası çıkardık. Sağ akciğeri çıkartan Dr. Özenç belki de hayatının
operasyonunu gerçekleştirdi. Hasta bir hafta sonra şifa ile taburcu oldu. Şimdilerde ise sebze meyve satarak hayatını kazanıyor ve yakınları ona ‘Kazıklı Adem’ diye sesleniyor...
RESİM DÜNYADA YANKI BULDU
Vaka'nın resmini çeken v haberini yapan rahmetli kardeşim Fatih Gümüş'e Hürriyet
Gazetesi, yalnızca, 50.00 TL gönderdi, ancak Hürriyet bu resmi dünyanın sayılı gazete ve TIME gibi saygın mecmualarına satarak yayınlanmasını
sağladı.
KALASLAR MIZRAK GİBİ
Peki; bu ilginç olay nasıl olmuştu..? Olay günü Adem, bir arkadaşının kullandığı Murat 124 bir aracın sağ ön koltuğunda oturuyordu ve Şuhut rampasını tırmanıyorlardı. Önlerinde ise kalas yüklü bir pikap vardı ve o araç da yokuşu tırmanıyorlardı. Ancak pikabın üzerindeki kalaslar eğreti bağlıydı, yeterince güvenlik önlemi alınmamıştı. Nitekim pikap bir anda kasise girer, sarsıntı ile kalasların bağlandığı ip kopar. Arkasındanda kalaslar bir mızrak gibi arkaya fırlar ve bunlardan birisi, aracın camını delerek, Adem'in sağ göğsüne saplanır. Ardından da seri bir şekilde Afyon Devlet Hastanesi'ne getirilir. Süratli ve bilinçli bir müdahale ile hastanın hayatı kurtarılır. Vak'a Dünya'da eşine az rastlanan olaylardan biridir.
YORUMLAR